Assure перевод на французский
12,117 параллельный перевод
Bay Wickers bu gezinin büyük bir akademik değeri olduğuna dair beni temin etti.
M. Wickers m'assure que cette visite de terrain est d'une grande valeur académique.
- Seni temin ederim ki değil.
- Je t'assure que ça ne l'est pas.
Kirli çamaşırların yıkanıp, kurutulup, katlanmasından kim sorumlu?
Qui s'assure que le linge est plié et rangé? Moi.
- Çantanı al, her şeyi... - Dur.
Prends ton sac, assure-toi...
İyice dışarı doğru kus.
Assure-toi de vomir loin.
Sen beni rahat bırakacaksın ben de kimsenin ölmemesini sağlayacağım.
Tu me laisses seul, je m'assure que personne ne meurt.
Seni temin ederim.
Je te l'assure.
Sizi temin ederim kafası da taçlandırma ödülünüz olacaktır.
Sa tête, je vous l'assure, sera un couronnement ultime.
Majesteleri, sizi temin ederim kendisi çok iyi bir yem olacaktır.
Votre majesté, je vous assure, elle est l'appât parfait.
Hunter onun öldüğünden emin ol.
Et, Hunter... assure-toi qu'il le fasse.
Beni doğru anladığından ve... Benimle birlikte olmak istiyorsun, değil mi?
Je m'assure que t'as bien entendue... tu veux être avec moi, pas vrai?
- Her şey tamam mı bir bakın.
Assure-toi que tout est là.
Ama seni temin ederim o kapılardan birinde çıkış var arkadaşım.
Mais je t'assure, l'une de ces portes mène vers la sortie, mon ami.
Baron Pryce, haraç daha da artarsa ödemeyeceğini ileri sürdü.
Et assure le Baron Pryce qu'il refusera de payer si ils augmentent encore.
Dikkatli ol da, sorun haline gelmesin.
Assure-toi qu'il ne devienne pas une complication.
Ağzımdan kaçtı. Sizi temin ederim.
C'était, je vous l'assure, ma langue qui a fourché.
Sadece gözlerine bakma.
Assure-toi de ne pas le regarder dans les yeux.
Seni temin ederim her şey resimdeki gibiydi.
Je t'assure que c'est la façon dont tu le perçois. - Le poêle était éteint.
Las Vegas Polis Departmanı ve Bay Kane'e büromuzun özürlerini sunacağına sizi temin ederim.
Écoutez, je vous assure que la police de Las Vegas et M. Kane ont les pleines excuses du Bureau.
Emin ol ajanımı alırsan, savaş başlatırsın.
Je vous assure que si vous insistez pour prendre mon agent, Vous commenceriez une guerre.
Evet, bu konuyla ilgili bir bilgimiz olmadığını size garanti edebilirim.
Je vous assure que nous n'avons aucune information.
Şüpheliyi aradığımıza emin olabilirsiniz.
Je vous assure, nous recherchons les suspects dès maintenant.
Ama iyi olduğuma emin olabilirsin.
Mais je vous assure, je vais bien.
Ama seni temin ederim, kimse dünyanın en alçak insanı bile Tomas'ın verebileceği acıyı hak etmiyor.
Je vous assure, personne... pas même la pire racaille, ne mérite la douleur que Thomas est capable d'infliger.
Kapatmadan önce ödemeyi nasıl yaptın bugün onu söyle.
Après avoir raccroché, assure-toi de confirmer tous les paiements.
Burada beklediklerinden emin ol.
Assure-toi qu'ils restent ici.
Munir, sana yalvarıyorum.
Munir, je te l'assure.
Benim motorlarım Bronson'ınkilerden de diğer şirketlerinkinden de çok dayanıyor ve benimkiler kazanıyor. Çünkü diğerlerinden çok daha iyi tasarlandığına emin oluyorum.
J'ai confronté mes moteurs à ceux de Bronston ou tout autre concurrent, et j'ai gagné, parce que je m'assure qu'ils sont meilleurs que ceux de tous les autres.
20 yılı aşkın süredir iyi göründüğümden hep emin olur.
20 ans qu'elle s'assure que je sois présentable.
Bugün başkanı korumaktan kim sorumlu?
Qui assure la protection du président?
Hem de nasıl yaparız. Profesyoneliz biz.
Ouais on assure, on est des pros.
Teşekkür ederim yani iyi moral verdin.
Hey, merci. Je t'assure... Surtout pour ton optimisme.
Adresi bana vermeyi unutmayın da, yanlışlıkla orada dolaşmayayım.
- Assure toi de me donner l'adresse pour éviter que j'y rentre un jour par hasard.
Bu yüzden isimsiz ihbarıma şu anki saat ve konum bilgisini de eklemeyi unutmadım. Bekle. Dur.
Donc, je me suis assuré d'inclure l'heure actuelle et l'emplacement dans mon appel anonyme.
Eğer bir gün daha bu çocuklarla aynı banyoyu paylaşırsam kendimi öldüreceğim.
Si je devais partager cette salle de bain avec les enfants un jour de plus, c'était le suicide assuré.
Hepsini içtiğinden emin ol.
Assure toi qu'il continue à les avaler.
Annesi bana garanti verdi.
Ou alors sa mère m'a assuré d'etre
Chad Zeta Beta Theta'ların kendine ait olanlara baktığına ikna etti.
Chad m'a assuré que les Zeta Beta Thetas prenaient soin des leurs.
İyi yapmışım, değil mi?
Oui, j'ai assuré, hein?
Oha, o Hint korosu esprisi bombaydı.
T'as assuré avec la blague du "chœur indien".
- I o emin yaptı.
- Je m'en suis assuré de.
Onun icabına baktım.
Je m'en suis assuré en personne.
Kumarla falan işleri batırdığımı biliyorum ve düzeltmek için çalışıyorum ama ama bu tür kararları verirken takım olarak birlikte hareket etmeliyiz.
Ok, je veux dire, écoute, je sais que j'ai... j'ai pas assuré avec les paris et tout le reste, et je - j'y travaille dur, mais ce sont des décisions qu'on gère et-et dont on parle, tu sais, en équipe.
Çalışma saatlerini bulup bekledim. Beklediğim kişilerin çalıştığına emin oldum.
J'ai découvert le planning, j'ai attendu, je me suis assuré que les bonnes personnes étaient au travail.
Çocuk kaçtı ve emniyetimi aldım.
Il est parti, et je m'en suis bien assuré.
- Dikkatin dağılmasın istedim.
Euh, je me suis assuré que tu n'aurais pas de distractions.
Size söz veriyorum.
Vous allez voir de la magie. Je vous l'assure.
Soruşturacağımın güvencesini verdim.
Je leur ai assuré que je me renseignerai.
O günden beri ondan olabildiğince uzak durmaya çalışıyorum.
Depuis, je me suis assuré de lui laisser un assez grand couchage.
İyi iş çıkardın.
T'as assure.
Avukatım bunun garanti olduğunu söylüyor...
Mon avocat dit que je suis assuré...