Britanya перевод на французский
1,154 параллельный перевод
Britanya Ordusunda tempo şöyledir : bir, iki, üç.
La cadence dans l'armée, c'est un, deux, trois.
İmparator'un Britanya işgaline sen de katılmalıydın.
Tu aurais dû accompagner l'empereur dans sa conquête de la Bretagne.
Britanya işgal edildi sayılır.
La Bretagne est quasiment soumise.
Senatörler. Britanya'yı yeniden bir Roma eyaleti haline getirdik.
Messieurs, la Bretagne est redevenue une province de Rome.
Tanrı Julius, orayı çok da güvenli olmayan bir halde bıraktıktan 108 yıl sonra. Britanya, yeniden Roma dünyasının bir parçası oldu.
108 ans après que le divin Jules l'a quittée, la laissant sous un contrôle relatif, la voici de nouveau intégrée à l'Empire romain.
# Britanya'yı işgale gitmemden kısa bir süre önce... #...
Peu de temps après mon départ pour la conquête de la Bretagne,
Siz Britanya'dayken, bir orospuyla yarışa girdi bir günde hangisi en çok sayıda erkeği perişan edebilecek diye.
Quand tu es parti en Bretagne, elle a défié une prostituée d'épuiser autant d'hommes qu'elle en une journée!
Britanya'dan bir elçilik raporu geldi, Caesar.
Un message est arrivé de Bretagne.
Yedi yıl önce, Britanya adasının işgaline kalkışmıştım.
- Quoi? Qu'a-t-il dit? " Que tous les poisons tapis dans la vase
Senin için hiçbir yer güvenli değil, Britanya'nın en ücra yeri dışında. Nero'nun eli oraya uzanamaz, çünkü orada seni ele verecek kimse yok.
C'est pour cela que je t'ai traité ainsi et que je t'ai toujours tenu à l'écart.
Yakında Caractacus'un birkaç gencinin Britanya'ya dönmesine izin vereceğim sen de kılık değiştirip onlarla gideceksin.
J'ai un plan pour te sauver. Narcisse a tout arrangé avec Caractacus. Le monde entier est devenu romain, tu ne seras en sécurité que dans le nord de la Bretagne.
Büyük Britanya büyükelçisi olarak atandım.
Je suis nommé ambassadeur au Royaume-Uni.
"Bakın çocuklar, Britanya'yı'Büyük'yapan budur".
"Les enfants, voici notre gloire."
Britanya'nın en cesur orangutanı olmalı.
C'est l'orang-outan le plus décoré d'Angleterre.
Ama unutmayın ki, Britanya'da daha çok... değer verdiğimiz şeyler var... belki de Amerika'da, artık unuttuğunuz şeyler... ama biz Britanyalılar için, çok ama çok daha önemli...
Mais nous sommes en Angleterre, nous n'avons pas les mêmes valeurs. Vous l'ignorez peut-être, mais pour les Britanniques d'autres choses sont importantes...
Britanya'ya yelken açıyoruz!
Appareillons pour la Bretagne!
- Britanya nerede?
Où est la Bretagne?
Neticede, Britanya'yı fethettiğime dair bir kanıt lazım bize.
Tout bien réfléchi, nous devons rapporter des preuves de notre conquête.
Senatonun, Britanya'ya gittiğime inanmadığına dair söylentiler geldi kulağıma.
On murmure que le Sénat ne croit pas à mon invasion de la Bretagne.
Ama ben Britanya'yı fethettim, ispatlamak için de, yüz bin adet papirüs kamışı getirdim!
Pourtant, j'ai conquis la Bretagne. Et cent mille papyrus vous le prouveront!
İstiridyeler ve çok güzel pembe inciler. Britanya'nın mavi denizleriyle gümüşi ırmaklarından.
Des huîtres, et de magnifiques perles roses des mers bleues et des rivières argentées de Bretagne.
Britanya'nın yemyeşil ormanlarıyla altın çayırlarından getirildi harika sülünler, sevimli kazlar.
Du gibier des forêts vertes, et des riches fermes de Bretagne.
Britanya İmparatorluğu'nun gücüne inanır.
Il croit en l'Empire britannique.
Oliver Cromwell, Britanya tarihinin en yürekli adamı... Hiç de öyle büyük bir adam değildi.
Olivier Cromwell le seul homme à poigne de l'Angleterre n'était pas très grand.
Britanya İmparatorluğu'ndan fayda ve himaye bekliyorsam savunmasına yardım etmemem yanlış olur.
Je veux bénéficier de la protection de l'Empire britannique... j'aurais donc tort de ne pas participer à sa défense.
Britanya yiğidi ; bir, iki, üç.
Oh, je vois. Bulldog Anglais, un, deux, trois.
Britanya beyazdır!
On vous veut pas ici!
Görmek ister miydin Büyük Britanya'yı, dostum yeniden yönetirken?
- Voudrais-tu voir - Voudrais-tu voir Britannia régner à nouveau, mon ami?
Britanya askeri ateşesi.
C'est l'attaché militaire britannique.
Meslek : Askeri Ateşe Yardımcısı... Britanya Elçiliği, Cakarta.
Occupation : assistante de l'attaché militaire... de l'ambassade d'Angleterre à Jakarta.
Dün sabah Amerikan Hava Kuvvetleri Britanya'da Swadley hava üssünden iki füze ateşlediler.
Hier matin... les Forces Aériennes Américaines ont lancé deux missiles de croisière... depuis la Base Aérienne de Swadley en Grande Bretagne.
Sonra Britanya İmparatorluğu egemendi, çünkü gemileri vardı.
L'empire britannique domina le monde : Il avait des bateaux.
Ayrıntılara girmeden ; Büyük Britanya'nın üçlü ittifak karşısındaki konumunu ve Fransa donanmasının
Il est d'une importance capitale qu'il n'y ait plus de fuites.
O grup Britanya'nin efsane grubu Spinal Tap'ti.
C'était le groupe britannique Spinal Tap, maintenant légendaire.
Biz Britanya'dan Spinal Tap!
Ici Spinal Tap, du Royaume-Uni.
Tüm Avrupa birbirine karşı cephe almış durumda. Büyük Britanya dengeleri muhafaza ediyor.
toute l'Europe est comme une forteresse, et c'est nous qui en tenons le contrôle.
Eh, arkamızda Britanya hazinesi var.
- Nous avons le Trésor britannique avec nous.
Britanya büyükelçisiyle görüşmek istiyorum. Anladın mı?
J'exige de voir l'ambassadeur d'Angleterre.
Avam Kamarasının şerefli üyeleri, Büyük Britanya İmparatorluğu yeni Başbakanı teşrif etmektedirler :
Honorables Parlementaires, j'appelle le nouveau Premier Ministre du Royaume,
Mükemmel! Daha mutlu bir Britanya için makul politikalar!
Une bonne politique pour un royaume heureux!
Baksanıza efendim, siz Britanya'nın büyüklüğünün özü olan gözü pek nesilsiniz.
Vous êtes du bois dont on a fait la grandeur de l'Angleterre.
Britanya, dünyanın en iyi ticaretine, en iyi ordusuna, en iyi donanmasına sahip.
Nous dominons le monde grâce au commerce, à l'armée et à la marine...
İnsanlar, su katılmamış çılgının teki olduğumu her cümlemden sonra'Penguen'dediğimi söyleyebilirler, ama sen Kral Naibi Prens ve ben Kral'Penguen'olarak, ikimizin Britanya'yı çok yükseklere taşıyacağımıza inanıyorum.
Les Gens peufent dire que je suis Fou à lier et que je finis chaque Phrase afec le Mot "Pingouin", mais nous rendrons die Grandeur à l'Angleterre... toi komme Prince Régent... et moi komme Roi Pingouin!
Britanya'nın İmparatorluğunu hayırseverlikle mi sürdürdüğünü sanıyorsunuz?
Croyez-vous que l'Empire britannique soit une œuvre de charité?
Britanya Festivali neydi?
C'était quoi, le Festival Britannique?
Ortiz'in "Büyük Britanya Siyaseti" "Yrigoyen ve Peron".
"La Politique Britannique", "Yrigoyen et Peron" de Ortiz...
Britanya Anayasasının bütün ilkelerini altüst etmeden, sözümden cayamam.
Et en le reniant, je détruirais la base même de la Constitution du Royaume!
Evet, yanılmıyorsam, bütün Britanya'nın En Bodur, En Şişman ve Asık Suratlı Kadını Yarışması'nın galibisiniz.
Oui, si je ne fais pas erreur, vous avez gagné le titre de la Gourde la plus Boudinée des Naines du Royaume!
# Britanya'daki savaş nihayet sona ermişti... #... ve Kral Caractacus, zincirli olarak Roma'ya getirilmişti.
Il ne fera sans doute pas long feu après son mariage.
Britanya'da!
... grande victoire en Bretagne!
Majeste Britanya Elçisi Sir Andrew Watt... ve Lady Watt...
M. l'Ambassadeur de Sa Majesté britannique, Sir Andrew Watt...