Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → французский / [ C ] / Cherche

Cherche перевод на французский

33,447 параллельный перевод
Evet, Spice. Oteli için yer bakıyor.
Spice se cherche un hôtel a gérer.
Küçük bir öneride bulunabilir miyim?
Je cherche un patient. Demande Teddy Altman.
- Hala Sly'la dokümanları araştırıyor.
Il cherche toujours dans ses documents avec Sly.
Kurry Morris ve Ortakları büyük şirketler adına arazi satın alan bir firma.
Kurry Morris et associés est une agence qui cherche des propriétés à acheter pour des entreprises.
Bir teklifim olması gerektiğini bilmiyordum.
- Avec moi. Je ne cherche rien.
Ama, bu konuda en azından uzun süreli bir seks partneri ya da arkadaş aramadığımı söyleyebilirim.
Mais je sais que je ne cherche pas une relation durable, ni un partenaire sexuel.
Sana söyledim. Kimseyi aramıyorum.
Je vous l'ai dit, je ne cherche pas un homme.
ille de birini aramıyorum.
Je ne cherche personne.
Polis, bu konuda bilgisi olan kişiler arıyor.
La police cherche toute personne ayant des informations.
Libby seni arayan bir sürü insan var.
Libby, beaucoup de monde vous cherche.
Ashley, Başkomiser seni arıyor.
Ashley, le chef te cherche.
Evet, polis seni arıyor.
La police te cherche.
Felicity.. .. elektrik santrali şablonunu arıyor.
Felicity cherche déjà le plan de la centrale,
Muhtemelen bizim aradığımız şeyle alakası olmadığındandır.
Probablement car ça n'a rien à voir avec ce que l'on cherche.
Kızlar saklambaş oynuyor ama ikisi de saklanıyor arayan yok.
Les filles jouent à cache-cache, mais les deux se sont cachées et aucune ne cherche.
Ric'i arıyordum da, oralarda mı?
Je cherche Ric, il est par ici?
Edebiliriz, ama muhtemelan en azından bir kere araç değiştirmişlerdir şimdiye kadar, Ve iki saatlik bir avantajları var, 100 mil yarıçaplı bir alanı araştırmamız lazım, Ve ne arayacağımıza dair hiçbir fikrimiz yok.
Nous le pouvons, mais ils ont sûrement déjà changé de véhicule, et avec une avance sur nous de 2 heures, nous cherchons sur un rayon de 100 mile, et on ne sait toujours pas ce que l'on cherche.
Hepsinin yardımıyla neden Armory çaresizce seni elde etmek istiyor anlayacağız.
Passe tout ça au crible et trouve pourquoi l'Armurerie cherche désespérément à mettre la main sur toi.
Sandalye almak için tabii ki.
Je cherche des chaises, bien sûr.
Hala beni arıyor mu peki?
Elle me cherche toujours?
Tanrıyı arıyorum.
- Je cherche Dieu.
Colt, evlenmek peşinde falan değilim ki.
Colt, je ne cherche pas à me marier.
Oh, sadece karın bölgesinde bir şişlik var mı diye bakıyorum.
Je cherche des excroissances.
Connor Walsh'ı arıyorum.
Je cherche Connor Walsh.
NYPD Wes'i arıyor.
Le Département de la Police de New York cherche Wes.
Daniela Alvodar'a ait, savaş kayıtlarını arıyorum.
Je cherche un rapport de combat. pour une membre active de l'Armée de Réserve, Daniela Alvodar.
Ayrıca, ikimiz de ciddi bir şey düşünmüyoruz.
En plus, on ne cherche pas à sortir ensembles.
Biliyorsun, Ogdenville bir hapishane papazı arıyor.
Vous savez, Ogdenville cherche un aumônier de prison.
Bunu kendisi istiyor!
Elle cherche vraiment!
Bir haftadır onu arıyoruz. - Ne?
On la cherche depuis une semaine.
"Beni kimse aramıyor, artık bu hiç eğlenceli değil."
"Personne ne me cherche, ça n'a plus d'intérêt."
Seninle boy ölçüşmeye çalışmıyorum.
Je ne cherche pas à rivaliser avec toi.
Birini bulmaya çalışıyorum.
- Je cherche quelqu'un.
Sanki içinde onu canlandıran bir güç var sanki onu o deliğe doğru itiyor.
Qu'il y a quelque chose en elle, une force qui cherche à sortir par ce trou.
- Neler olduğunu mu öğrendin?
T'as compris ce qu'on cherche à faire?
Ben Andrew'u arıyorum.
Je cherche Andrew.
Gideon, Ray'le Nate'in yerini bulup bizi oraya götürmen lazım.
Gideon, cherche Ray et Nate - amène-nous à leur position.
- Gizli kapı arıyorum.
Je cherche une porte cachée.
Uzun zamandır böyle bir yer arıyordum...
Tu sais, j'ai cherché un endroit comme celui-ci depuis un certain temps...
Kaldım, aradım, araştırdım ve dua ettim.
Je suis resté. J'ai regardé. J'ai cherché, et j'ai prié.
Rusya'da cadıları avladığını biliyorum.
Je sais que vous avez cherché dehors magiciens en Russie.
Bir çeşit teklifim var.
Il y a quelque chose que je cherche.
Hiçbir şeye başlamaya çalışmıyorum Manny. Emin misin?
Je ne cherche pas d'embrouille, Manny.
Geri kalan here baktık ama.
On a cherché partout sauf ici.
- Tanrıyı arıyorum.
- Je cherche Dieu.
Sanırım Bayan Keating ciddi bir araştırma yapmamış.
Peut-être Mme Keating n'a-t-elle juste pas assez cherché.
- Bunu kendi üzerine sen aldın.
- Vous l'avez bien cherché.
- Google'dan araştırdın mı? - Hayır.
- Tu l'as cherché sur Google?
Bunu siz istediniz.
Vous l'avez cherché!
-... bir kaç hava durumu sitesi gezdim.
J'ai cherché dans des sites de méteo.
Ne olduğunu bilmiyorum.
J'ai cherché partout.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]