Boşsa перевод на французский
71 параллельный перевод
Koltuklar boşsa boştur, elinden bir şey gelmez.
On n'y peut rien si la salle est vide.
Geceleri eve geldiğimde ev boşsa ağlamaklı oluyorum.
Comment rentrer à la taule toutes seules? Moi, si j'ai personne, je me mets à pleurer.
"Kadehim doluysa boşaltan ben, kadehim boşsa dolduran yine ben."
"Quand mon verre est plein... je le vide. Quand mon verre est vide, je le plains."
Sandıklar boşsa...
Au cas où ils trouvent pas les caisses...
Kalpleri boşsa, vücutları müsaittir.
Si leur coeur est libre, alors leur corps est à prendre.
Eğer bu silah boşsa, şömineye kadar gitmeme izin vermezsiniz.
Si pas de balle, vous ne me laissez pas aller à la cheminée.
Diyorum sana kasalar boşsa, demokrasi olmaz.
Pas de démocratie où les caisses sont vides.
Eğer bu görev boşsa tabi.
Si la place est libre.
- Silah boşsa, silahlı soygun sayılmaz.
- Le flingue est pas chargé.
Eğer bu boşsa, bunun bir önemi yoktur.
Si là-dedans c'est vide, ça, c'est sans importance.
- 6'ıncı dersin boşsa, kütüphanede buluşabiliriz.
Si t'es libre cet aprèm', on se retrouve à la bibliothèque.
Eğer otobüs durağı, rıhtım ve hava alanı kadar boşsa...
Si le dépôt de bus est aussi vide que les quais et l'aéroport...
Ev boşsa?
Et si la maison est vide?
Seksiz geçen bir gün boşa geçmiş bir gündür. - Boşsa geçmiştir. Evet.
Une journee sans baiser... est une journee gachee.
Eğer boşsa gidiş yönüne doğru oturmam.
Si c'est vide, je suis assis dos au sens du train.
Olabilir ama bir şehir bu kadar boşsa genelde zombiler işin içinde olur.
En général, quand une ville se retrouve déserte, - il y a toujours des zombies dans le coup.
Oda boşsa, hâlâ onun odası sayılır mı?
- Je sais. Est-ce toujours sa chambre, si elle est vide?
- Oda boşsa, bir bakabilirdim.
Si la chambre est libre, je pourrai jeter un coup d'œil.
Satılık ve boşsa, parti yapabiliriz.
Si c'est à vendre et vide, c'est notre club.
Yol boşsa, marş!
Et s'il n'y a pas de voiture, je traverse vite!
Vaktin boşsa biraz daha prova yapalım.
T'as du temps libre, pourquoi on répète pas?
Eğer boşsa genellikle kabine girerim.
Si elle est ouverte et disponible, je prends en général la cabine.
- Ne zaman boşsa. - Benim kendi berberim var.
- J'ai mon propre barbier.
O tabutta kimse yok. Tabut boşsa- -
Y a personne dedans.
Eğer boşsa bir bakabilir miyiz?
On se demandait si on pourrait la voir.
Koridorlarda, kahve dükkanında, kitapçıda, neresi boşsa orada, tamam mı?
Je veux que ce soit partout. Les entrées, les cafés, les librairies.
Etraf boşsa bu yavruları buradan götürelim.
Je vais voir si la voie est libre et on les sort d'ici.
Hey, o daha bitmedi!
Bossa nova Elle n'est pas encore vide.
- Bossa nova!
- Bossa nova!
Bossa nova?
Bossa nova?
Bossa vova vuruşu deneyelim derim.
- Essayons ce beat Bossa Nova.
"Bossa nova'yı suçla."
"C'est la faute à la musique."
Bu müzik bir harika değil mi?
Alors, vous n'adorez pas la bossa-nova?
Oh, bütün hepsi sadece küçük bir dans ile başladı. Fakat yakında romantik bir son olacak. Bunun için Bossa Nova'yı suçla.
t rois petits tours et ce fut une belle histoire d'amour c'est la faute à la bossa nova la danse de l'amour
Seveceğini düşünüyorum, ama eğer sevmezsen... "Bossa Nova" yı suçla Kes şunu.
ça devrait te plaire, dans le cas contraire... c'est la faute à la bossa nova... me fais pas rire.
Bebel Gilberto'nun 1999'da 6 Degrees plak şirketi tarafından basılan "Sem Contencao" sunu dinliyorsun. Şarkıda efsanevi bir bossa nova şarkıcısı olan babası Joao Roberto'nun etkileri açıkça görülüyor. Gitme.
"Sem Contençäo" de bebel Gilberto, enregistré en 1 999, sorti chez Six Degrees Records et inspiré par la légende de la bossa nova, Joäo Gilberto, qui se trouve être son pêre.
"Çağdaş Halk Şarkıları" mı? Söyle bakalım Bay Bossa Nova, kimin CD'si bu?
"Chansons Folks d'aujourd'hui." C'est quoi, ça, M. Bossa Nova?
- Çarliston?
La Bossa nova?
Bossa Nova üçüzlerini Cocoa Plajına götürdüm. - NASA bir Hawaii partisi veriyordu.
J'ai emmené les triplées à Cocoa Beach, au banquet de la Nasa.
- Suç Bossa Nova'nın.
- La faute à la bossa nova.
Bossa novadan ( çn : bir tür ritmik dans ) hoşlandığınızı bilmiyordum.
Je ne savais pas que vous étiez comme bossa-nova.
* Bossa gelmeyi başardım.
J'ai réussi. Je vais combattre le boss.
Bossa Nova yapman gerek.
Vous êtes censés faire la bossa nova.
* Bossa nova'yı suçla... *... ve onun büyüsünü.
Faute à la Bossa Nova Avec son charme magique
* Bossa nova'yı suçla...
Faute à la Bossa Nova
Brezilya müziği sevmez misin? Mesela Bosanova?
Tu n'aimes pas par exemple de la Bossa Nova?
- Bosanova mı?
Bossa Nova, Gringo?
Bossa nova.
- C'est quoi?
Erin teyzen yaptı.
- La bossa nova de votre tante Erin.
- Bosso nova, osso buco.
Bossa nova, osso buco.
Bossa nova standartlarında arp çalışımı duymak ister misin?
Tu m'écoutes jouer une bossa-nova classique?