City перевод на французский
7,107 параллельный перевод
Her yerde oyun sergiledi. Karnavallar, Atlantic City, her yer.
Il se produisait partout... dans les foires, Atlantic City...
Sex and the City'de en az 5 bölüm oynamıştı.
Au moins dans cinq épisodes de Sex and the City.
Alphabet City'de küçük bir stüdyom var.
J'ai un studio à Alphabet City.
Culver City devlet üniversitesinde dördüncü sınıf öğrencisisin.
Vous êtes étudiant en 4ème année au Culver City Community Collège.
Culver City'de Washington ve Centinela'daki bir restoranda.
Il est à Culver City dans un resto sur Washington et Centinela.
Crystal City'deki Clayton'da kalacaklar.
Ils seront au Clayton, à Cristal City.
Birkaç hafta sonra Mexico City'e gittiğimiz zaman daha iyi çalmamız gerekecek. Çünkü Maestro Rivera seyircilerin içinde olacak ve bize baton fırlatacak.
Donc dans quelques semaines, quand on sera à Mexico, on ferait mieux d'être bons, parce que Maestro Rivera sera dans le public, et il nous jettera des baguettes.
Sıkıntı yok yani.
Comme Circuit City.
- Kansas City'den çıkan.
De Kansas City.
Ve sonra Jackson Şehrini neden kaybettiklerini merak ettiler.
Et ils se demandent pourquoi ils ont perdu Jackson City.
Çünkü Jackson Şehri bendim!
J'étais Jackson City!
Tarifimin içinde azar azar Times meydanı, Bronx Hayvanat Bahçesi ve Sex and the City şehir turu var.
Ma recette infusée de Time Square, du Zoo de Bronx et de la visite de Sex and the City.
Luciano parmaklıkların ardındayken ortağı Meyer Lansky New York City'deki diğer bir önemli kaçakçıyla yeni bir bağlantı kurmuştu.
Quand Luciano était derrière les barreaux, son coéquipier, Meyer Lansky, a fait la connaissance d'un important contrebandier de New York.
Bunu hak ettiğini kabul ediyordu çünkü... New York City'deki İtalyan gangsterler içinde çok önemli ve gerekli biriydi.
Il y a vu une opportunité qu'il méritait, lui qui était si indispensable et si important pour les mafieux italiens de New York.
Şimdi yapılan görüşmelere göre Ari Yüce Birliği Oklahoma City'den daha fazla ses getirecek bir bombalama eylemine hazırlanıyorlar.
Et maintenant toutes les rumeurs indiquent que l'alliance aryenne prépare un attentat à la bombe qui aura "plus d'impact qu'à Oklahoma".
- Central City'i kurtaran adam...
L'homme qui a sauvé Central City.
Central City'de tekillik oluşturduğunuzda aynı zamanda benim dünyamla sizin dünyanız arasında bir gedik oluşturdunuz.
Quand vous avez créé la singularité au-dessus de Central City, vous avez aussi créé une brèche entre mon monde et le vôtre.
6 aydır Central City'desin demek.
Vous êtes à Central City depuis six mois.
Eğer Bay Garrick doğruyu söylüyorsa Central City'de bir yerlerde, bulup sonsuza dek kapatmamız gereken bir gedik var demektir.
Si M. Garrick dit la vérité, il y a une brèche quelque part dans Central City que nous devons trouver et fermer pour de bon.
Hızlandırıcının patladığı gece Slick, Central City'de değilmiş.
Slick n'était pas à Central City la nuit où l'accélérateur de particules a explosé.
Dün gece kendisine Yeşil Ok diyen, Star City kanunsuzunun sürpriz yayını hem destekçilerinde hem de karşıt görüşlülerde büyük bir yankı uyandırdı.
Hier, l'annonce surprise d'un héros de Star City, qui se fait appeler Green Arrow, a déclenché une réaction massive de ses supporteurs et détracteurs.
Central City'deki bütün boş yerleri aradım. Hiçbiri de aradığımız özellikleri karşılamadı.
J'ai cherché tous les bâtiments vides de Central City et aucun ne correspond à la description dont on a besoin.
- Elektrofotografiyi kullanarak dünyamız başka bir boyuttan enerji girişi var mı diye Cisco ile, bütün Central City'i kontrol etmeyi başardık.
- De quoi parlez-vous? - En utilisant l'électrophotographie, Cisco et moi avons été capable de chercher Central City pour n'importe quel signe d'énergie entrant sur notre planète venant d'une autre dimension.
Sizleri S.T.A.R. Labs'ın kurucusu, Central City'nin kurtarıcısı ile tanıştırmak benim için çok büyük bir onurdur.
C'est pour moi un honneur absolu de vous présenter le fondateur de S.T.A.R. Labs, le sauveur de Central City,
- Babasıyla Atlantic City'de tanıştım.
J'ai rencontré le père de Lori à Atlantic City.
Kız arkadaşlarınla Atlantic City'ye gittin ve babamla tanıştın.
Il ne t'attirait pas tellement, tu es allée a Atlantic City avec tes amies et c'est là que tu as rencontré papa.
Uyarı tüm New York City memurlarına ulaştı ve biz de her ihtimale karşı polis ekiplerini izliyoruz.
Et une alerte est sortie pour tous les officiers de New York, Et nous allons surveiller la police pour tous les résultats.
Canon City'de dur.
Tu t'arrêtes là, à Canon.
Canon City, Colorado mu?
Canon City, dans le Colorado?
Ayrıca o kamyonun Canon City'e gittiğini ve ne taşıdığını bilmediğimizi düşünecekler.
Ils croiront qu'on ignore que ce camion va à Canon City, et ce qu'il transporte.
Ne zamandır Canon City'desin Trudy?
Depuis quand êtes-vous à Canon, Trudy?
Çok sürmedi Salt Lake City yakınlarında bir dağ klubesinde ailemle bir yaz geçirdik.
Peu de temps après, mes parents et moi avons passé un été dans un chalet à Salt Lake City.
Boşanmış ve Studio City'de yaşıyormuş.
Vivant à Studio City. Divorcé.
National Şehri'ndeki en güçlü kadın tarafından.
La femme la plus puissante de National City.
Cenevre'ye doğru giden National Şehri Hava Yolları 237 sayılı uçak şu anda irtifa kaybetmekte.
Le vol 237 National de la City Airlines, à destination de Genève est en grosse perte d'altitude.
En önemli haberimiz, hatta herkesin ağzından düşürmediği tek haber o uçağı kurtaran gizemli uçan kadın kimdi?
Bonjour National City. Notre scoop du jour la seule histoire dont tout le monde parle : qui est la femme volante qui a sauvé l'avion?
Metropolis'in Süpermen'i var ama National Şehri'nin nesi var?
Metropolis l'a lui et qu'est-ce que National City a?
National Şehri'nin başına gelmiş en muhteşem olay... -... ve bizim hiç özel haberimiz yok.
L'événement le plus incroyable dans l'histoire de National City et pourtant nous n'avons aucune exclusivité.
Batı National Şehri Bankası 432'yle 6. ile Spring arasında banka soygunu var.
West National City Bank, je rapporte un 432 entre la 6e et Spring.
Bayan Grant National Şehri'nin yeni koruyucusuna Süperkız ismini taktı.
Mme Grant a surnommé la nouvelle femme de National City "Supergirl".
Kara size sürpriz yapmak istemişti ama Batı National Şehri Bankası'nda çalışan arkadaşına haber vermek zorundaydı önce.
Kara voulait vous surprendre, mais elle devait en parler à son amie qui travaille à la West National City Bank.
Benimle National Şehri'nin elektrik santralinde buluş.
Viens à la centrale électrique de National City.
- Yeni ufuklara yelken açmaya çalıştığımı biliyordu o da buraya, National Şehri'ne doğru açmamı rica etti.
Bref, il savait que j'essayais d'étendre mes propres horizons, alors, il m'a demandé la faveur de les étendre ici, à National City.
İkimiz, güneşli, kumsallı son zamanlarda mali krizlerle yıkılan Atlantik City'e gidiyoruz.
Je suis venu chercher Charles, et ensuite on part pour le soleil, la plage, dans un endroit récemment dévasté par une crise financière, Atlantic City!
AC / DC Atlantik City Kankişler Kulübü.
AC / DC. Atlantic City Détente Club.
Buranın da ölü martıları falan var, Atlantik City için bile ya.
Cet endroit a un nombre étrange de mouettes mortes, même pour Atlantic City. OK.
AC / DC işte. - Atlantik City Dedektifler Kulübü.
Atlantic City Détective Club.
- Vay be, Boyle. Ben seni buraya Atlantik City'e, yarı pansiyonlu, en iyi arkadaş seyahatine getireyim, sen beni ele ver. - Biliyorum ya.
Le fait que tu me dénonces alors que je t'ai emmené à Atlantic City pour un voyage à prix réduit entre meilleurs copains.
- Jake! ACPD'nin gelmesini beklerken onu güvenli bir mesafeden gözetleyelim.
Surveille-le à bonne distance pendant qu'on attend les flics d'Atlantic City
Atlantik City Tahribat Ekibi.
Atlantic City, Destruction Commanditée.
NYC!
New York City!