Charming перевод на французский
287 параллельный перевод
# Ne kadar kıvrak ve... #... uysal dansın.
♪ When you dance, you re charming ♪ And you re gentle
- Prens Charming'le buluşacağım.
Je vais voir le prince charmant.
- Charming'in 50 metre... içerisinde öldü.
- Sans déconner? - Il est mort 50 mètres à l'intérieur de Charming.
O Charming'in 1969'da sıkışıp kaldığını düşünüyor.
Il trouve que Charming est coincé en 1969.
Ben Charming'ten nefret etmedim Jax, Sadece... o zamanki benden.
Je détestais pas Charming, Jax, mais seulement... ce que j'étais à ce moment-là.
Bu masada olmamım tek nedeni Sons of Anarchy'i Charming'ten atmak için adama ihiyaç duymamdır.
Si je suis à cette table, c'est que j'ai besoin de muscles pour dégager les Sons of Anarchy de Charming.
öyleyse neden Charming'e geri geldin?
Pourquoi revenir à Charming alors?
Sam Crow'un Charming'in geçmişinde Sadece çirkin bir hatıra olarak kalmasına fazla süre kalmadı.
Dans peu de temps, Sam Crow sera plus qu'un souvenir de merde dans l'histoire de Charming.
Şimdi, seni ve aileni Charming'e geri götürdüğümde ne olacak?
Et que va-t-il arriver quand vous retournerez à Charming?
Clay, savaşın Charming'e sıçramaması için Mayalar'la anlaşma yaptı.
Clay a passé ce deal avec les Mayans afin que la guerre n'atteigne pas Charming.
Savaşın Charming'i vurmasını önlemek için biraz zaman kazanmaya ihtiyacım vardı.
Il me faut du temps pour empêcher la guerre d'arriver à Charming.
Eğer Ninerlar o kadar kızgınlarsa belki de öfkelerini Charming'e kadar taşıyabilirler.
Si les Niners l'ont mauvaise, peut-être... Peut-être qu'ils pourraient déverser leur rage à Charming.
Patronum Charming davasını kapatıyor.
Mon patron arrête les frais avec Charming.
Charming besin zincirinde en tepede olandan.
Au sommet de la chaîne alimentaire de Charming.
İşte ki sorunlarımız halledilmeli, fakat eğer... Sam Crow haklamak için Charming'e gelseydim ve bir kadını öldürseydim, sence hala burada oturup konuşuyor olur muduk?
Y a toujours un malaise dans notre business, mais si... pour me venger de Sam Crow, j'avais dû aller à Charming, et buter des meufs, tu crois qu'on serait assis là, à parler?
Charmingin gelişmesini ve refaha ulaşmasını.
que Charming se développe et prospère.
Charming polisi dün gece karnavalda olan herkesi sorguluyor.
La police interroge tous ceux qu'étaient à la foire.
Senin Charming'i pisletme yöntemin böyledir belki de.
C'est peut-être ta façon de marquer ton territoire à Charming.
Charming'i pisletmek istediğimde küçük bir kız üzerinden yapmam bunu.
C'est pas avec une petite fille que je vais faire ça.
Ve o Charming'te hayatı boyunca Tristen olmak yerine...
Et pour le reste de sa vie, à Charming, elle ne sera plus Tristen.
Charming, Disney gibi olur.
Charming deviendra Disneyland.
Charming'de dikkat çeken tek şey yasadışı bir Motor Kulübü olan, Sons of Anarchy.
Le seul fait notable à Charming, c'est un MC de hors-la-loi, les Sons of Anarchy.
Charming'e hoşgeldiniz.
Bienvenue à Charming.
Charming'de piyasa gelişimi yok diyebiliriz.
Le développement de franchises à Charming est inexistant.
Bana Charming'de bir federal memurun ne aradığını söyler misin?
Qu'est-ce qu'un agent fédéral fout à Charming?
Charming'in işine karışamaz.
Tiens-t'en aux affaires locales.
Charming'i terk ettin çünkü burası ensest, geri kafalı ve aptal bir yer. Neredeyse söylediklerinin aynısı.
T'es partie de Charming, car c'était... renfermé, arriéré et étroit d'esprit, la citation est quasi fidèle.
Charming'in Tadı olayı mı?
La Fête des Saveurs de Charming?
Onu yolladığında April Charming'de kaldı.
April est restée à Charming quand tu l'as éjecté.
Onun Charming'e benimle beraber olabilmek için geri döndüğünü düşünüyor.
Il croit qu'elle est revenue ici pour moi.
Charming'den defolup gidecek.
Il va quitter Charming.
Hep istediğim şeyi Charming'i.
Ce que j'ai toujours voulu : Charming.
Charming Polisi ve federaller soruşturmadan bir sonuç alamadılar.
Les flics et les fédéraux sont coincés avec ces bâtards.
Ben Charming'i alacağım, sen de silah istihbaratını alacaksın.
J'ai Charming, t'as la filière des armes.
Darby oduncu kampındakilere mal satarak Charming'in işlerine karışıyor.
Darby se rapproche de Charming en dealant à la scierie.
Yarın akşama kadar bu üçü arasından birincisini ve ikincisini burada istiyorum.
Je veux les n ° 1 et n ° 2 à Charming avant demain soir.
Charming'de.
À Charming.
Ama ben bunun Charming'e bela açmamasını sağladım.
Mais j'ai fait en sorte que ce soit pas sur Charming.
Kötü adamlar gettolarından çıkıp Charming'i mahvedecekler.
Les racailles vont quitter le ghetto et ramener leur merdier à Charming.
Suçlular Charming'de yaşar, geri kalan ne pislik varsa sınırın dışındadır.
les hors-la-loi dans Charming, les emmerdes en dehors.
Kargaşa çıkaracak sebeplerin ardından Charming'in cehenneme dönmesi.
que l'enfer s'installe à Charming, avec tout ce qu'il faut pour accueillir le diable.
Kohn Charming'e geldiğinde bu işin iki şekilde sonuçlanabileceğini biliyordu.
Quand Kohn est venu à Charming, il savait qu'il y avait que deux issues :
Mayalar'ın Charming'e uyuşturucu sokmama yardım etmek için adam desteği yapmaları gerekiyordu.
Les Mayan devaient me fournir des gros bras pour la revente de crystal à Charming.
Eğer Meksika Kralı'nı öldürürsek Charming bir savaş alanı haline gelir.
Si on tue le roi des tortillas, Charming sera une zone de guerre.
Sadece birinin beni öldürmesi değil bizim yüzümüzden Charming'de dökülen kanın artması da.
Non seulement, on veut ma mort, mais on tue des gens à Charming à cause de nous.
ATF sürtüğü Charming'e geri gelmiş.
La salope de l'ATF est de retour à Charming.
Charming'i ve sarhoş babanızı 11 yaşınızdayken terk ettiniz.
Vous avez quitté Charming et votre père alcoolique, il y a 11 ans.
Charming den Oakland a uzun bir yol
Ça fait loin de Charming à Oakland.
Eğer o güne kadar M-4'leri alamazsam Charming sokaklarında yeni kafalar dolaşır
Si j'ai pas ces M4 d'ici là, y aura des nouveaux renois dans les rues de Charming.
Torunum sizinle geliyor.
Charming Good!
Charming'den değil yani.
Pas à Charming?