Beysbol перевод на французский
1,529 параллельный перевод
- Dişlerini kırdığımızda....... burnunu kırıp, bu beysbol sopasıyla tecavüz ettikten sonra...
quand on t'aura cassé les dents. Écrasé le nez... et violé avec cette batte de base-ball.
Önceden beysbol oynarmış.
Il jouait au base-ball.
- Beysbol takımındayım.
- Je joue au base-ball.
Hey, sence gerçekten beysbol yeteneğim hiç yok mu?
Hé! Tu penses vraiment que je n'ai aucun talent pour faire du base-ball?
Tam olarak değil, ama... yaşlanınca beysbol oynayamazsın.
C'est pas ce que je voulais dire, mais tu ne pourras plus en faire, une fois vieux.
Bir beysbol oyuncusu.
Il est joueur de base-ball.
Bir beysbol oyucusunun dağlarda işi ne?
Que fait un joueur de base-ball dans les montagnes?
Artık kimse lise beysbol maçlarına gelmiyor.
Les gens ne vont jamais voir les matchs de baseball lycéens.
Kimbap ve yakışıklı yıldızları seviyor... çekici beysbol oyuncularından hoşlanıyor.
Elle aime les jolies stars, le kimbap et les beaux joueurs de baseball.
Kafamla beysbol sopası arasında bir buluşma gerçekleşti.
Elle a rencontré une batte de base-ball.
Manken, kıyafet, beysbol şapkası, kemikler.
Un mannequin, des habits, une casquette, des os...
Beysbol şapkasının mükemmel bir resmi.
- Un super plan de sa casquette.
Beysbol kötüdür.
Ouais, les Mets sont nuls
Tartışarak ikna edici mi yoksa beysbol sopasıyla ikna edici mi?
Avec des arguments convaincants ou une batte de baseball?
Beysbol şapkası sinyal. Garza içeride.
C'est le signal pour nous dire que Garza est à l'intérieur.
Güneş gözlüğü ve beysbol şapkalı beyaz bir kadındı suratını pek göremedim.
Elle était blanche, avec une casquette et des lunettes de soleil donc j'ai pas vraiment vu son visage.
görüyorum... bir adam... beysbol şapkalı.
Je vois... un homme... avec une casquette de baseball.
Orioles'taki eski beysbol oyuncularından biri.
Un joueur de base-ball, receveur chez les Orioles.
Oh, beysbol sopası kadar hızlıyım.
J'ai un très bon coup de batte!
Beysbol gibi değildir.
Pas au base-ball.
1912, 1915, 1916 ve 1918'de Beysbol oyunları serisini kazandılar.
Ils ont gagné le championnat en 1912, 1915, 1916 et 1918.
Ve 1918'den bu yana, Red Sox Beysbol oyunları serisini kazanamıyor.
Depuis 1918, les Red Sox n'ont plus gagné un seul championnat.
Unutmayın, bu Cumartesi önümüzdeki bahar için beysbol PAF takımının elemeleri var.
N'oubliez pas, samedi... on sélectionne l'équipe de base-ball.
Bir asır boyunca beysbol oyunları serisini kazanamadığı için mi?
Ils n'ont pas gagné un championnat en un siècle.
- Gitmeliyim. - Tahmin edin Chris ne yapıyor şimdi. Ben'in beysbol biletlerini alıyor.
Chris est en train d'acheter les billets de base-ball de Ben.
Beyaz köşeye koşuyorlar. Orada Rivera var. Üç defa top çıkarsa, Yankeelerin beysbol oyunları serisine katılacak.
Course vers la base, Rivera est là et les Yankees sont à 3 balles de leur qualification en championnat.
- Mahallemizden bir adam. Frank'in beysbol maçlarından birinde tanışmışlar.
Un homme du quartier rencontré à un match de Frank.
Senin, okulumuzun eski beysbol yıldızı, "Şampiyon Buck" olduğunu biliyorum.
Tu étais "L'As" Buck, la star de l'équipe de base-ball. "L'AS" BUCK CLUCK GAGNE LE GRAND MATCH.
Eğer beysbol takımına yazılırsam?
Si je m'inscrivais dans l'équipe de base-ball?
- Gerçekten Beysbol mu?
Vraiment, fiston?
Baba, sen okuldayken büyük bir beysbol yıldızıymışsın.
Mais, pourquoi? Tu étais une star du base-ball au lycée.
Biliyor musun, belki beysbol sana tam olarak uygun olmayabilir.
Le base-ball, ce n'est peut-être pas ton truc, tu sais?
"BEYSBOL KÜÇÜKLER LİGİ"
LE BASE-BALL POUR LES NULS UNE RÉFÉRENCE POUR NOUS AUTRES!
Bu heyecanın nedeni sadece beysbol değil, ödül de değil.
Cette excitation n'est pas liée au base-ball, à la victoire.
Beysbol, tenis, futbol, basketbol.
Base-ball, tennis, foot, basket.
Basketbol topları, futbol topları... hokey pakları, beysbol topları...
Ballons de basketball, de football, rondelles de hockey, balles de baseball...
Minikler Beysbol Ligi'nde beraber çalışabiliriz.
Et si on entraînait dans la ligue de baseball mineure?
Troy hala beysbol oynuyor mu?
Troy joue encore au baseball?
Birlikte beysbol oynarız.
On joue au softball ensemble.
Birkaç gün sonra matematik sınavı var sanırım beden dersinde beysbol oynayacağız.
Pas grand chose. J'ai un contrôle de math dans quelques jours... Je pense qu'on va avoir baseball au cours de gym aujourd'hui.
Seneye beysbol oynayacak mısın?
Tu joueras au base-ball l'année prochaine?
Beysbol sopalarına karşılık... Kendinizi ve vücudunuzu koruyun.
Contre les battes et clubs de golf, battez vous à main nues.
- Futbol, su kayağı ve beysbol.
- Foot américain, skate et base-ball.
Tahta beysbol oyunu.
- Un jeu de baseball.
Beysbol oynadığım çocukları sorarsanız...
Les types avec qui je jouais?
- Sahip olduğum tek şey, beysbol.
Jouer, c'est tout ce que j'ai.
Beysbol oynadın mı?
Vous avez joué?
Dünya Beysbol Serileri değil ama oldukça önemli bir şey.
Ce n'est pas le mondial, mais c'est... c'est important.
Beysbol.
- Baseball!
Beysbol mu?
Désolé.
"BEYSBOL TAKIM KAYITLARI"
FEUILLE D'INSCRIPTION ÉQUIPE DE BASE-BALL