Boks перевод на французский
1,541 параллельный перевод
Kavga edeceğine spor salonuna git, boks torbasını döv, ağırlık kaldır.
Au lieu de vous battre, allez à la salle de gym. Cognez un punching-ball, soulevez des poids.
Şehir yasaları boks maçına karşı bu kötü. Seni bağışlıyorum.
La Loi interdit les combats de boxe qui sont un fléau.
Yasalar, şehirde boks yapmak yasaktır diyor, değil mi?
La Loi interdit la boxe à l'intérieur de la ville, pas vrai?
Boks kariyerim ilerliyor. Bu mahallenin tozunu attıracağım.
Quand ma carrière s'envolera, je quitterai le quartier.
Buradan mezun olmanın ve eğitimin yanısıra... boks sanatına da vakıf olabildin.
Où en plus d'obtenir un diplôme en Savoirs t'as pu apprendre à maîtriser l'art de la boxe.
Kaliforniya Eyaleti hapishanesi Boks müsabakaları.
Programme de boxe inter-prisons
"Yenilmez" Dünya ağırsiklet boks şampiyonu George Iceman Chambers!
Le champion du monde poids lourds incontesté. George "Iceman" Chambers!
Monroe Hutchen, eski ağırsiklet boks şampiyonu 1991'de cinayetten hüküm giydi
Meurtre - 1991 Monroe Hutchen - Ex-poids lourds classé
Eski dünya ağırsiklet boks şampiyonu George Iceman Chambers. Artık yeni bir taşınıyorsun. Hırsızlar ve katillerle birlikte yeni tamamlanan Sweetwater Hapishenesi'ne gidiyorsun.
George Iceman Chambers, ex-champion du monde poids lourds, dans quelques jours, vous rejoindrez des assassins et des voleurs, dans la nouvelle prison de Sweetwater, en plein désert.
Boks duayenleri sizin yaşınızda birinin, iki yıl hapishanede antrenman yapmadan geçirmesini kariyerinizin sonu olarak nitelendiriyor.
Selon les spécialistes de la boxe, deux ans en prison, sans entraînement, peuvent anéantir un boxeur de votre âge.
Siz boks tarihindeki en yetenekli agresif boksörlerden birisiniz, tıpkı, Demsey, Joe Louis, Joe Freyzer gibi.
On voit en vous l'un des plus grands de la boxe, un attaquant, comme Dempsey, Joe Louis, Rocky Marciano, Joe Frazier.
Çoğu insan beysbol oynar, ama boks yapan insan sayısı oldukça azdır.
On joue au base-ball. On joue pas à la boxe.
Onu getirebilirim. Boks hakkında konuşuruz?
Je vous l'amène, vous causerez boxe.
Ağırsiklet boks şampiyonu olduğu için kendini kral sanıyor.
Il se prend pour le roi parce qu'il est champion poids lourds.
Bu tip yerlerde boks olduğunu bilmiyordum.
Je savais même pas qu'on boxait, ici.
Sadece ağırsiklet boks şampiyonu değilim, beni tüm dünya tanıyor.
Le champion poids lourds, peut-être l'homme le plus célèbre du monde.
"Ağırsiklet boks şampiyonuna yumruk attım" diyebilirsin.
Tu pourras t'en vanter. "J'ai frappé le champion poids lourds." Tu raconteras ça.
Buradan kurtulur ve yeni şampiyonla ringe çıkarsan boks tarihindeki en yüksek parayı kazanırız.
A ta sortie, le match contre le nouveau champion sera le mieux payé de l'histoire de la boxe.
Boş yere vakit kaybediyoruz. Şu lanet maçı hemen ayarla. Boks nasıldır bilirim.
Perds pas de temps, organise ça.
Bay Ripstein, özür dilerim ama dünya ağırsiklet boks şampiyonundan bahsediyorsunuz. - Maçı siz mi ayarlayacaksınız?
Pardon, mais... c'est le vrai champion du monde poids lourds.
Gerçek bir boks maçı olacak. Kurallara sadık kalınacak.
Un vrai match réglo!
Zaten boks maçları düzenliyorsun. Sorumluluk zaten sende.
La boxe, c'est votre rayon.
Bu onun, eski ağırsiklet boks şampiyonu George Chambers Iceman'in suçlu bulunmasından sonraki ilk röportajı olacak.
Sa première déclaration publique depuis le procès et la condamnation de George Iceman Chambers, ex-champion du monde poids lourds.
Burada olamayan boks fanatikleri, bugün Sweewater hapishanesinde olamadıkları için, bizi kıskanıyorlar!
Les fans de boxe du monde entier vont rêver d'être au trou. Rêver d'habiter la prison de Sweetwater, ce soir!
130 kilo ağırlığında, eski ağırsiklet boks şampiyonu...
A l'extérieur! 93 kg, ex-champion du monde poids lourds,
Artık neden onun Dünya ağırsiklet boks şampiyonu olduğunu rahatlıkla görebiliyoruz.
60 secondes! On comprend qu'il soit champion du monde.
Her iki boksörde tüm dünyadaki en prestijli ünvan olan....... ağırsiklet boks şampiyonluğunu kazanmak istiyor.
Le titre de champion du monde poids lourds est en jeu. Le plus grand titre du monde du sport.
Ve dünya ağırsiklet boks şampiyonu, daha hiç yenilgi almayan George Iceman Chambers!
Le champion du monde poids lourds incontesté est George Iceman Chambers!
Orada boks yapmıyorsunuz, büyük baba.
Te laisses pas enfermer, Big Papa. Tu es mon laveur de carreaux.
- Yukarıda boks, aşağıda tango.
Intéressant. La boxe en haut, le tango en bas.
Gundars bir boks fanatiği.
Gundars adore la boxe.
Dünyayı kurtarıp bir günde boks tarihi yazabilirim, farkında mısın?
Sauver le monde et être une légende de la boxe en un jour!
İlahiyat fakültesi boks şampiyonuydum.
J'étais le champion de boxe du séminaire.
Asya Oyunları Boks Şampiyonu idim ve özel olarak istihdam edildim.
Spécialement recruté grâce à ma médaille aux JO.
Bugün, biraz boks yapacağız.
Aujourd'hui, on va faire un peu de boxe.
İlk hatırladığım bir boks ringinin etrafını temizlediğimizdi.
Mon 1er souvenir, c'était quand je balayais autour du ring.
Boks disiplinle ilgili bir spordur.
Il s'agit de discipline.
Ve gösteri için. Boks tiyatrodur.
La boxe, c'est du théâtre.
- Evet. Teknik olarak bir maçtan sonra o eldivenler Boks Komisyonu'nun malı olur.
Après un match, ils reviennent à la commission.
Tıpkı Sonny Liston'ın Cassius Clay'i kör etmek için kullandığı gibi mi? O zamandan beri boks çok değişti.
Ce sport est bien différent, maintenant.
Adli tıp uzmanı olarak ilk yılımda boks maçlarının, canlı kan fışkırmalarını izlemek için iyi bir kaynak olduğunu düşünürdüm.
Je pensais que c'était l'idéal pour observer les éclaboussures de sang. J'ai vu 2 ou 3 combats.
Bayanlar baylar, bu köşede kırmızı deriyle büyük boks şehri olan Everlast ABD'den gelen,.. ... Molina'nın Çelik Laroi'yu öldürürken taktığı eldiven var.
Mesdames et messieurs, de ce côté, vêtus de cuir rouge, et nous arrivant de la ville d'Everlast... les gants que portait Molina quand il a tué Steele!
Bu boks tarihine geçecek bir parça.
Un objet historique.
Genelde bir boks maçında bolca bulunur.
Possible, lors d'un match de boxe.
O da normal boks eldiveniyle olamazdı.
Trop pour des gants de boxe normaux.
Birinin boks eldiveninin derisinde rahatlıkla durabilir.
Le mercure est très dense. Il peut facilement se loger dans le cuir.
Boks eldiveninin ağırlığı 225 gram. Asıl soru, birkaç gramlık cıva kurbanda gördüğümüz hasarı verebilir mi?
Les gants de boxe pèsent 230 g. Quelques grammes de mercure suffiraient à causer tant de dégâts?
- Boks mu yapıyorsun?
Vous boxez?
"Londra Ödüllü Boks Müsabakası Kuralları"
Règles de Londres
O boks sanatına hayrandır.
Un grand étudiant de cet art.
- Boks da öyle.
Comme la boxe.