Bloomberg перевод на французский
63 параллельный перевод
Bay Bloomberg'e merhaba de.
Dis bonjour à M. Bloomberg.
Bay Bloomberg öldü.
M. Bloomberg est mort.
Bu o mu? Bay Bloomberg mü?
C'est M. Bloomberg?
Bloomberg.
Bloomberg.
Ne de, "Dr. Bloomberg'e çağrı," olmayacak, baba. Bu böyle.
Tu devras renoncer a tes reves du Dr Bloomberg, papa.
Bloomberg bizi devirmek için saldırıda.
Bloomberg fait des histoires pour nous faire arrêter.
Elle ve ben iş ortağı Hank Bloomberg'le konuşuruz.
Elle et moi allons interroger son associé, Hank Bloomberg.
Bay Bloomberg.
Bloomberg.
- Hiç. Bloomberg.
Rien.
Bugün Vali Bloomberg Posh'a şehrin anahtarını verdi!
Aujourd'hui, le maire, M. Bloomberg, a donné les clés de la ville à Posh!
- John McEnroe. 30 mililitresi 100 papel.
Pike Lee, le maire Bloomberg, John McEnroe.
Hepsi şişko, kel, etçi puro içen, seksi dadıdan çok... Bloomberg ekonomi kanalı izlerken tahrik olan, A-tipi domuzlardır.
Des gros porcs chauves, fumeurs de cigares, plus excités par le cours de la Bourse que par les nounous sexy.
Belediye başkanı Bloomberg, Nick George.
Tu ne m'as pas vu en haute définition.
Senden Bloomberg'in ofisinden yemin töreni için gerekli izinleri almanı istemiştim. Öğle arasına kadar al dedin.
Remplissez-le avec le chiffre de votre choix.
Bloomberg göndermiş olduğunuz taslağı epey beğendi ve sizinle New York'ta buluşmak istiyor.
Bloomberg a bien aimé votre manuscrit et il veut vous voir à New York.
Bloomberg bizi dışarı yemeğe çıkarmak istiyor.
Bloomberg veut nous inviter à souper.
Vali Bloomberg dans kaldırmak istedi.
Bloomberg l'a invité à danser.
Bloomberg sigara karşıtı bir başkan.
Bloomberg est un maire anti-fumeurs
Bloomberg olayı özet geçti. Reuters hikayeye büyük yer veriyor.
Bloomberg demande un rapport.
Son Bloomberg raporunu gördünüz mü? - Piyasa çok durgun.
Le dernier rapport Bloomberg est pessimiste.
- "Bloomberg raporları" mı? Şaka mı bu?
Écoutez ces intellos!
Bizi 15 dakikada bir Bloomberg'de görmekten pek hoşlanmıyorlar.
Ils n'aiment pas nous voir sur Bloomberg TV toutes les 15 minutes.
" Sayın Belediye Başkanı Bloomberg size kaygılı bir vatandaş olarak yazıyorum ve artık canıma tak etti.
"Maire Bloomberg, " Je vous écris en tant que citoyen qui en a assez
Sayın Belediye Başkanı Bloomberg,
Maire Bloomberg,
Bir Bloomberg makalesine göre, iş eğlenceleri türev ürünler simsarlarının gelirlerinin yüzde beşi düzeyinde ve bunlar arasında striptiz kulüpler, fahişeler ve uyuşturucu var.
Selon Bloomberg, les sorties représentent 5 % du revenu des courtiers en dérivés de New York et incluent souvent strip clubs, prostitution et drogue.
Belediye başkanında bile vardır.
Même Bloomberg doit en avoir.
Belediye başkanı Bloomberg'e hoş geldiniz diyelim!
Mesdames et messieurs, veuillez accueillir le maire Bloomberg.
Bilhassa belediye başkanımız sayın Bay Bloomberg'e hoş geldiniz demek ve teşekkürlerimi iletmek isterim. Çok teşekkürler.
Je remercie particulièrement et j'accueille chaleureusement le maire Bloomberg... avec nous,
O belediye başkanı Bloomberg'in yeğeni. Ve konuştuğu kadın işte orası önemli.
La fille en robe Escada orange est la nièce du maire Bloomberg.
- İyi bir açılım yapmak istiyoruz
- On est sur le cas de Bloomberg.
Lütfen onun, Bloomberg Başkanı gibi parası olsun,... Jon Stewart gibi kişiliği olsun,... Michael Fassbender gibi yüzü olsun.
Qu'il ait la fortune du maire Bloomberg, la personnalité de John Stewart, le visage de Michael Fassbender.
Evet. Bloomberg'de bir partideydim.
J'étais à la soirée de Bloomberg.
Hayır. Bence kostümünüz baya havalı Başkan Bloomberg.
Non, je pense que c'est un costume très réussi, Maire Bloomberg.
Belediye Başkanı Bloomberg geldiğinde, hepimiz, "Aman Tanrım. Bu harika" diyorduk.
Quand le Maire Bloomberg était là, il a réagit comme "Oh mon dieu, c'est génial!"
Ben de Ed Bloomberg.
Ed Bloomberg.
- Ben Bloomberg's'ten George.
Salut, c'est George de Bloomberg.
- Savunma Bakanı Maddox az önce Bloomberg'le röportaj yaptı.
Maddox vient d'accorder une interview à Bloomberg.
Buzlu Dom Perignon ve Bloomberg Broadway'i konfeti yürüyüşü için kapatıyor.
Dom Perignon est sur la glace et Bloomberg clôture Broadway pour le défilé Ticker-tape.
Elon Musk, Larry Ellison, Antoinette Dodd, Michael Bloomberg?
Elon Musk, Larry Ellison, Antoinette Dodd, Michael Bloomberg? - Tu connais l'une de ces personnes?
Michael Bloomberg'un kendi medya şirketi var.
Michael Bloomberg a sa propre division de médias.
Bloomberg terminali bilmemiz gereken her şeyi söyleyecektir.
Le terminal Bloomberg va nous dire tout ce qu'il faut savoir.
Bloomberg terminali, Toni Dodd'un buluşmasına ne olduğunu söyle.
Terminal Bloomberg, dis nous ce qui se passe à la réunion du conseil de Dodd.
- Daha yeni gördüm. - Bloomberg terminalinin anlamı ne...
- Á quoi sert un terminal Bloomberg...
Trump ya da Bloomberg gibi insanların fark edebileceği birisi.
C'est comme pour Trump ou Bloomberg, ça ne passe pas inaperçu.
Nihayet aldılar. Bloomberg terminali.
J'ai finalement mon terminal Bloomberg.
- Tabii. - Ama bunu çözeceğim çünkü artık Bloomberg terminalim var.
Mais celui là je vais le résoudre grâce à mon poste Bloomberg.
Bu Mike Bloomberg'den öğrendiğim küçük bir yöneticilik deneyimi.
C'est une petite expérience de management. Je l'ai appris de Mike Bloomberg.
Bloomberg News'e göre bu sadece TBY'ye verilen başka bir isim.
qui n'est, selon la presse financière, qu'un autre nom pour un CDO.
Kaptan, sizi belediye başkanı Bloomberg ve polis amiri Raymond Kelly'nin yanına götüreyim.
Je dois vous conduire auprès du maire Bloomberg et du commissaire Kelly.
- Spike Lee, Vali Bloomberg...
Il vend du sang?
Bundan ötürü, ben, Michael R. Bloomberg,
Par conséquent, moi, Michael R. Bloomberg maire de la ville de New york, proclame, par la présente,