Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → французский / [ B ] / Bethlehem

Bethlehem перевод на французский

122 параллельный перевод
Bethlehem yıldızı...
- L'étoile de Bethléem...
En ünlü Noel şarkılarından birisi "Bethlehem'in Küçük Kasabası" dır.
O Little Town of Bethlehem est l'un des chants de Noël les plus connus.
İncil'in, üç bilge adamın Bethlehem'e doğru bir yıldızı takip etmesini anlatışında, yıldızların izlendiği bir çağın yankısını duyarız.
Quand la bible dit que trois hommes sages ont suivi une étoile jusqu ´ à Bethlehem, cela sonne l'écho d'une époque où les hommes sages étaient des chercheurs d ´ étoiles.
Bir süre bekledikten sonra Bethlehem Çelik Tesisi iskelesine getireceğim.
Je vais cacher votre gibier au quai de la Bethlehem Steel.
Bethlehem Çelik İskelesini biliyor musun?
Tu sais où est le quai de la Bethlehem Steel?
Bir kuyruklu yıldız şeklini parlayan bir yıldıza çevirmiş tıpkı 2000 yıl önce Bethlehem Yıldızı'nın yaptığı gibi.
Une comète s'est changée en une étoile lumineuse, comme l'étoile de Bethléem, il y a 2000 ans.
Bethlehem'a doğru doğmaya gidiyor. "
"se traîne vers Bethléem pour y naître."
Bethlehem
Bethléem
# Bethlehem'e #
A Bethléem
Ve sonunda açığa çıkma zamanı gelen İblis doğmak üzere Bethlehem'e gidiyor. "
L'heure de la bête sauvage sonne enfin... elle se traîne vers Bethléem... pour naître. "
Herkesin gözünün önüne gizlenmiş bir sır gibi ; aynı Bethlehem'de olduğu gibi.
Comme un secret à la vue de tous, comme à Bethléem.
Sarkıtlar etrafta Bethlehem'de doğmuş olmak için "
Se traîne vers Bethléem pour naître? "
Sen de Bethlehem'le yattın.
Tu as été avec Bethlehem. Ca ne fait pas de toi son alliée.
Ya ben değil Bethlehem'dense?
Tu es sûre qu'il est de moi... et pas de Bethlehem?
Çölü aşıp düşmana meydan okudu. Bethlehem Paşa'nın bile yüzüne tükürdü.
Il a traversé le désert... montré le poing á l'ennemi... et craché dans l'oeil du Général Bethlehem.
BETHLEHEM NE SERSEM
LA BETE DE BETHLEHEM...
Bethlehem kuzeye yol alıyor.
Bethlehem dit... qu'il va vers le nord.
Cesetleri göm dedin. Ben Bethlehem'e yolladım.
Je n'ai pas enterré les holnistes, je les ai expédiés á Bethlehem.
Hayır, Bethlehem'in yüzünden!
Non! Lls meurent á cause de Bethlehem... parce qu'on vit dans un monde de merde!
Bethlehem'e.
Pour Bethlehem.
Paşa önce diz çökert dedi.
Bethlehem dit que tu devrais mourir á genoux.
Sen Bethlehem'den iyi adamsın.
Tu vaux mieux que Bethlehem.
" Bethlehem'e.
" A Bethlehem
"İyi ki Bethlehem'daki ağılın sahibi o değil" derdi babam, yoksa kutsal aile. halen açlıktan sürünüyor olurdu.
Aggie criait tout le temps. Papa disait que si l'étable de Bethléem lui avait appartenu, la Sainte Famille continuerait d'errer.
Oh gelin bethlehem'e beni görmeye
Viens jusqu'à Bethléem Pour me voir J'en connais une qui...
Bethlehem'den beri görülmemişti.
Disparue depuis Bethléem.
Üç bilge, Kral Herod'a Bethlehem'in üzerindeki yıldızın Tanrı'nın Çocuğu'nun doğduğunun işareti olduğunu anlatınca,
Quand les mages ont dit que l'étoile sur Bethléem signifiait que le fils de Dieu était né,
Çanı çalmak için "Bethlehem'e Doğru Yürüyüş" kelimeleri bir fikir verdi mi?
"Pencher vers Bethléem" te dit quelque chose?
Yani Kambur ve Bethlehem.
La penchée et Bethléem.
- Ve muhtemelen "Bethlehem'e Doğru Yürüyüş" şeyi yüzünden biraz sarsıldın.
- Et ce trou entre mes cornes. - Tu es sûrement un peu énervé... à cause de ce "voyage à Bethléem."
Zaten Bethlehem Meleğini harcadınız.
On a déjà un ange de Bethléem en piteux état.
Ağacın üstündeki şu yıldızı görüyor musunuz? Bethlehem yıldızı.
Vous voyez l'étoile en haut de l'arbre?
Bethlehem yolculuğuna bizimle gelin.
Anita? Suivez-nous dans Un voyage à Bethlehem.
Bu gece Bethlehem yolculuğu biraz gecikecek çünkü size özel bir gösteri sunacağız. Hemen uyarayım bu, çocuklara göre değil kalbi zayıf olanlara göre de değil.
Ce soir, Un voyage à Bethlehem sera retardé pour vous offrir une présentation spéciale et soyez prévenus, ce n'est pas pour les enfants,
Bu yüzden Mary ve Joseph Bethlehem'e yerleşmişler.
Marie et Joseph se mirent donc en route pour Bethléem.
Nerede olmalıydın, Bethlehem'de olmalıydın, hadi.
Tu devrais être à Bethlehem. Viens. Je ne peux pas croire que tu...
Sanırım Ann'in ailesi partilerini Bethlehem saatine göre yapıyorlar... *... ki bu da bayağı bir erken oluyor.
Les parents d'Ann sont branchés sur l'heure de Bethléem, qui est en avance. Je pourrai peut-être passer.
Bethlehem saatine uyuyor. Tüm gününü bu kızla geçiriyor.
Il vit à l'heure de Bethléem, passe toutes ses journées avec cette fille.
Küçük Bethlehem şehrinde
Du petit village de Bethléem
Evet, Senator Allan Bethlehem üzerinde zıplayan bir senato stajyeri.
Ouais, c'était une stagiaire au sénat qui se tapait le Senateur Allan Bethlehem.
Cleo Eller, kurban, Senator Bethlehem için çalıştı.
Cléo Eller, la victime, a travaillé pour le sénateur Bethlehem.
Yani, Betlehem bir çapkın.
Eh bien, Bethlehem est un coureur.
Thompson halen Bethlehem'in yardımcısı.
Thompson est toujours l'assistant de Bethlehem.
Thompson Bethlehem'ın ajandasını tutuyor
Il s'occupe de l'agenda de Bethlehem.
En azından Dr Brennan Senatör Betlehem'in Cleo ile cinsel ilişkiye girdiğini ortaya çıkardı.
Et bien, au moins le Dr. Brennan a découvert que le Senateur Bethlehem couchait avec Cléo.
Senator Bethlehem, O bir katil değil.
Le senateur Bethlehem, ce n'est pas un tueur.
Birimiz hatalı, belki ikimiz de, ancak Betlehem bir senatör olmasaydı, şu anda onun bodrumunda cinayetin işlendiği zemini arıyor olurdun.
Un de nous deux a tord, peut-être nous deux, mais si Bethlehem n'était pas sénateur, vous seriez dans son sous-sol à chercher ce sol meurtrier.
Sezon4 x Bölüm 4 SLOUCHING TOWARD BETHLEHEM ( Bethlehem'e Doğru Yürüyüş )
MENSONGES ET VÉRITÉ
Bethlehem'e sürerek
Ah, bon?
Bethlehem'e doğru
La prochaine fois, ne rentre pas.
Senator Bethlehem, Dr. Brennan'ın o sakızı almasını istemedi.
Le Senateur Bethlehem ne voulait pas que le Dr.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]