Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → французский / [ C ] / Cdo

Cdo перевод на французский

71 параллельный перевод
... CMO'lar, CDO'lar, SIV'ler, ABS'ler...
CMO, CDO... SIV, ABS...
YATIRIM BANKALARI - YATIRIMCILAR Bu bankalar binlerce mortgage ile araba ve eğitim kredileri ile kredi kartı borçları dahil diğer kredileri birleştirip teminatlı borç yükümlülükleri veya CDO denilen karmaşık türevler oluşturdular.
Celles-ci agrègent des milliers de crédits immobiliers, de crédits auto, de crédits étudiants ou de dettes de cartes de crédit pour créer des dérivés complexes :
Yatırım bankaları daha sonra bunları yatırımcılara sattı.
Les banques revendent ensuite ces CDO à des investisseurs.
Yatırım bankaları CDO'ları değerlendirmeleri için derecelendirme kuruluşlarını tuttular bunlar da çoğunu üç A olarak derecelendirdi.
Les banques paient des notateurs pour évaluer ces CDO. Beaucoup obtiennent AAA, la meilleure note pour un investissement.
Bu durum CDO'ları emeklilik fonları için çekici kıldı çünkü fonlar sadece yüksek dereceli menkul kıymetler satın alıyordu.
Les CDO sont donc prisés par les fonds de pension, qui n'ont le droit d'acheter que des valeurs sûres.
Ne kadar CDO satarlarsa, kârları o kadar yükseliyordu.
Plus elles vendent de CDO, plus leurs profits grimpent.
Ama binlerce subprime kredisi birleştirilerek CDO'lar yaratıldığında bunların birçoğuna hâlâ üç A derecesi veriliyordu.
Mais une fois ces milliers de subprimes agrégés en CDO, beaucoup obtiennent encore AAA.
Balon sırasında yatırım bankaları daha fazla kredi satın almak ve daha fazla CDL yaratmak için sürekli olarak mevduat topluyorlardı.
Durant la bulle, les banques d'affaires s'endettent pour acheter plus de prêts et créer plus de CDO.
KREDİ TEMERRÜT SWAPLARI YATIRIMCILARI - CDO Ellerinde CDL olan yatırımcılar için kredi temerrüt swapları sigorta poliçesi işlevi görüyordu.
Pour les investisseurs en CDO, les couvertures de défaillance sont des polices d'assurance.
Eğer CDO batarsa AIG yatırımcıya zararını telafi edeceğine dair söz veriyordu.
Si le CDO tourne mal, AIG s'engage à rembourser les pertes.
Ama normal sigortanın tersine spekülatörler sahip olmadıkları CDO'lara karşı oynamak için AIG'den kredi temerrüt swapları da satın alabiliyorlardı.
Mais à l'inverse des assurances classiques, les spéculateurs ont accès aux couvertures de défaillance d'AIG pour parier contre des CDO qu'ils ne possèdent pas.
Ama CDO'lar daha sonra değersiz çıkarsa AIG hesap verecekti.
Mais si les CDO tournent mal, AIG devra débourser.
AIG'nin Londra'daki Finans Ürünleri bölümü balon sırasında 500 milyon dolar değerinde kredi temerrüt swapı çıkarttı. Bunların çoğu subprime mortgage'ler tarafından destekleniyordu.
La filiale de produits financiers d'AIG à Londres émet pour 500 milliards de $ de couvertures de défaillance durant la bulle, souvent pour des CDO adossés à des subprimes.
Goldman Sachs Eski Genel Merkezi Goldman Sachs 2006'nın ilk yarısında bu zehirli CDO'lardan en az 3.1 milyar dolarlık sattı.
Goldman Sachs vend au moins 3, 1 milliards de $ de ces CDO toxiques au premier semestre 2006.
2007'de, Allan Sloan, CEO olarak Paulson'in son aylarında çıkarılan CDO'larla ilgili bir makale yayınladı.
En 2007, Allan Sloan publie un article sur les CDO émis durant les derniers mois où Paulson était PDG.
GOLDMAN SACHS CDO DEĞERLENDİRMESİ Artık değersiz olan bu menkul değerleri alan gruplardan biri Mississippi Kamu Emeklileri Sistemiydi. 80.000'den fazla emekli maaşlarını buradan alıyor.
Parmi les acheteurs de ces titres désormais sans valeur, il y a le fonds de retraite public du Mississippi qui paie les pensions de plus de 80 000 retraités.
Sadece zehirli CDO'lar satmıyor müşterilerine bunların yüksek kaliteli yatırımlar olduğunu söylerken aynı zamanda onlara karşı oynuyordu.
Non contente de vendre des CDO toxiques, elle parie activement contre eux tout en vantant à ses clients la qualité de cet investissement.
AIG'den kredi temerrüt swapları satın alarak Goldman kendisinin olmayan CDO'lara karşı oynayabiliyor ve CDO'lar batarsa parasını alabiliyordu.
En achetant des couvertures de défaillance à AIG, Goldman peut parier contre des CDO qu'elle n'a pas et être payée en cas de défaillance.
Müşteriler kaybettikçe kendilerine kazandıracak biçimde özel olarak oluşturulmuş CDO'lar satmaya başladılar.
Elle vend des CDO spécialement conçus : plus ses clients perdent d'argent, plus Goldman Sachs en gagne.
Davada Morgan Stanley'nin CDO'ların beş para etmez olduğunu bildiği iddia ediliyor.
Il est plaidé que Morgan Stanley savait que ses CDO ne valaient rien.
Tricadia ve Magnetar hedge fonları, kendi çıkardıkları CDO'ların kaybedeceğine oynayarak, Merrill Lynch, J.P. Morgan ve Lehman Brothers'la birlikte milyarlar kazandılar.
Les fonds Tricadia et Magnetar font fortune en pariant contre des CDO conçus avec Merrill Lynch, JP Morgan et Lehman Bros.
CDO'lar müşterilere "güvenli" yatırımlar olarak satıldı.
Les CDO étant vendus comme "sûrs".
CDO piyasası çökmüş yatırım bankalarının elinde satamadıkları yüzlerce milyarlık kredi, CDO ve gayrimenkul kalmıştı.
Le marché des CDO s'écroule. Les banques se retrouvent avec des centaines de milliards en prêts, CDO et biens immobiliers invendables.
FDA'ın onayladığı ilaç araştırmalarına dayanarak, CDO'ya yabancı para akıtıyorlar.
L'argent étranger afflue vers les CDO, suivant les autorisations de la FDA.
Tek yapmam gereken, bu ilginç adamla tanışıp fotoğraflarını kullanmasını sağlamak.
Tout je les gotta font est pour rencontrer ce type CDO - et le fait utiliser ces photos, droit? - Ouais.
Sen zayıfsın, bu adamla konuşabilirsin.
Vous êtes maigre. Vous pouvez parler au CDO.
Satmamış pisliklerle tekrar paketler TBY'ye koyarız.
On la mélange à d'autres merdes invendables et on crée un CDO.
Teminatlı borç yükümlülüğü.
CDO, obligation adossée à des actifs.
Bu bir TBY'dir.
C'est ça, un CDO.
İpotekli tahviller pislik ve TBY'ler de pisliğin içindeki pislikler.
Donc les MBS, c'est de la merde. Les CDO, de la grosse merde.
Kurumlar, bu TBY'leri hazine bonoları gibi sağlam görüyorlar ve onlar sıfıra gidiyorlar.
Les institutions traitent les CDO comme des bons du Trésor alors que ça vaut rien.
- Şu TBY'lerden biraz daha bahsedin.
Parlez-moi des CDO.
Vennett, TBY'lerden söz ediyor ama biz baktık ve onun fark ettiğinden çok daha kötüler.
Vennett parle des CDO. - Mais ils sont pires que ce qu'il pense.
Moody's ve SP, TBY'lerin ve ipotekli tahvillerin notunu düşürüyor mu?
Et les agences de notation? Moody's et SP dégradent CDO et MBS?
İpoteklerin ödenmemesi arttı ve TBY'ler daha değerli oldu.
Les défauts explosent et les CDO montent.
TBY'nin ne olduğunu bile bilmiyordu.
Il sait même pas ce qu'est un CDO.
Ben, dinle. Ya bankalar habersiz ve bu TBY'lerin değerini bilmiyorlar ya da o kadar hırsızlar ki TBY'ler beş para etmiyor ve bunu gizliyorlar.
Écoute, soit les banques sont nulles et savent pas évaluer les CDO, soit c'est des gros escrocs et leurs CDO valent que dalle.
Ama sen bize tahvillerde daha yüksek bir fiyat veriyorsun.
Et cependant, la valeur des CDO augmente.
Tüm tahvil ve TBY satışçıları, eşik altı alacaklıları ve takas simsarları gidecek.
Tous les vendeurs de MBS, de CDO, de subprimes et de CDS seront là.
Bu TBY makinesinin iki yıl daha çalışmasına ihtiyacım var. Sonra çok zengin olacağım ve Aspen'de ev sahibi olacağım.
Encore 2 ans dans les CDO, je serai blindé et j'aurai mon chalet à Aspen.
Tahvil değerleri yükselse bile takasları, tahviller düşecekmiş gibi mi fiyatlandırıyorsun? Gerçekten mi?
Vous évaluez les swaps comme si le CDO s'effondrait alors que sa valeur augmente?
TBY'lerin AA tranşlarından bazılarının açığa satışıyla ilgileniyoruz.
On souhaiterait shorter des tranches double A de certains CDO.
- Ben TBY müdürüyüm.
- Je suis gérant de CDO.
- "TBY müdürü" mü?
- Gérant de CDO?
TBY'lerin yönetilecek bir yanı olduğunu bilmiyordum.
J'ignorais que les CDO se géraient.
TBY portföyüne giren menkul kıymetleri seçip, varlıkları gözlemleriz.
On sélectionne les titres du CDO et on suit les actifs.
Merrill Lynch'in TBY'lerinin çoğunu ben yapıyorum.
J'émets les CDO de Merrill Lynch.
TBY'nize Merrill Lynch'in tahvillerini koymazsan Merrill Lynch seni hiçbir müşteriye göndermez.
Merrill ne vous envoie pas de clients si vous ne mettez pas des obligations Merrill dans vos CDO?
Bir küplü sentetik T.B.S.
Un CDO au cube.
FKÖ ile CDÖ arasında dağlar kadar fark var.
On est loin de l'OLP et du FLNC.
T.B.Y. Teminatlı Borç Yükümlülükleri
Un CDO? Obligation adossée à des actifs

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]