Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → французский / [ B ] / Bunk

Bunk перевод на французский

152 параллельный перевод
Biliyor musun Bunk, Matt'in her zaman...
Tu sais Bunk, j'ai toujours pensé que Matt était meilleur...
Bunk Kinelly!
Bunk Kinelly!
- Arkanı dön Bunk.
- Tournez-vous.
# I'm gonna get you on the top of my bunk # # this is my man... #
Je vais te mettre en haut de ma liste. C'est mon pote...
- Özür dilerim, Bunk.
- Je suis désolé, Bunk.
Bunk, ben Jimmy.
Bunk, c'est Jimmy.
Bunk, uyan dostum.
Réveille-toi, merde.
- Bunk, uyan.
- Réveille-toi.
Bunk üzerinde hiçbir iz bulamazsın.
Le labo ne trouvera aucune preuve contre moi.
Bunk, bütün izleri yakmak güzel düşünce, kabul.
J'admets que c'est logique de vouloir brûler les preuves.
Bunk Moreland senin doğuştan polis olduğunu söylüyor.
Bunk Moreland dit que tu es un flic par vocation.
Her adamın bir prensibi olmalı.
"L'homme doit avoir un code." - - Bunk
Sana neden saygı duyuyorum Bunk, biliyor musun?
Tu sais pourquoi je te respecte autant, Bunk?
Hazırlık sınıfı öğrencileri, Bunk üstlerine geldiğinde altlarına kaçırırdı.
Les mecs de la prépa se pissaient dessus quand ils voyaient le vieux Bunk arriver.
- Bunk'tan duydum.
- Bunk m'a dit.
Bunk, kendinden utan adamım.
Bunk, tu devrais avoir honte.
Bunk ve ben şu çocuğu yakaladığımızda bir çağrı cihazı vardı.
Bunk et moi, on arrête le petit Barksdale qui a un pager Motorola.
Hey, Bunk.
Bunk.
Eğer şahidin öldürüldüğü hakkında konuşmaya başlarsak- -
Si je commence à débiter sur la mort d'un témoin... - Bunk, dis-lui.
- Bunk, söyle ona.
- Pourquoi?
- Bunk, sen bir şeyler söylemek ister misin?
- Tiens, Bunk, pour tes pensées.
- Bunk Moreland, McNulty'in ortağı
- Bunk, le coéquipier de McNulty.
Bunk ve ben, bizim bir ortak ritmimiz var.
Bunk et moi, on a nos habitudes.
Fotoğraf Bunk'ın masasından.
C'est la photo des enfants de Bunk.
Bunk.
Bunk.
Bunk ve Jay burada kalıyor.
Bunk et Jay restent ici.
Bunk, Mike.
Bunk, Mike.
Hissediyorum, Bunk.
Je le sens, Bunk.
Kuzeydoğu'da vurulan kızın dosyası, Bunk.
Celui que tu viens de m'amener.
Hiç sanmam, Bunk.
Je sais pas, Bunk.
Bitti, Bunk.
C'est sûr, Bunk.
- Hiçbir telefona cevap verme, Bunk.
- Ne réponds pas au téléphone, Bunk.
- Anlat bakalım, Bunk.
- Dis les mots, Bunk.
Bunk'ın işini alacaksın he?
Alors, tu vas me laisser tomber?
Kötü işler yaptım, Bunk, ama benim hatam değildi.
J'ai foiré, Bunk. C'était pas ma faute.
O kadar basit değil, Bunk.
C'est pas si simple que ça.
- Bunk, nasıl gidiyor?
- Bunk, quoi de neuf?
Bunk aramış.
Bunk m'a bipé.
- Tamam, Bunk, sağ ol.
- Fais gaffe à toi, Bunk.
Memur Russell ve Bunk Moreland Cinayet Masası'ndan atandılar bu süre zarfında bizimle çalışacaklar ortak bir şey bulabilirmiyiz diye hep beraber bakacağız.
L'officier Russell et Bunk Moreland sont chargé des homicides... Mais pour l'instant, ils vont rester parmi nous et explorer le système informatique du port à la recherche d'une preuve de contrebande.
- Bunk'ı arayacak mısın?
- T'avertis Bunk?
İşim bitti, Bunk.
Je suis fini, Bunk.
Kendi kendimi yemeyi bıraktım, Bunk.
Ouais, j'arrête de m'exploser la ruche, Bunk.
Sanırım bana demek istediğin şey aslında bu adamın Bunk'ın çözmek zorunda olduğu cinayetler için hedef olduğu.
Vous êtes en train de me dire qu'il y a un maximum de chances pour que ce gars soit aussi un client pour Bunk, non?
Bunk, Newkirk ve Broening tarafına bakacaksın.
Bunk, tu te mets en place à l'intersection Newkirk Broening :
- Bundan sonrası senin, Bunk.
- Il est à toi, Bunk.
Bunk'a biraz sevgi göstermen lazım.
Alors montre-moi un peu ta gratitude.
- Bunk, Lester.
- Bunk! Lester!
Bunk Moreland.
Bunk Moreland.
Sahil Güvenlik'ten çıkmalıyım, Bunk.
Il faut que je quitte ce bateau, Bunk.
Ortağım bir cinayet olayı yakaladı.
Bunk a découvert un meurtre.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]