Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → французский / [ C ] / Clash

Clash перевод на французский

140 параллельный перевод
Clash of Dragons yayınlanacak.
Il y a Clash of Dragons.
Clash of Dragons'daki kimse böyle bir şey söylemedi.
Personne de Clash of Dragons n'a dit ça.
Ve güneyde 9. Karayolu zincirleme trafik kazası yüzünden felç olmuş durumda.
Sur la 9 Sud, la police signale un clash voiture-camion qui flanque la pagaille jusqu'au périf.
Sınıf Turu'nda iken bir kere ritmimizi kaybetmiştik. Şef sahne kenarındaydı. Dedi ki :
Avec Clash en tournée, quand on était nazes, Chef nous criait :
- Clash konserinde daha kötüsü olmuştu.
- J'ai fait pire au concert des Clash.
"The Clash" den "Janie Jones", Clash.
Janie Jones des Clash dans l'album Clash.
The Clash.
Les Clash.
The Clash aynı zamanda Stiff Little Fingers adındaki başka bir grup.
Mais aussi par ce groupe, les Stiff Little Fingers.
The Clash, Chrissy Hynde, Sex Pistols, David Byrne ile tanışmak.
Rencontrer les Clash, Chrissy Hinde, les Sex Pistols et David Byrne.
Büyük çarpışma.
Gros clash.
Clash, Iggy, The Ramones... Sex Pistols...
Les Clash, Iggy, les Ramones, les Sex Pistols...
Aynı anda yaparsak, devlerin çatışması olacak.
Si on se retourne en même temps, c'est le clash des titans.
Ürkütücü, şu Carla isimli hemşireye rastladım.
Affreux. J'ai eu un clash avec Carla, l'infirmière.
Bu The Clash.
Voici The Clash.
- Biz daha çok "cover" yapıyoruz. "Clash" "Kinks" vesaire.
Les Clash, les Kinks, etc....
Bunlar Clash'ın şarkısının sözleri.
- T'en es sûre? On dirait une chanson des Clash.
- Ama Clash'ın hangi şarkısının?
- Les paroles de quel morceau?
Bu gece müthiş bir dövüş olacak, devlerin savaşı.
Ce soir, un combat exceptionnel, le clash des titans.
Stranglers, the Pistols, The Clash, The Damned.
Les Stranglers, les Sex Pistols, les Clash, les Damned.
"Biz Clash ve Pistols, içeri girmemiz lazım." dedik.
Et nous : "On est les Clash et voici les Sex Pistols. On veut entrer."
O zamanlar bir grubun daha iyi olduğunu düşünüyordum ve o The Clash'di.
Les seuls que j'ai trouvés aussi bons que nous étaient les Clash.
Olan bitenler "Titanların Çarpışması" gibiydi.
Tout a été tellement genre Clash of the Titans, ces temps-ci.
- Clash bir grup.
- Un groupe, c'est...
The Clash.
Les Clash?
The Clash, önemi olan tek grup.
Comme les Clash... le seul groupe essentiel.
Dün akşan ki küçük aile draması için üzgünüm.
Je suis désolé pour le clash hier soir.
Yani şu küçük gösteri sadece kültür çatışması mıydı?
C'était un clash culturel?
En sevdiğim grup The Clash.
Groupe préféré - - The Clash.
- "Clash of the Titans" filmindeki gibi.
Comme dans "Le Choc Des Titans".
İkisinin de aslında The Clash'tan hoşlanmadıklarını itiraf etmesi hoşuna gitmişti.
Et elle non plus n'aimait pas les Clash.
Yapabildiğim kadarıyla seni önden uyarmaya çalışacağım, çünkü askeriye bizi buzullara doğru dört yöne ayırınca hepimizi büyük bir çarpışma bekliyor olacak.
Et j'essaierais de vous alerter autant que je peux, parce que quand l'armée fait autant de remue-ménage c'est que ça va faire un grand clash.
Sabahleyin yaşanan tartışma için özür dilerim.
Désolé pour le clash des titans de ce matin.
The Clash'ten alıntıyı şöyle yapıyorum : "Gitsem nereye kadar, kalsam neye yarar?" İstediğini yap baba.
Ma puce, comme l'ont dit les Clash, je reste, ou je mets le feu à la casbah?
Müzik her daim yanınızda olsun. Önümüzdeki hafta canlı performansıyla "The Clash" grubu bizlerle olacak.
La semaine prochaine, The Clash en live.
Michael, Stanley'e karşı, Yılın derbisi.
C'est Michael contre Stanley : le clash des titans!
BU ciddi bir çatışma yaratmaktadır. Paraya dayalı iş gücü sisteminin yanlışlığını ortaya koyan bir çatışma. Çünkü insan istihdamı, teknolojik gelişme ile doğrudan rekabet içindedir.
Ca crée un clash sérieux, qui prouve l'hypocrisie du système du travail rémunéré car l'embauchage humain est directement en compétition avec le développement technologique.
Her şey bir yana, Kocam, korkunç bir kavgadan sonra beni terk etti.
Pour couronner le tout, j'ai eu un gros clash avec mon mari, qui m'a quittée.
Üzgünüm efendim, ama Morg ölüm nedeninin belirsiz olduğuna karar verdi, Dr. Morales fikir ayrılığına düşmesin diye...
La morgue a décidé que la cause du décès était indéterminée, alors pour éviter un clash avec Morales...
Ama beni büyük bir olayla göndermek istediler. Benim için de iyi oldu.
Ils voulaient me faire partir sur un clash et je voulais du croustillant.
Kültürlerin muhteşem çarpışması.
C'est le genre de clash des cultures qu'on a ici.
Bir kültür çatışması var, değil mi?
- Un clash des cultures?
O yüzden ne kadar büyük bir Clash hayranı olduğun hakkındaki kısımları çıkart.
Ne raconte pas que tu es un grand fan des Clash.
- Clash.
les Clash.
Clash mi?
The Clash?
- Cehennem Melekleri çetesinden mi?
- Joe Strummer fait partie des Clash.
- Joe Strummer, Clash üyesidir.
- C'est un groupe.
Eğer üşüyorsan bunu dene.
- Comment tu sais que j'aime les Clash? - J'ai mené mon enquête.
Clash'den hoşlandığımı nasıl anladın?
Tu peux m'avoir un poster du chanteur pour ma chambre?
Clash'in albümünü verdiğimde sana kalbimi vermeyi unuttum. Bugün artık senindir.
Quand je t'ai offert la cassette des Clash, j'ai oublié d'y joindre mon cœur.
( Speaker on the radio )
A la révolution du rock les Clash chantaient, la révolution d'un disque qui tourne à l'envers et devient scratch, le bruit qui devient son, le battement qui devient rythme, allez mes frères, vivez votre vie à tout vitesse, et ne cessez jamais de faire des révolutions, la lune devient le soleil, la nuit le jour,
Şu The Clash şarkısındaki gibi.
Comme dans la chanson des Clash.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]