Attraction перевод на французский
938 параллельный перевод
Dünyanın yerçekimi alanı...
Champ d'attraction terrestre
Ayın yerçekimi alanı...
Champ d'attraction lunaire
Yerçekiminin hissedilmediği ağırlıksız böle.
Zone de non-attraction
Çekim gücü, hayatta kalmayı sağlayamayacak denli güçlü.
L'attraction est trop forte pour y résister et survivre.
Uzansa dokunacak ama telgraf gönderiyor.
" Ton Egyptienne est la meilleure attraction féminine.
Baş oyuncu sensin.
C'est toi l'attraction.
Ne bu, yan gösteri mi?
C'est quoi, une attraction?
Bırak!
Encore une attraction!
Harika bir akşamdı! Parti fikri çok orjinaldi.
Jamais à Tourcoing nous n'aurions eu l'idée d'une telle attraction.
"Orayı İngiltere'nin en ünlü ve görülmeye değer yeri yaparım, istersen..."
" J'en ferai la plus grande attraction du pays.
Korku Evi'nin sahip olduğu en mükemmel eğlence, işte bu var.
La plus grande attraction que la Maison des horreurs ait jamais eue.
Size Cocoledo'yu, dünyanın en sempatik insanını sunuyorum.
PPrésenter Cocoledo, grande attraction, mondiale.
Hemen hemen bu nokta civarında kanat motorları ateşlenecektir. Bu noktada ise bizi Dünya'nın yerçekiminden çıkaracak olan tüm motorlar ateşlenecektir.
A cet endroit, les moteurs aux ailes seront lancés et leur puissance nous permettra de sortir de l'attraction terrestre.
Daha sonra serbest yükselişte olacağız ve geminin normal bir uçak gibi kullanılacak olduğu Zyra'nın çekim alanına girene kadar hiç güç harcanmayacaktır.
Nous aurons la propulsion nécessaire pour atteindre la force d'attraction de Zyra. La fusée sera alors opérée comme un avion normal.
Yakıt problemimizi vurgulamaya geri dönecek olursam yakıtın çoğunu Dünya'nın yerçekiminden kurtulmaya çalışırken tüketmiş olacağız.
Pour revenir au problème de carburant, une grande partie sera consommée pour échapper à l'attraction de la terre.
Yerçekiminden kurtulduğumuzda motorlar yeni dünyamızın çekim alanına girene dek kapatılacaktır.
Une fois la tâche accomplie, les moteurs s'arrêteront jusqu'à notre arrivée dans la force d'attraction de l'autre monde.
- Bir dakika içinde çekimi hissedeceğiz.
- on sentira bientôt l'attraction.
Optimum zincirler arası çekim gücüyle neler olur biliyor musun?
Et ce qui arrive quand on obtient le maximum d'attraction moléculaire?
Sen iyi bir adamsın, bunu sana yapmaktan nefret ediyorum, Ama birinci ringi orta ring yapıcam.
Vous êtes gentil et ça m'embête de faire ça, mais je ferai de la piste un le centre d'attraction.
CAZİBE KESİNLİKLE SİZİN TRENDE.
POUR JOSEPH KEMP À BORD DU "GOLDEN WEST LIMITED" ATTRACTION BEL ET BIEN DANS LE TRAIN.
Böyle bir güzellik yapabilirmiş çünkü beni bu öğleden sonra ilk görüşünde çok yoğun fiziksel cazibeye kapılmış.
parce que quand il m'a vue cet après-midi, il a ressenti une forte attraction physique.
Tamamlanması henüz açılış gecemizde oldu.
Le personnage de Jeanne d'Arc est une attraction classique dans les musées de cire.
1 numaralı sergi insanları.
L'attraction populaire N ° 1
Pazar ziyaretçileri için görmeye değer bir şey.
Ce sera une attraction pour les promeneurs.
Tabii ki, Norman Maine bu gece Shrine Oditoryumu'ndaki... en büyük çekim merkezlerinden biri. Ve tabii ki...
Norman Maine est la grande attraction de la soirée.
Ve şimdi "Çılgın Adam" size en tehlikeli gösterisini sunacak.
Et maintenant "Il Matto" va nous présenter son attraction la plus périlleuse!
Ve şimdi de yeni bir gösteri. "Girafa" sirki sunar :
Et maintenant, une nouvelle attraction, le cirque "Girafa" présente :
Bu özel gösteri için sadece üç şeye ihtiyaç var :
En clair, pour cette attraction exclusive, trois choses seulement sont nécessaires :
Tekrar yarıştaydık, büyük sinemalarda oynuyorduk.
Nous re-gagnions de l'argent. Nous passions en "grande attraction".
- Sahne gösteri ekibiniz.
urs Haynes. - Votre attraction.
Bir katımız var değil mi?
Il nous faut une attraction!
Yerel bir sansasyon yarattık.
Nous sommes l'attraction locale.
kesinlikle, bence bu gösteri birlikleri gerçek oranlarına indirgenmeli ve- - sadece şenliklerde ve şehir karnavallarında kullanılmalı.
Exactement. Elle devrait être réduite à ses justes proportions. Une attraction amusante pour les foires et les jours de fête.
Şimdi de, yeni dansçılarımızın gösterisine geldi sıra. Hot Box, Bayan Adelaide'ı ve yeni dansçılarını gururla sunar.
Et maintenant, voici l'attraction de nos nouvelles Folies... le Hot Box est fier de vous présenter Mlle Adélaïde et ses débutantes!
Daha iyi bir alternatifimiz var.
Nous avons une attraction qui dépasse le Scenic Railway
Şimdi, bayanlar ve baylar, hepinizin beklediği an.
Et maintenant, Mesdames et Messieurs, l'attraction que vous attendez :
Yerçekimi kaybının, meteor tozu yağmurlarının, güneşin yakıcı sıcağının, ve kozmik radyasyonun etkilerini. Hepsi incelenip analiz edilecek.
Les effets de la diminution de l'attraction... la chaleur solaire et les radiations cosmiques... tout sera analysé soigneusement.
Manyetik alanı ayarladık. Normal yerçekimi ve atmosfer basıncı kaybını telafi edecek biçimde.
Il nous rend indépendants... de l'attraction et de la pression atmosphérique.
- Yukarıdaki manyetik çekim aşağıdaki yerçekimini kaldırıyor.
- L'attraction magnétique, en haut... annule l'effet de gravitation.
- Ya mıknatıslı çekici?
- Et la force d'attraction magnetique?
Bu bir gösteri değil.
Ce n'est pas une attraction!
Bayanlar ve Baylar, programa eklenen özel atraksiyonumuz olağanüstü aksaklı paraşüt atlayışı güzeller güzeli cüretkâr kadın olan LaVerne Shumann tarafından yapılacaktır!
Mesdames et Messieurs, voici notre grande attraction : un extraordinaire saut en chute libre exécuté par une femme qui n'a pas froid aux yeux, LaVerne Shumann!
İyi ki, koruma olmak gibi bir becerim var.
Mais comme croupier, je suis une attraction. On s'y retrouve donc.
Çekim gücü ayaklarımızın altından dışa doğru bu... kabarcığı çevreleyen sert kabuğa doğru etki yapar.
- L'attraction tire vers l'extérieur sous nos pieds vers la croûte solide dans laquelle cette bulle est enfermée.
Bence bahçeniz bu kasabanın en güzel yeri olacak.
Je crois que votre jardin va être l'attraction de cette ville.
Bu gece de, tıpkı diğer başka gecelerdeki gibi, bildiğiniz üzere Black Sheep Club'da asıl gösteri sizsiniz!
ce soir, comme tous les autres soirs d'ailleurs, vous savez bien... qui ici au Black Sheep club, l'attraction, c'est vous!
- Başarılı mıydı sence?
T'es content tu leur as montré l'attraction du jour?
Sahne gösterisinde bir şarkıcıyı görmek istiyorlar. Yemeği sonra yeriz.
Une chanteuse y passe en attraction, on dînera après.
Delikanlı biliyorsun, aşk işleri güçlü şeylerdir.
Tu sais, mon petit, l'amour a un grand pouvoir d'attraction sur les créatures.
Özür dilerim.
On a cru que c'était une attraction!
Fakat...
Mais si la prière était l'attraction majeure des meetings évangélistes,