Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → французский / [ B ] / Bannister

Bannister перевод на французский

276 параллельный перевод
- Arthur Bannister.
Arthur Bannister.
Bay Bannister arabayı ta San Francisco'dan gönderdi. O burada kullanabilsin diye.
M. Bannister l'a faite venir de San Francisco... pour qu'elle l'ait ici.
- Bannister mı?
- Bannister?
- Arthur Bannister'ın ta kendisi.
- En personne.
Adım Bannister.
Je m'appelle Bannister.
Bannister ha.
Bannister.
Çocuklar, sizi dünyanın en iyi ceza avukatı Bay Arthur Bannister'la tanıştırayım.
Les gars, je vous présente M. Bannister... le plus grand avocat au criminel.
Memnun oldum. Karısı, beni işe alsın diye göndermiş onu.
C'est la femme de M. Bannister qui l'envoie, n'est-ce pas?
Şimdi Bay Bannister hepimize içki ısmarlarken... ben de onun için çalışmayı reddederek biraz eğleneceğim.
M. Bannister va nous payer à boire... pendant que je m'amuse à refuser son offre.
Elbette birinin Bay Bannister'ı eve götürmesi gerekti.
Il fallait bien que quelqu'un ramène M. Bannister.
Ben George Grisby. Hani "Grisby ile Bannister".
Je suis George Grisby, de Grisby Bannister.
- Ortağım Bay Bannister da mı?
- Mon associé aussi, M. Bannister?
Bay Bannister'ın dediğine göre bir adam öldürmüşsün.
M. Bannister m'a dit que vous aviez tué quelqu'un.
Bayan Bannister'a sorun.
Demandez à Mme Bannister.
Sen aşka inanıyor musun ki Bayan Bannister?
Vous y croyez vraiment?
İnanın Bay Bannister, karınıza da söyledim. Ben hiçbir konuda fikrimi değiştirmem... ta ki o konu tamamen kapanana kadar.
En réalité, j'ai déjà dit à votre femme... que je ne me fais un avis sur les choses... qu'après coup.
Ne kadar istesem de inkar edemem, Bay Bannister... karısının her arzusunu yerine getirmeye çalışıyordu.
Je ne peux pas nier le fait que Bannister... essayait de satisfaire tous les désirs de sa femme.
Eh, Bay Bannister'ın piknik partisi de onun kişiliğine yaraşır oldu.
Le pique-nique de M. Bannister fut bien digne de lui.
Onca zahmete girildi, o kadar para harcandı, ama... Bannister ne kadar insansa, bu da o kadar piknikti işte.
Il coûta beaucoup d'ennuis et d'argent... mais ce n'était pas un pique-nique... tout comme Bannister n'était pas un homme.
Bay Bannister ve diğerleri seni yanlarına çağırıyor.
M. Bannister et les autres te demandent.
Pekala Bay Bannister.
Eh bien, M. Bannister?
- Bayan Bannister nerede?
- Où est Mme Bannister?
Bay Bannister seni kente, San Francisco'ya... götürmek için bekliyor.
M. Bannister vous attend pour vous emmener à San Francisco.
Bu seni ilgilendirmez, ama biz "suç ortağı" olduğumuza göre... sana söyleyeyim, Bannister ve Grisby şirketi sigortalı.
Ce ne sont pas vos affaires, mais puisqu on est "complices"... Le cabinet est assuré contre la mort d'un des deux associés.
Bayan Bannister'la birlikte arabada bekleyeceğim.
J'attends dans la voiture, avec Mme Bannister.
Meşhur Bannister numaralarından biri.
C'est une de ses fameuses combines.
Bay Bannister kente indi, Bayan Bannister da sinemaya gitti galiba.
M. Bannister est en ville, et Mme Bannister est au cinéma.
Alo... Bayan Bannister'la görüşmek istiyorum.
Je voudrais parler à Mme Bannister.
Grisby şimdi Bannister'ı öldürmek için oraya gitti.
Grisby est parti tuer Bannister.
- Ne için? - Bay Bannister'ı kurtarmak için.
- Il faut sauver Bannister!
- Kimi? - Arthur Bannister'ı.
- Qui êtes-vous?
Ya Bannister? Hayatıma mal olabilecek bir davada beni savunacaktı.
Et quant à Bannister... il allait défendre ma tête au procès.
Seninle büroda görüşürüz. - Tamam.
Bien, M. Bannister.
İzninizle Bayan Bannister.
Mme Bannister, veuillez m'excuser.
Arthur Bannister, bunu yapabilecek tek adam.
- Tu es le seul à pouvoir le sauver.
Merhaba Bannister, nasılsın?
- Bonjour. Toujours les combines?
Bayan Bannister, size bir koltuk ayırdım.
Mme Bannister, je vous ai gardé une place.
Bunlar büyük Bannister'ın sempati toplamak için uyguladığı taktikler.
Encore une des fameuses tactiques de Bannister.
Tanık sizin Bay Bannister.
Il est à vous, M. Bannister.
Arthur Bannister.
Arthur Bannister.
Bannister'ı kendi müvekkiline karşı ifade vermeye zorlayamaz ki!
Il peut le faire témoigner contre son client?
Bay Bannister kürsüye çıkacak.
M. Bannister va prendre place à la barre.
Bay Bannister, siz baro üyesisiniz.
M. Bannister... vous êtes inscrit au barreau?
Biliyor muydunuz Bay Bannister, cinayetlerden hemen sonra... Cinayetlerden hemen sonra, sanığın bavullarının toplanmış... ani bir yolculuk için hazırlanmış olduğunu biliyor muydunuz?
Savez-vous, M. Bannister, que juste après les meurtres... nous avons trouvé les bagages de l'accusé prêts... comme s'il s'apprêtait à partir précipitamment.
Bunlar yine Bay Bannister'ın ikna edici duruşma taktikleri.
Voici encore une des tactiques de persuasion de M. Bannister.
- Bannister.
- Bannister.
Evet Bay Bannister.
- Oui.
Bakın yerde bulduğum şu kağıtta neler yazıyor. Bay Bannister'a ne oldu söyleyin.
Je veux savoir comment va M. Bannister.
- Günaydın Bannister.
M. le juge.
- Nasılsınız?
- Mme Bannister.
Merhaba Bayan Bannister.
Fasbender...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]