Benjamin перевод на французский
2,327 параллельный перевод
Austin beni Peter Benjamin'le tanıştırdı.
Alors, Austin m'a présenté à ce fameux Peter Benjamin.
Peter Benjamin'le aynı konumdayız.
Benjamin était dans la même situation que moi.
Peter Benjamin GHB sağlasan iyi olur. Yoksa aynı şey senin de başına gelir, dedi.
Peter Benjamin a exigé que je continue de le fournir en GHB, ou il m'arriverait la même chose.
Beyler, Peter Benjamin'i derhal burada görmek istiyorum.
Envoyez-moi Peter Benjamin dans ces locaux au plus vite.
Peter Benjamin'e açılan cinayet davasının bir parçası.
C'est une preuve dans l'affaire contre Peter Benjamin.
Benjamin, bizimle misin?
Benjamin, tu es avec nous?
Elinde ne var senin, Benjamin?
Qu'as-tu dans ta main?
Benjamin, elinde ne var?
Benjamin, qu'as-tu dans la main?
Benjamin onu bana ver.
Donne-moi ça.
Haydi, Benjamin.
Allez, Benjamin.
Benjamin, haydi.
Benjamin, allez.
- Şuradaki Er Benjamin'i mi?
- La bidasse là-bas?
Benjamin Franklin, Sermaye Piyasası Kurulu.
- Merci. Benjamin Franklin, du Contrôle des Marchés Boursiers.
Şerif William Forbes Belediye Başkanı Benjamin Lockwood.
Shérif William Forbes, Maire Benjamin Lockwood.
"Benjamin Butt'ın Tuhaf Hikâyesi." Harika.
L'étrange histoire du cul de Benjamin. Charmant.
Beni Benjamin Button'layıp, kırış kırış yaptı.
Benjamin-buttone-moi le corps!
Eğer oyunumu iyi oynarsam Dwight'a, Büyük Hazine filmini yaşatabilirim.
Je pense que si je gère ça bien, j'arriverai à lui faire revivre Benjamin Gates.
Eğer Benjamin Franklin'in yaptığı işi kastediyorsan o elektriği keşfetmedi.
Si tu penses à Benjamin Franklin, il n'a pas découvert l'électricité.
Merhaba, siz Lamar Benjamin misiniz?
Vous êtes Lamar Benjamin?
Carlos diye bildiğim mi? Benjamin Reynolds değil mi?
L'homme que je connais sous le nom de Carlos?
Eğer beni alaşağı edecek Federal Ajanın o olacağını düşünüyorsan, ona eski arkadaşı Scotty'yi sor.
Benjamin Reynolds, c'est ça? Si vous croyez que cet agent fédéral va me faire plonger... demandez-lui de vous parler de son vieux copain Scotty.
Burada Richard Benjamin ve Paula Prentiss var gibi.
Je regarde Richard Benjamin et Paula Prentiss, là.
Margaret Benjamin Franklin'in büyük hayranıdır.
Margaret est une grande admiratrice de Benjamin Franklin.
Tüm hayatını.. .. Benjamin Franklin'den alıntı sözlerle yaşıyor.
Elle vit en se basant sur les citations de Benjamin Franklin.
Söylemiştim.. Benjamin Franklin.
- Je te l'ai dit.
Tabii, tabii.
Benjamin Franklin. - Bien sûr.
Benjamin Franklin'in alıntılarını üzerimde kullanmaktan vazgeçmelisin.
Tu dois arrêter de me citer Benjamin Franklin. - Pourquoi?
Ben Bejmanin Franklin'in değilde senin ne söylediğini duymayı tercih ederim.
Je préfère entendre ce que tu as à dire, toi, que Benjamin Franklin.
Çocuklar FBI ajanı Benjamin Reynolds'la tanışın.
Voici l'agent Benjamin Reynolds du FBI.
Yatak odasındaki DVD kutusunun içindeki Benjamin Button'ın Tuhaf Hikayesi DVD'sinin içinde çünkü kimse o filmi izlemek istemez.
Dans notre collection de DVD, dans la chambre, dans le DVD L'Étrange histoire de Benjamin Button, car je savais que personne ne l'ouvrirait jamais.
- Benjamin Button sanmıştım.
- C'est pas Benjamin Button?
Meegan'ın özellikle istediği bir şey var o da Benjamin Button DVD'si.
Meegan n'a fait qu'une requête particulière. Elle voudrait le DVD de Benjamin Button.
Benjamin sana ne söylemiş olursa olsun bir şeyi bilmeni istiyorum.
Benjamin, quoi qu'il vous ait demandé de faire, je veux que vous compreniez une chose.
Kim o? Benjamin.
Qui est là?
Benjamin, Angelo'nun kardeşi.
Βenjamin, le frère d'Angelo.
Benjamin diye mi?
Βenjamin?
- İyi misin? - Bu arkadaşım Benjamin.
Voici mon ami Benjamin.
İlk Benjamin tavuk barınağı işinde çok başarılı olmuş.
Le premier Βenjamin a réussi en vendant des poulets.
Ben Benjamin Tetrocini, acaba...
lci Βenjamin Tetrocini.
Şimdi sizlere Tetro Angelo ve Tetro Benjamin'in "Yolculuk Tutkusu" oyunundan bir alıntı sunacağız.
Εt maintenant, nos derniers nominés, Angelo et Benjamin Τetro présentent un extrait de leur pièce, "Soif d'ailleurs".
Bayım, oğlunuzun adı neydi? ' Benjamin.
- Comment s'appelle votre fils?
Oğlumun adı Benjamin Michael Landry.
Mon fils s'appelle Benjamin Michael Landry.
Cinayete kurban giden Benjamin Landry'in davası bugün başlıyor.
Les délibérations ont commencé pour le meurtre de Benjamin Landry.
Öncelikle kilitli kapıyı açtım, Benjamin'in cesedini buldum.
En ouvrant la porte blindée, j'ai trouvé le cadavre de Benjamin.
Benjamin'e yapılan tıbbi müdahaleden sonra,... zanlının evinin arka bahçesinde... toplu mezar araştırması yapıldı.
Après l'arrivée de l'ambulance, l'enquête a vite mis à jour un charnier situé dans le jardin du prévenu.
Benjamin'i işkence yaparak öldürdü.
Il a torturé Benjamin à mort.
Benjamin!
Benjamin!
Adı Benjamin'di!
Il s'appelait Benjamin!
- Benjamin'i işkence ederek öldürdü.
- Il a torturé Benjamin à mort.
Annie, Benjamin Button'un ilgisini çektiğini söyledi.
- que Benjamin Button tient la route.
Benjamin Landry.
- Benjamin Landry.