Başka bir şey yok mu перевод на французский
245 параллельный перевод
Sizin için yapabileceğim başka bir şey yok mu?
Y a-t-il autre chose que je puisse faire?
Yapmayı tercih edeceğiniz başka bir şey yok mu?
Vous ne préféreriez pas faire autre chose?
Bu ülkede Castle'ler dışında başka bir şey yok mu?
II n'y a donc plus que les Castle, dans ce pays?
Ortalıkta başka bir şey yok mu?
Il n'y a plus d'autres objets dans le décor? Ne vous levez pas!
Siz çocukların radyoda dinleyebileceği bir beyzbol maçı ya da başka bir şey yok mu?
Vous n'avez pas un match à écouter à la radio?
Başka bir şey yok mu?
Rien d'autre?
Bana söylemek istediğin başka bir şey yok mu?
- Tu n'oublies rien? - Quoi?
- Başka bir şey yok mu?
Rien d'autre?
- Elinizde başka bir şey yok mu? - Hayır.
Vous n'auriez pas autre chose?
Kendine nasıl kıydığı konusunda bize söyleyebileceğin başka bir şey yok mu, Bayan Benedict?
Vous n'auriez pas d'informations sur les raisons de son geste?
Başka bir şey yok mu?
Sinon rien?
Kadından başka bir şey yok mu?
Elles sont combien?
Bu gece üstünde başka bir şey yok mu?
C'est tout ce que vous avez pour ce soir?
Yapılabilecek başka bir şey yok mu?
N'y a-t-il vraiment rien que l'on puisse faire?
Başka bir şey yok mu?
Tu plaisantes?
Başka bir şey yok mu?
Vous n'avez que ça?
Senin bildiğin başka bir şey yok mu?
Tu ne peux pas changer de sujet?
O zamandan beri başka bir şey yok mu?
Et rien d'autre depuis?
- Başka bir şey yok mu?
- Y a autre chose?
Başka bir şey yok mu?
Rien d'autre? C'est tout?
- Umursadığın başka bir şey yok mu?
A tuer? - Rien d'autre ne t'intéresse?
Bu zarfta başka bir şey yok mu?
Il y avait autre chose dans l'enveloppe?
Davada yapabileceğin başka bir şey yok mu?
Tu ne vas plus rien tenter?
Başka bir şey yok mu, emin misin?
- Mais, rien d'autre?
Bilimden başka, kalbini bu kadar heyecanlandırabilen başka bir şey yok mu?
En dehors de la science, y a-t-il autre chose qui vous passionne?
Bu kadar mı? Söyleyeceğin başka bir şey yok mu?
- C'est tout ce que tu trouves à dire?
Sadece bu mu, başka bir şey yok mu?
Que ça et rien d'autre?
Bana söyleyeceğin başka bir şey yok mu?
Tu n'as plus rien à me dire?
- Yani başka bir şey yok mu?
- ll n'y a rien d'autre? - Quoi?
"Orada yapabileceğim başka bir şey yok mu?" diye merak edersin.
Vous vous demandez, " Y a pas quelque chose d'autre que je pourrai faire?
Bu mu? Elinden gelen başka bir şey yok mu?
C'est tout ce que tu as?
Bana söylemek istediğin başka bir şey yok mu?
Tu n'as rien d'autre à me dire?
Yapabileceğiniz başka bir şey yok mu?
Vous pouvez tenter autre chose?
Oralarda başka bir şey daha yok mu?
Y a-t-il autre chose sous le sapin?
- Başka bir şey yok mu?
C'est tout?
Bencillikten başka her şey yalandır. - Gerçekten inanılacak bir şey yok mu yani?
- Il n'y a rien?
Hayatında, tabancayla atış yapmaktan başka yapmak istediğin bir şey yok mu?
Tu veux passer ta vie à tirer au revolver?
Başka söylemek istediğin bir şey yok mu?
Est-ce qu'on s'est tout dit?
Bu da içilir mi be babalık, yok mu başka bir şey?
Salut, grand-père!
Bir şey söylemek isteyen başka kimse yok mu?
Personne d'autre n'a rien à dire?
Birkaç böcekten başka yiyecek bir şey yok mu?
Il y a autre chose à manger que des cafards?
Konuşmamız gereken başka bir şey daha yok mu?
N'avons-nous pas un sujet plus pressant?
O mu? Onun aklında kukudan başka bir şey yok.
Tout ce qu'il a dans la tête, c'est des chattes.
Başka bir şey var mı, Andy? Hiçbir şey yok mu?
Rien d'autre, Andy?
Demek istediğim, başka istediğiniz bir şey yok mu?
Ne voulez-vous pas autre chose?
Başka yapabileceğimiz bir şey yok mu? Yırtığı kapatabilir miyiz?
En attendant, nous pourrions colmater la brèche?
Başka bir şey yok mu, emin misin? Ne demek istiyorsun?
Je t'aime, maman.
Televizyonda başka bir şey yok mu?
Y a rien d'autre?
Gerçekten. Erkekler ve giysilerden başka düşündüğün bir şey yok mu?
Tu ne penses jamais à autre chose que les garçons et la mode?
Alan, Bay Weir'ın tatlısını ezmekten başka yapabileceğin daha iyi bir şey yok mu?
Alan. Vous n'avez rien de mieux à faire que d'écraser le dessert de M. Weir?
Başka bir şey yok mu?
Vous n'avez rien d'autre?