Bu ne demek biliyor musun перевод на французский
365 параллельный перевод
Bu ne demek biliyor musun?
Vous savez ce que ça signifie?
Bu ne demek biliyor musun?
Tu sais ce que ça signifie?
Bu ne demek biliyor musun? Burayı Joss'la terk edebiliriz...
Nous pourrons recommencer notre vie
Bir saatte 500 tane araba saydım. Bu ne demek biliyor musun?
J'ai compté 500 voitures par heure et aucune concurrence!
Bu ne demek biliyor musun?
Plus d'un demi-million.
- Bu ne demek biliyor musun bebeğim?
- Non, quoi?
Bu ne demek biliyor musun?
Vous comprenez?
Bu ne demek biliyor musun?
Tu sais pas ce que c'est, mon bonhomme, hein?
Springfield'e gidiyorum, bu ne demek biliyor musun? Kapısı kilitli olmayan bir odada uyuyacağım.
Je vais à Springfield, et vous savez, je dormirai dans une chambre sans verrou.
Bu ne demek biliyor musun? Kalbim hala yaşıyor.
J'appelle de la part d'Alexandra Del Lago...
Bu ne demek biliyor musun?
En opération, tu sais où ça mène?
Bu ne demek biliyor musun?
Tu comprends?
Bu ne demek biliyor musun?
Tu sais ce que c'est?
Bunu duyuyor musun, hayatım? Bu ne demek biliyor musun?
- Tu sais ce que ça veut dire?
Bu ne demek biliyor musun?
Ça voulait tout dire.
Bu ne demek biliyor musun?
lmagine ce que ça veut dire.
Bu ne demek biliyor musun?
Tu vois le topo?
Gelirken Başkan'ı Meksika sınırında gördüm, bu ne demek biliyor musun?
J'ai vu le Major et sa bande se diriger vers la frontière, ça t'intéresse pas?
Bu ne demek biliyor musun?
Tu sais ce que ça veut dire?
Maryland'den. Bu ne demek biliyor musun?
Tu sais ce que ça veut dire?
O bir kaynana atı. Bu ne demek biliyor musun?
C'est un cheval de belle-mère.
Bu ne demek biliyor musun?
Tu sais ce que ça veut dire, non?
Bu ne demek biliyor musun?
Elle est folle!
Bu ne demek biliyor musun?
Sais-tu ce que ça peut signifier?
Bu ne demek biliyor musun?
Vous avez compris?
Bu ne demek biliyor musun?
Vous savez ce que c'est?
Bu ne demek biliyor musun Hooks?
Vous me suivez, Hooks?
Bu ne demek biliyor musun?
- Qu'est-ce que ça signifie?
Bu ne demek biliyor musun, Anne?
Tu sais ce que ça veut dire, maman.
- Bu ne demek biliyor musun?
- Tu sais ce que ça veut dire?
Mingles'da. Bu ne demek biliyor musun?
Vous savez ce que ça veut dire?
Ne müthiş. Hapis hayatı? Senin durumunda biri için bu ne demek biliyor musun?
La prison à perpétuité, tu sais ce que c'est, pour quelqu'un dans ton état?
Bu ne demek biliyor musun? Kral ve Ördek Johnson'dan beri bunu yapan olmamıştı.
Tu réalises... que personne n'a fait ça depuis "The King" et Duck Johnson?
30 yıl. Bu ne demek biliyor musun sen?
Trente ans, tu sais ce que c'est?
Bu ne demek biliyor musun?
Vous savez ce que ça veut dire?
" Bu ne demek sen biliyor musun?
Tu comprends ce que ça veut dire!
"Bu ne demek, biliyor musun?" dedi.
II a dit : "Tu sais ce que ça signifie?"
Bu ne demek biliyor musun? Bu konuşma bu kadar yeter!
Que tu me les brises.
Bu ülkede birisini öldürmek ne demek biliyor musun?
Tu sais ce qu'on fait aux meurtriers dans ce pays?
Bu ne demek, biliyor musun, dostum? Çekikler.
Tu sais pourquoi, des bridés?
Burnundaki yaraya bak. Bu "Seyenler" için ne demek biliyor musun? Birden çok erkekle yatti.
Cette cicatrice-là... chez les Cheyennes, signifie... un guerrier de trop!
- Ve bu ne demek, biliyor musun?
Et vous savez ce que ça veut dire?
Ne demek bu biliyor musun?
Tu sais ce que ça veut dire?
Bu üç kat ne demek oluyor biliyor musun? Bu, nakit olarak üç milyon demek oluyor. Toplamda.
Trois étages de plus... c'est trois millions de marks en plus, grosso modo.
Bu ne demek, biliyor musun? Ha?
Tu sais ce que ça veut dire?
Bu, Charley Partanna için ne demek biliyor musun?
Tu sais l'effet que ça va faire?
Bu ne demek biliyor musun?
Tu piges?
- Bu ne demek, biliyor musun Lex Amca?
Tu sais quoi? Quoi?
Bu ne demek, biliyor musun?
Tu suis? Tu vois où ça mène?
Bu ne demek biliyor musun?
Car en vérité, tu devrais plutôt l'approuver.
Bu ne demek, biliyor musun?
Tu sais ce que ça veut dire?