Beer перевод на французский
202 параллельный перевод
Beer Barrel Polka'nın ikinci kısmını çalacağız.
Deuxième mouvement de la "Polka du Bock de Bière."
Haberler nasıl?
Comment vas-tu, Beer?
- Beer, onu buradan götür.
Emmène-le, Beer! Sors-le d'ici.
Dulwich Piskoposu Bir de arkadaşı var, Bruce Beer.
L'Evêque de Dulwich... et de protection.
- Ne? Kafiyeli, ginger beer.
C'est un nom de tapette.
Bitki özü sodası.
Root beer.
Bana greyfrut veya portakal ver, asla o kokmuş kök birasından değil!
File-moi un jus de fruit, pas cette root beer de merde!
Bira ( Beer ). İki E'li.
Une bière, avec un "è"!
- New Review'den Mieke de Beer.
Micke De Beer du New Review.
- De Beer işten çıkarıldı.
- De Beer a été congédié.
- De Beer?
- De Beer?
- De Beer diye birini tanımıyorum.
De Beer? Connais pas.
- De Beer'den bahsetsene.
Continue avec De Beer.
De Beer'i de anlamıyorum. Madem gizli bir ilişki yaşayacaksın doğurgan olmayan bir kadın seçsene be adam.
Si De Beer veut à tout prix avoir une liaison secrète, il n'a qu'à prendre une femme stérile.
- Kafası De Beer'e benzeyen bir çocuk.
Avec la tête de De Beer?
De Beer solgun tenlidir. Gözleri de domuz gözü gibi küçük.
II est tout pâle avec des yeux de porc.
- Bunu mu ima ediyorsun de Beer?
C'est ça, M. De Beer?
- Diyet biranız var mı?
- T'as de la "root beer light"?
Diyet biraya ne oldu? Diyet mi?
- Et ma "root beer light"?
Şaka mı bu? Lone Star Bira Şirketi'nden iyi bir işi var.
Elle a un bon poste chez Lone Star Beer.
Fred Astaire ve Ginger Bira!
Fred Astaire et Ginger Beer!
Alkolsüz bira.
Root beer...
Duff Beer! Amos'N'Andy`nin sponsorluğunda gururla sundu.
La bière Duff est fière de sponsoriser Amos'N'Andy.
# Go home, Kaiser Bill Pack up your guns and beer #
Rentre chez toi, Kaiser Bill Retourne à tes gonzesses et à tes bières
# Pack up your guns and beer Get yourself on out of here #
Remballe tes canons et tes bières Tu ferais bien de déguerpir
# Go home, Kaiser Bill Pack up your guns and beer # #
Rentre chez toi, Kaiser Bill Retourne à tes gonzesses et à tes bières
Büyük ödülünün keyfini çıkart ömür boyu yetecek kadar Duff Beer.
Profitez de votre récompense : de la bière Duff jusqu'à la fin de vos jours!
Maymun Cilası Birası!
Buvez Macaque Beer!
Maymun Cilası Birası.
Macaque Beer
Billy Beer için de öyle demişlerdi, ukala.
On disait la même chose pour cette bière Billy, Einstein.
Ödül olarak buz gibi bir kök birası var.
Une root beer glacée sera ta récompense.
Kök birası ister misin?
Tu veux une root beer?
- I gave you a nonalcoholic beer.
- C'était une bière sans alcool.
Yani bedava konuşmayı düşün, bedava bira değil
Pensez plutôt à liberté d'expression ( free speech ) qu'a bière gratuite ( free beer ).
Aç bir bira daha.
Open up another beer
- Bayan, biletinizi görmek zorundayım.
C'est l'heure des root beer.
Bir kök birası.
Et un root beer float.
Üzümlü gazoz olur mu? Haydi gidelim.
- Pas de root beer.
Duff bira şirketi neden böyle bir kitap basmış ki?
Pourquoi Duff Beer sortirait un livre?
Tanrı biradan iyidir.
God is better than beer
Dernekçi adamların beer pong * oynamalarını izlemekten daha iyi.
C'est mieux que de regarder des étudiants décaniller des bières.
- Bence kök birası iyi olabilir.
Je crois qu'une root beer serait pas mal...
- Kök birası gayet iyi.
- Une root beer, parfait!
Lane burada, kök biranızı getirir.
Elle va te ramener une root beer
- Kök birası.
Root beer?
Tropikal Bahçeleri dinledin mi?
T'es déjà allée au "beer gardens" du Tropical?
- Kahlua ve kök birası.
- du Kahlua et de la root beer.
- Merhaba, Beer.
Un gin pour moi.
Seni memnun etmek için bunu yapardım, Beer.
Non...
Ah, hadi, bu Bayan Kelebek oyunu. Nasıl bittiğini biliyorsun.
Pose ton cul sur le banc du piano qu'on a acheté ensemble sirote ta root beer, et amuse-toi putain.
- Biliyorsun.
- Root beer?