Bucky перевод на французский
396 параллельный перевод
Sen ve Buck Harris nerdeyse her akşam gelirdiniz.
Bucky Harris et toi vous veniez presque chaque soir.
Ama Bucky nerede?
Mais où est Bucky?
Bucky geçen yıl nasıl farklıysa öyle.
Comme Bucky l'était la dernière année.
Bunun Bucky'e ne faydası oldu peki?
Tu vois où ça l'a mené, Bucky.
Sana ikincisini söyleyeyim. Bucky Harris.
Le deuxième était Bucky Harris.
Bucky benim dostumdu.
Bucky était mon ami.
Bana Bucky'den bahsetti.
Elle m'a dit pour Bucky.
- Bucky'de böyle söylerdi.
- C'est ce que Bucky disait.
Dodge City'de sen Bucky ve diğerleriyle geçirdiğimiz güzel günleri düşünürüm
Je pense souvent à l'époque de Dodge City, avec Bucky et toi.
At onu. Neden ona dokundun?
Prends Bucky, va prévenir les autres.
Bucky'e git.
- Viens!
Sürünün yanına git. Bucky'e git ve adamlara anlat.
- Je veux McSween.
Hey, Billy.
Bucky n'a pas voulu venir. Il m'a pas écouté.
Bucky gelmedi. Dinlemedi.
Aucun d'entre eux.
Bucky şimdi nerede?
- Où est-il aujourd'hui? - Mort.
Bucky öldü. Charlottesville'de.
A Charlottesville.
"Lütfen Βucky, çιkar οnu." "Canι cehenneme."
"Allez, Bucky, vas-y." "Fait chier, ce nègre."
Halatı kes, Bucky!
Dégage le câble Bucky.
Kazağımı geri ver!
Bucky, rends-moi mon pull.
Tanrım, evet. Buck'a aşıktı. Bucky çok şanslıydı.
Elle l'adorait, il était si doué.
Onu demek istemedim. Sadece şuydu- - Bucky, öyle yapmak istemedim.
Il ne s'agit pas de ça, je parlais de de Buck.
Bucky, öyle yapmak istemedim.
Bucky, je n'ai pas voulu ça. - Je n'ai pas voulu ça.
Bucky!
- Je sais. Ce n'était pas de ta faute.
Bucky!
Vas-y Bucky!
Sahi mi Buky?
Tu crois, Bucky?
Döndür döndür. Siz Buky'i bırakın bana döndürün.
Ne vous occupez pas de Bucky.
Eve Bucky ile giden ben değildim.
C'est pas moi qui suis parti avec Bucky alors que ma bière était encore froide.
- Bucky, lütfen.
Bucky, arrête.
Hayallerini yıkmak istemem ama Bucky's Fondue Hut'da... -... sana yemek ısmarlama isteği uyandırmıyorsun.
Tu ne me donnes pas envie de t'inviter à dîner au Chalet à fondue de Bucky!
Bucky Dent çıkıyor.
Bucky Dent va batter.
- Şanslı Bucky, dostum.
Putain de buteur!
Onlar beni vurmadan beş tanesini indirebileceğimi biliyorum. Ne dersin Bagi?
Tu dis quoi, Bucky?
İşten çıkarılmam için çok kötü bir zaman, biliyorsun kocam Bucky'nin doku nakli tutmadı.
Et ça tombe vraiment mal. Mon mari, sa greffe de peau n'a pas tenu.
Günaydın, Bucky.
Bonjour, Bucky.
Bir daha da geri dönme. Evine dön, Bucky. Evine dön, oğlum.
Rentre chez toi, Bucky.
Inaniyor musun, Bucky?
Tu crois, Bucky?
Kamerayi Bucky'e cevirin.
Tournez la caméra vers Bucky.
Bucky, buraya gel.
Bucky, viens ici.
Bucky ile ilgilenmeyin.
Ne vous occupez pas de Bucky.
Benim! Bucky Buchanan!
C'est moi, Bucky Buchanan!
Bucky ne dersiniz?
Pourquoi pas Bucky?
"Kestirmeyi tarif et!" Teşekkür ederim, Bucky.
"Dis-leur pour le raccourci." Merci, Bucky.
Buna içerim, Bucky.
Je bois à ça, Bucky.
Bucky'i hatırlar mısın?
Tu te souviens de Bucky?
Sakın yapma Bucky!
Refusez d'obéir!
Oh, Tanrım!
Bucky.
Bu Buky.
Tournez la caméra vers Bucky.
Kamerayı Buky'e çevirsenize. Buky buraya gelsene.
Bucky, viens ici.
Yogi Berra, Lou Piniella Bucky Dent, Billy Martin Dallas Green Dick Hauser, Bill Virdon Billy Martin Stump Merrill, Billy Martin Bob Lemon, Billy Martin Gene Michael, Buck Showalter... George, bunu benden duymadın!
Je compte sur votre discrétion.
Bucky neyin geldiğini biliyor.
Bucky s'y attend.
Bucky, hadi.
Bucky, je t'en prie.