Batı yakası перевод на французский
934 параллельный перевод
Dün gece Batı Yakası'na bir telgraf daha çektim. Faydası olmayacağını bildiğim halde gönderdim.
Hier j'ai envoyé un télégramme sur la côte, tout en sachant que ça servait à rien.
Pants Riordan adında batı yakasının kabadayısı hakkında bir şeyler biliyor musun?
Tu connais un certain Riordan?
Dürüst işler bulabilmem için Batı Yakasında ofis açmam lazım.
Faut un bureau dans le West Side pour avoir une clientèle.
Mississippi'nin batı yakasından hiçbir erkeğin...
N'importe qui donnerait sa chemise pour...
66 Batı Yakası, 12. Cadde.
66 Ouest, 12e Rue.
Böylece, Batı Yakası'nda yeni açılan büyük ve modern bir dükkana ve iki kocaman pound'luk bir haftalığa terfi ettim.
J'émigrai donc dans un grand magasin du West End au salaire gigantesque de 2 livres par semaine.
Doğu yakası, batı yakası, şehrin dört yanı
" A l'est, à l'ouest, dans la ville et ses parages
Batı Yakasında yemek yediğim için hapse girmeyeceğim!
Je ne crois pas que vous devriez dire " sauvagement,
Bir rivayete göre - tabii ki ispatlanmamış -.. McGarry adındaki teknik direktörü takımı batı yakasına götürmüş ve pek çok şampiyonluk flaması ve birkaç dünya şampiyonluğu kazandırmış.
Selon une rumeur non vérifiée, un entraîneur, M. McGarry, emmena le club sur la côte Ouest et lui fit remporter plusieurs championnats du monde.
Ben batı yakasına taşınıyorum.
Je pars sur la côte Ouest.
Tony bize lazım. Onun namı, bütün Batı Yakası'nı aşıyor.
Il a une réputation plus grande que tout le West Side.
Alman ve Amerikalılar duvarı koruyacak batı yakası Ruslar tarafından bu kısımsa Amerikalılar ve Japonlar tarafından korunacak. Bu doğu yakasında kalan kısımlarsa İtalyan ve Fransızlar tarafından korunacak.
le mur, avec les Allemands et les Américains, l'ouest, avec les Russes, la légion britannique, le "Fou", avec les Américains et les Japonais, et l'est, avec les Italiens et les Français.
Annem Batı Yakasında bir mağazada çalışıyor.
Maman travaille dans une boutique de mode, dans le West End.
Batı yakasındakilerle görüşüyorum.
J'ai parlé au directeur,
Berlin'e gideceksen, umarım batı yakasında kalırsın. Tamam mı?
Mais si tu vas à Berlin, reste à l'Ouest, d'accord?
O Pasifik Batı Yakası Metal Şirketi ve bağlı şirketlerin başkan yardımcısıdır.
Industry, pour la côte ouest. Et ses filiales.
Oraya gittiğimde Batı Yakasındaki garaja gitmemi söylediler.
Qui m'a expédié à un autre garage.
Bu son Batı Yakası hitinden bir bölümdü :
C'était un extrait du dernier succès du West End,
New York'un Batı Yakası'nın 72. Cadde'siyle Broadway'in kesiştiği bölge Sherman Meydanı olarak bilinir. Ancak eroin bağımlıları buraya Needle ( iğne ) Park der.
Le carrefour de Broadway et de la 72ème Rue, à New York, s'appelle officiellement Sherman Square mais les drogués l'ont rebaptisé "Needle Park" :
Santo'yu tanır mısın? Batı Yakası'nı yöneten adamı?
Tu connais Santo, le type qui contrôle le West Side?
Santo Batı Yakası'nı devralacak birini arıyor.
Santo cherche un type pour s'occuper du West Side.
Bütün Batı Yakası'nda fahişelik yapıyor.
Elle fait tous les trottoirs du West Side.
Batı Yakası "4 şampiyonlara" aittir!
À l'ouest, les Quatre as font la loi.
Minderlerin ayarlanmasını istiyor. Batı yakasında bir yer bulmalıyız.
Il veut qu'on se mette "aux matelas", en planque, dans le West Side.
Batı yakasında iyi bir yer biliyor musun?
Tu connais des planques là-bas?
Seni batı yakasındaki..... en büyük kümes hayvanları fabrikasına götüreceğim.
Je t'emmerais dans la plus grande usine de volaille... sur la Côte est.
Buradaki bir çete için Batı yakasında ödeme yapmalıyım.
Je travaille pour une équipe de West Bend.
Sonra bir şehir kurma fikrine kapıldı Batı yakasına giden askerlerin konakladığı çölde.
Un jour, il a eu une idée. Bâtir une ville, en plein désert, à partir d'un relais pour militaires.
Batı Yakası basınında ne kadar yer alabilir bilmiyorum çünkü bu 2.000 yıl önceydi.
Je ne sais pas si la presse en a parlé ici, sur la Côte Ouest, car c'est arrivé il y a 2000 ans.
Batı Yakası'ndan meşhur George Brown.
Le célèbre George Brown, de la Côte Est.
Manhattan'ın batı yakasında, dar bir sokakta bir kişi öldü, bir kişi de ağır yaralandı.
un mort un blessé grave dans une venelle.
Batı yakasındaki en büyük kediydi, Cosmo.
C'était le caïd de la côte Ouest.
Bu Batı Yakası Özel Programlar Departmanı'ndan Bill Herron.
Voici Bill Herron, du département des programmes spéciaux de la côte Ouest.
15 Ekim'de Diana Christensen, Batı Yakası temsilcileriyle özel bir toplantı yapmak ve onların fikirlerini almak için Los Angeles'a doğru uçuşa geçti aynı zamanda programın gelecek sezonki plânlarını da belirleyeceklerdi.
Le 1 5 octobre, Diana Christensen était à Los Angeles pour mener des pourparlers avec le service des programmes de la côte Ouest et pour lancer la production d'émissions pour la saison prochaine.
William Morris Batı Yakası ekibinin neredeyse yarısını getirmişsin.
Vous avez amené une sacrée équipe avec vous.
"Batı Yakası Bölümü raporunu verebilir mi?"
"La Branche Côte Ouest ferait-elle un rapport?"
Batı yakasının nöbeti bende.
Je m'occupe du secteur ouest.
Batı Yakası fahişelerinden farkım... yalnız sana ait olmamdı.
Une pute de luxe des quartiers résidentiels, mais, ta pute.
Batı yakasında, doğu yakasında ve arasında..
de la côte Ouest à la côte Est et ce qu'il y a entre les deux.
Çılgına döndü ve ailesini bir baltayla öldürdü. Vücutları batı yakasında bir odaya yığdıktan sonra tüfeğini ağzına dayayıp intihar etti.
Devenu fou... il a tué sa famille avec une hache... a entassé les corps dans une chambre de l'aile ouest, puis... il a placé le double canon de son fusil dans sa bouche.
White Sox bu gece evlerinde Yankee'lere karşı Comiskey Park için oynuyorlar. Yavru Tikiler batı yakasına daha yeni alışıyorlar
Les White Sox jouent à domicile ce soir, contre les Yankees.
Adamlarımızı Batı yakasına yönlendireceğiz.
Je vais envoyer une patrouille sur Western.
O yaşlı adam Batı Yakası'nın en büyük mafya babası.
Ce vieillard est un des caïds du crime.
Batı Yakasının en güzel yerini sizlerle paylaşıyorum. şehre ve okyanusa yakınız.
Je partage le meilleur emplacement du quartier Ouest proche de Century City et de l'océan.
" Anlaşılıyor ki Larry'nin batı yakasındaki evini iki hafta içinde terk etmeyecekler, ve orada her ne yapıyorlarsa, iddiaya girerim ki yeni kitapla ilgili işbirliği yapmıyorlar
Ils n'auraient pas quitté l'appartement de Larry en 15 jours. "Quoi qu'ils fassent, nous parions qu'ils n'écrivent pas un livre."
Batı yakasının en iyi malı bende, neredeyse el değmemiş.
J'ai la meilleure marchandise de la côte, presque pure.
Yarın saat 4 : 00'de Batı yakası Mezarlığı.
Demain, 16 h. Au cimetière de Westside.
Batı yakası mezarlığında.
Le cimetière de Westside.
İleriye doğru bayır, geri bayır, doğu yakası, batı...
Pente Nord ou pente Sud? Flanc Ouest, flanc Est?
" Batı Son yakası Dövmecisi'
Boutique de tatouage
Batı Yakası'ndaki bir caddede tuhaf bir silahlı çatışmada sona erdi.
- Mon Dieu!