Budweiser перевод на французский
77 параллельный перевод
Budweiser'lar beyler.
He, les gars, des Budweisers.
"Bu Budweiser senin için."
"Cette Kro est pour toi."
Le Budweiser.
Château Budweiser.
Budweiser.
Bière.
Bu yıl ki Bud kupasını kimin kazandığını bana haber verin.
Vous me direz qui a gagné la coupe Budweiser.
Budweiser reklamındaki kızlardan birisiyim.
D'accord. Je suis une des poupées sur une réclame de Budweiser.
Bira.
La Budweiser.
Bir çocuk bira içerken yakalanırsa, Budweiser'ı yasaklamayız.
Si on surprend un enfant buvant une bière. faut-il interdire Budweiser?
Buzlu bir Dewars ve bir Bud.
- Budweiser. - Un Dewar-glace et une Bud.
Budweiser buna dakikasında atlar.
Red Bull sauterait sur cette connerie en moins d'une minute!
Tabii bu arada sponsor şirketi unutmayalım Budweiser'ın ufak çıkartmalar yapıştırmasına izin verelim tecavüzcülerin pantolonlarında tam şuraya "Bu şişe * senin için."
Et n'oubliez pas notre sponsor. On laissera Red Bull mettre des petits logos sur le pantalon des violeurs, juste là : "Cette Paire de Bull est Pour Toi"
Aslında, kısa pantolonun belli bir kentsel, genç niteliği var. Gözlük güzel, ama gözlerinizi görmek isterim. Balondaki Budweiser reklamı.
D'accord, le flottant a un côté jeune, urbain... les lunettes sont bien, mais j'aimerais voir vos yeux.
- Param yeter. Budweiser.
Budweiser.
Gracie, şu pisliği kaldır... Ve bana üç tane Budweiser getir.
Vire-moi cette bibine étrangère, et trois Buds.
Budweiser mi Heine mi istersin?
une Budweiser ou une Heineken?
Bana bir Budweiser ve bir de tekila ver.
Une bière et un verre de tequila. Quelle sorte de tequila?
Boks ringlerine çıkardıkları şu Budweiser kızları gibi.
Comme ces nanas des combats de boxe.
Maça çok az bir zaman kala... Budweiser balonundan harika bir manzara daha izliyorsunuz.
Voici une autre vue spectaculaire depuis le dirigeable Budweiser... alors que nous nous approchons du coup d'envoi.
Orada Budweiser dan çok Ak-47 var.
Ce bar contient plus de bombes que de bières.
Pete, eve git ve arkadan biraları getir... 2 kasa bira var.
Pete, va là-haut et ramène-nous deux caisses de bières. Deux caisses de Budweiser en grande bouteille.
Küçük Barksdale'in aklına gireriz oda bize Büyük Barksdale'i verir..... sonra da hepimiz eve gideriz. Aynı eski polisler gibi Budweiser içeriz.
On a une accusation, on utilise le petit Barksdale pour avoir le grand Barksdale, puis on rentre chez soi en bons vieux flics pour boire de la Budweiser.
Herneyse, takma. Sizin evde kalacağım. Döndüğünüzde Budweiser terapisi yaparız.
A ton retour, on va faire de la thérapie Kronembourg.
- Ne alırdınız? - Bir Budweiser lütfen.
- Vous voulez quelque chose?
Ve Tanrıyı gördüm. kafasında Budweiser şapka var ve fanila giymiş.
Et j'ai vu Dieu. ll avait une chemise en laine et une casquette Budweiser.
- Budweiser.
- Budweiser.
3 şişe Bud lütfen dostum.
Salut, trois Budweiser, s'il te plaît mon pote.
- Ve aynı yazıda Budweiser'ın bagaja logo koymak için 100 binlerce dolar...
Ça disait aussi que Budweiser payait autant pour mettre leur logo sur le coffre.
65. yoldaki Squirrel Hill çıkışı yakınlarında bir motelde kaldığını söyledi.
On a acheté quelque chose comme 5 fûts de Budweiser pour le club des officiers.
Size her ay kasalarca Budweiser gönderiyorum.
C'est moi qui vous envoie vos caisses de Budweiser tous les mois.
Yüzüm artık sarkmayı bekliyor, kalçalarım ve... Ayaklarım ise rayların üzerindeki, bira yüklü vagonu bile çekemez hale geldi.
Mon visage conviendrait à une muselière, et ces hanches et ces jambes pourraient tirer une charrette de Budweiser.
Hoş bir et sosu, yanında 6'lı Budweiser.
De la sauce, de la farce, un pack de Bud...
Bir elinde kızarmış sosis, diğerinde Budweiser birası.
Un épi de maïs dans une main, une Kronembourg dans l'autre.
- Budweiser mı?
- Une Budweiser?
Fakat Somali'de, onları iki şişe soğuk Budweiser bira ve Penthouse dergisinin eski bir sayısı karşılığında değiş tokuş yaptım.
Mais un jour, en Somalie, je l'ai échangée contre deux Budweiser froides et un vieux numéro de Penthouse.
- Aynı yazıda Budweiser logosunu elbisene koyman için sana 100.000 $'dan fazla vereceğinden bahsediyordu.
- Peut-être. J'ai des costumes qui doivent vous aller. Et si on rendait visite à J.D.?
Ve şimdi de üçüncü deneme.
L'HEURE DE LA PARTIE - BUDWEISER - Oui!
Budweiser, çağrı kodlarımız hala gelmedi mi?
Budweiser, tous nos noms de codes sont OK?
Uyan, Budweiser!
Debout, Budweiser.
- Kapa çeneni!
- ou une canette de Budweiser. - La ferme!
Olur, Budweiser.
Toi, une bière?
Bana bir portakal gazozu.
- Une Budweiser. - Moi, un Orangina.
- 2 Budweiser verir misin?
Deux Budweiser, s'il vous plaît.
- Budweiser iyi.
Budweiser, pour moi.
Budweiser istedi, tamam mı?
Une Bud.
Sanırım Budweiser'a döneceğim.
Je passe á la Bud.
Bayan?
Mademoiselle... je prendrai une Budweiser.
Budweiser'ın maskotu!
C'est le chien de la pub!
Budweiser.
Budweiser :
Budweiser ve Love Max.
T'as loupé le port, l'ami!
Biranın kralı.
- Une Budweiser. - La reine des bières.
Bir budweiser daha, buraya.
- Une autre Budweiser.