Atmosphere перевод на французский
44 параллельный перевод
Su anda Altair-4'ün atmosferine giriyoruz.
Nous penetrons dans l'atmosphere d'Altair-IV.
Bununla birlikte sokağın atmosferine de uygun olmasını istedim. Orantılar çok önemliydi.
J'ai voulu garder l'atmosphere de la rue et les proportions.
Daha sakin bir atmosfer yaratmaya çalıştım.
J'ai essayé de créer une atmosphere plus sereine.
Değerli atmosferlerini aptalca israf ettikleri için, barışsever komşuları Druidia gezegeninden solunacak tüm havayı almak üzere gizli bir plan yaptılar.
Spaceball, ayant bêtement gaspillé leur précieuse atmosphere, ont établi un plan secret pour prendre le moindre souffle d'air de leur bien-aimée voisine la planete Druidia.
Bu istasyonun yaşam destek sistemleri hakkında bilgi ver. Atmosfer üretimi... 60 % düzeyinde çalışmakta...
donnes nous le statut actuel de tous les systeme vitaux de cette station fabrication d'Atmosphere a 60 %...
Atmosferin içine doğru küçük çaplı bir manevra.
Une entrée dans la couche basse de l'atmosphere.
Easy listening Rising crime and child abuse lgnore the poisoned atmosphere
Easy listening Rising crime and child abuse ignore the poisoned atmosphere
Çünkü orgon....enerjisi kullanarak kanseri iyileştirdiğini iddia ettiği bir cihaz satıyordu. Reich, deli muamelesi gördü.
Reich construisit un pistolet géant qui pouvait capturer cette énergie dans l'atmosphere pour la diriger dans les nuages afin de faire pleuvoir.
Atmosfer burada iyimser.
L'atmosphere ici est assez optimiste.
Yedi yıIdır bu atmosferin içindeyiz.
Ca fait 7 ans que je me tape de l'atmosphere.
Ve çocukların eğitimine... yaratıcılık ve sanat yeteneklerinin geliştirilmesine, onlara zevke ve umut.... sağlayacak, olumlu bir ortam... bir çocuğun gelişimi için olumlu bir ortam.
où leur créativité pourra s'exprimer dans une atmosphere de joie et d'espoir. Un lieu idéal pour... Un lieu idéal pour voir grandir un enfant.
Daha ailevi bir dostluk havası içinde olacağız burada ve herkesin müşterileri isimleriyle selamlamaya başlamasını istiyorum.
On va creer une atmosphere plus familliale ici, je veux qu'on appelle les clients par leur nom.
O atmosferin üst kısmında.
C'est dans l'atmosphere supérieur.
Atmosfer iklimleri oluşturur ve bizi uzayın soğuk ve düşmanca ortamından korur.
L'atmosphere gère notre climat Nous protège contre Le froid hostile de L'espace.
Ancak atmosferimiz artık değişiyor...
Mais là, notre atmosphere change.
Atmosferimiz zıtlıklarla doludur.
Notre atmosphere Est Plaine De contradictions.
Burada yağmur onları atmosferden toplar ve aşağıdaki ormana yağdırır.
et ici la pluie le verse depuis L'atmosphere jusqu'aux... Forets en dessous...
Atmosfer etkisini devre dışı bırakıp kendi hava durumlarını yaratacak kadar yüksekler.
Ils Sont Assez hauts, Pour perturber L'atmosphere et créer leurs propre climat.
Çünkü ısıyı atmosferde hapsediyor. O olmadan bu ısı uzaya dağılırdı.
Car il piège la chaleur dans l'atmosphere qui se serai perdue dans l'espace.
Bunun sebebi Güneş'e daha yakın olması değil Venüs'ün atmosferinde Dünya'dakinden bin kat daha fazla karbondioksit bulunmasıdır.
Pas seulement qu'elle est proche Du Soleil, mais parcque Venus a Une atmosphere avec du dioxyde De Carbone a des milliers de fois superieur a celui de la terre.
Bir sonraki, Atmosfer...
Prochain épisode - l'atmosphere.
Volkanlar Atmosfer Buzullar.
Les Volcans. L'atmosphere. La Glace.
Dan, tüm bunlar sona erdiğinde sana performansımı değerlendirmen için bir telefon gelebilir.
pendant qu'il est encore hors de l'atmosphere terrestre. Dan, quand tout ça sera fini, tu recevras un appel te demandant d'évaluer mes performances.
Geri dönerken mekiğin atmosfere girişteki ısıya dayanamayacağını düşünüyorlar
Ils pensent que le fuselage résistera mal a la surchauffe au moment du retour dans l'atmosphere.
♪ atmosfer ♪
♪ The atmosphere ♪
Biliyorum daha hazır değil ama şimdiden oy alacak gibi duruyor.
Je sais qu'elle est pas finie. Mais je commence a saisir une atmosphere.
O tarz bir ortam olmaz herhalde.
Je ne pense pas que ce soit ce genre d'atmosphere
♪ Meet me in the atmosphere ♪
♪ Meet me in the atmosphere ♪
Dış atmosfere giriyoruz
On approche l'atmosphere extérieur.
Hatta, o topa o kadar sert vurdu ki atmosfer dışına çıktı, daha karaya inmemiştir eminim ki.
En fait, il a lancé la balle dans l'atmosphere tellement fort que je ne penses pas qu'elle ait encore atterie.
Bunun adı, "Zihnin Ateşi Atmosferi Ayaklandırıyor".
Louis Wain. Regarde ça. Ca c'est "The Fire Of The Mind Agitates The Atmosphere".
* Ve havadan iki nefes çek *
♪ And lick two shots in the atmosphere ♪
Hava normal değerlerde. % 78.084 nitrojen, % 20.9476 oksijen.
L'atmosphere est optimale 78.084 % azote, 20.9476 % oxygène, 0
Yakalayamazsan denizde sektirilen taşlar gibi atmosfer boşluğuna gönder.
Et... Elle va simplement ricocher sur l'atmosphere comme une simple pierre plate sur l'eau.
Ben Dr. Miranda North. Atmosfere girişte ölebilirim. Bu yüzden kara kutu kaydı yapıyorum.
Ici Miranda North, parlant dans la boite noire, en cas de non-survie à l'entrée dans l'atmosphere.
Çok insanın dile getirdiği bir korku hiçbir kadının bu kadar çok sayıda çocuğa yeterli ilgi ve şefkat veremeyeceği sağlıklı bir büyüme ortamı sağlayamayacağı.
Bien des gens on eu a dire... qu'aucune femme ne peux donner une famille si nombreuse... l'attention et l'affection nécessaires.... pour leur créer l'atmosphére saine dont ils ont besoin.
" Burcu burcu kokar manolya çiçekleri
" Le parfum des magnolias emplit l'atmosphére
Tatlım, - bilgin olsun diye söylüyorum... paradan bahsettiğinde... özellikle ödemeyi nereden yapacağını söylemen... anın romantizmini yokediyor.
Chéri, juste pour info, quand tu parle d'argent, surtout en relation avec ton arrière-train, ça plombe un peu l'atmosphére.
- Mil-Sat 1 uydusu atmosfere girdi.
- Mil-Sat 1 a touché l'atmosphére.
Havayı yumuşatmak için her zaman bir espiri yapmalı.
- Toujours commencer par détendre l'atmosphére avec une vanne.
Şöyle zevk veren bir atmosfer yaratalım.
... une atmosphere sympa.
"Bırak akşam da bir sona gelsin."
"Laisse ce parfum emplir l'atmosphére."
Başa gelen çekilir ama, her şeyimi vermek için buradayım.
♪ now that she s back in the atmosphere ♪