Baldy перевод на французский
54 параллельный перевод
- Hey, Baldy, piyanoyu sustur.
- Hé, Baldy, arrête ton piano.
Baldy, polis alanı boşaltsın.
Baldy, que la police dégage le terrain.
Baldy, onları ben alırım.
Baldy, je prends ces deux-là.
- Baldy, bize içki yolla.
- Baldy, apporte-nous à boire.
Bana soğuk su ver, Baldy.
Donne-moi un peu d'eau fraîche, Baldy.
Baldy, ne varsa ver.
Baldy, sers-moi ce que tu as.
Baldy, bana bir içki getirir misin?
Baldy, apporte-moi un verre.
Bana bir içki getir, Baldy.
Donne-moi à boire, Baldy.
Baldy, masaya koyar mısın?
Baldy, mettez-le sur la table.
- Baldy, hazırla.
- Baldy, sers nous ici.
Baldy Gunder'in Salonunda.
Au saloon de Baldy Gunder.
Ellerini üzerimden çek, Baldy.
- Enlève tes pattes, Baldy.
Sana bolca kötü şans diliyorum, Baldy.
Que la malchance te poursuive.
Baldy Gunder şehirden bu parayla birlikte sağ olarak ayrıImama izin vermez.
Vous croyez que Baldy Gunder me laissera quitter la ville avec?
O gece onun evinin dışında beklediğini söylerler sadece Baldy'nin oraya gelmesi ihtimaline karşı.
Il est resté devant chez elle. Au cas où Baldy débarquerait.
Altar'ın gidişi ile, Baldy'nin salonunda işler azaldı.
Après son départ, ça n'a plus marché chez Baldy.
Baldy Gunder'ın yerine veya beni kabul edecek herhangi bir bara.
Dans n'importe quel saloon qui m'embauchera.
- Çok güzel. Hepsi benim. Şu sırttaki tepeden gözünün görebildiği kadar batıya, ve Old Baldy'nin ötesine.
C'est tout à moi, de la deuxième crête jusqu'au nord... et à l'ouest, à perte de vue.
Peki, düşmanın Baldy'yi ele geçirdiğini bilen var mı?
Personne ne vous a dit que l'ennemi tient Old Baldy?
Baldy birşeyler hazırlamış.
Baldy a fait des galettes.
Şansızlık Balders.
Pas de chance, Baldy.
Parayı geri alırız.
Baldy le rossera après la noce.
Pekala, Balders, 85 sterlini kaybettim.
Et voilà Baldy, j'ai perdu mes 85 livres.
Taleplerle ilgileniyor musun Baldrick?
C'est à voir... Tu fais les spéciales Baldy?
Baldrick, kapıya bak.
Baldy, va ouvrir.
Baldrick'i kandıramayacağını unutmazsa, ara sıra "Vay be, bacağım ağrıyor" diyor.
Piailler "Ouille ma jambe!" quand ça lui vient en tête, même Baldy ne marcherait pas!
Baldy Bear Creek'e vardın?
Tu vas vers la crique Baldy Bear?
Baldrick ve Yüzbaşıyı tekrar göreceğime öyle mutluyum ki.
'Jour mon cap'! Je suis là Baldy!
Kahretsin!
Baldy!
Baldy, benimle gel.
Avec moi, putain de merde!
Baldy, her şeyi dışarı çıkar.
Baldy!
Baldy!
Là!
- Merhaba, Baldy.
- Bonjour, Baldy.
Dazlak!
Hé! Baldy!
Baldy, benim.
Baldy, c'est moi.
- Baldy bildiriyor!
- Baldy, au rapport!
- Baldy!
- Baldy!
Baldy, şimdi sen!
Baldy, à toi!
Baldy.
La droite! - Le chauve!
Baldy Norşcott,..
Northcott le Chauve,
Eğer Baldy Bollock görürsen, benim için sakla.
Si tu vois le chauve des couilles, couvre-nous.
480 kilometre uzaktaydım Baldy gölünde, balık tutuyordum.
J'étais à 500 km d'ici, je pêchais au lac Baldy.
Sorun Mount Baldy'deki Augustine Elektrik İstasyonu'nda ve ciddiye doğru gidiyor.
MAN : La situation est à Power Station Augustin sur Mount Baldy, et il est sur le point de critique.
Baldy orada ne yapıyor?
Que fait le chauve là-haut?
Her zaman Baldy'nin şarkısına dans ediyorsun.
Tu danses toujours quand il chante.
Lanet Baldy, şarkı söylemeyi kes!
Ça suffit les berceuses!
Baldy'yi parçalara ayırdın mı?
Tu l'as mis en pièces?
Demedim mi sana Balders?
Et voilà, Baldy...
- Ona Baldy'yi anlat.
Et le chauve.
Baldy?
Le chauve?
Baldy!
Baldy!