Compromise перевод на французский
524 параллельный перевод
Göründüğüm gibi bir kişi olmadığım öğrenilirse.. .. bütün varlığımın tehlike altına gireceğini anlamalısınız.
Mon existence entière serait compromise s'il devenait notoire que je ne suis pas celui que je semble être.
Ama Bayan Claire, Rhoda'nın ismini dosyadan sileceğine söz verdi.
Mais Rhoda ne sera pas compromise.
Ve eğer bir hata yaptıysanız şerif olarak bu bölgedeki konumunuz büyük bir tehlike içinde demektir.
Le cas échéant, votre situation est bien compromise.
Benim pozisyonum burada sizinkinden daha imkansız.
Ma situation ici est encore plus compromise que la vôtre.
- Bu işe aileniz dahil olacaktır. - Buna güveniyordunuz, değil mi?
- Votre famille serait compromise...
Hoş bir hikaye : "Senatörün Kızı Evli Bir Adamla Beraber."
Ca ferait une belle salade. " La fille du sénateur compromise...
Bir denizciyle tanıştığı şu, dans partisini düzenlediniz.
C'est vous qui avez donné ce bal où elle s'est compromise... où elle s'est compromise avec un marin. Avec un marin!
Efendim taburun morali tehlikeli boyuta gelecek kadar düşmüş durumda.
La morale de cette compagnie me semble grandement compromise.
Benimle çıkarsa, namusunun zedeleneceğine mi inandırmaya çalışıyorsun beni?
Vous voulez me faire croire... que si Gigi sort avec moi, elle sera compromise?
Kendimi tehlikeye attım ve beni değiştirmene izin verdim çünkü seni sevmiştim ve seni istemiştim.
Je me suis compromise et t'ai laissé me transformer parce que je t'aimais
Eros her şey yanıyor! Haydi, uyan Eros!
Eros, notre lune de miel est compromise!
Ve öyle de kalacak. Güvenlik sistemi kırıldıktan sonra tüm frekanslar değişir.
Les fréquences sont changées dès que la sécurité est compromise.
Zavallı Matilde! İtibarı zedelenecek! Kendimi değil, onu düşünüyorum.
- Et Matilde sera compromise aux yeux de tous.
Şerefim iki paralık oldu! Herkes beni işaret edip, gülecek!
Compromise aux yeux de tous!
Artaban operasyonu anlaşıldı.
Opération Artaban compromise.
Walter, dedikodular görevin iptal edileceğini söylüyor.
La mission est-elle compromise?
Yine de, en iyisi bile olsa, bu operasyon artık imkansız görünüyor.
Malgré tout, même s'il est le meilleur, cette opération semble compromise.
Eğer o seyis kralla konuşmayı başarırsa görevimiz kesinlikle tehlikeye girer.
Si cet écuyer avertit le Roi, notre mission est compromise!
Scramanga'nın bir kurşunu için bu veya başka bir görevi tehlikeye atamam.
Et cette mission, ni aucune autre, ne sera compromise par Scaramanga.
Benim korumam gereken bir adım ve saygınlığım var. Biraz hasar görmüş olabilir belki... Ama hala yemek davetlerine gitmeme ve yaz seminerlerine çağrılmama yetiyor.
J'ai une réputation, un peu compromise peut-être, mais encore bonne pour être invité à dîner ou donner des cours.
Tüp bütünlüğü tehlikede.
L'intégrité du tunnel est compromise.
Bu olay nedeniyle kocamın siyasi kariyeri etkilenecek mi?
La carrière politique de mon mari... est-elle susceptible d'être compromise par cet incident?
Motorlar tekrar devrede, görevimizi tamamlamaya çalışacağız, ama güvenilir bir bilgisayar olmadan, Dr Stubbs'ın deneyi ciddi bir tehlike altında.
Nos moteurs fonctionnent à nouveau correctement, mais sans un ordinateur fiable, la mission du professeur Stubbs est compromise.
Yılan yıldız Brezilya'da.
STARR ENTRE FURTIVEMENT AU BRÉSIL la sécurité du pays est compromise
Ortak korkularımızı bir kenara atıp, birbirimize güvenmedikçe, kaçma umudumuz da yok.
Mais tant que nous n'aurons pas établi un climat de confiance, toute fuite semble compromise.
Geminin yapısal bütünlüğü bozuldu.
Intégrité structurelle compromise.
Kardeşimin öldürülmesine yardım et,... ailemin can damarı, arazimi elimden almak için beni dolandırmaya kalk,... varlığımı tamamen yok etmeye çalış, şimdi de beni kurtarmak iste.
Tu t'es compromise dans la mort de mon frère, Tu essayé de me faire disparaitre, De t'en prendre à ma famille,
Ama bir ilişkinin noktalamadan etkileneceğini duymamışım.
Une relation compromise par une erreur de ponctuation.
Reyga'nın teknolojisi başarılı olsaydı artık alanınızdaki en iyi bilim adamı olamayacaktınız.
Si Reyga réussissait, votre place de meilleur scientifique était compromise.
Bu başarıyı tehlikeye attın ve sebebini bilmek istiyorum.
Tu l'as compromise et je veux savoir pourquoi.
Görev böyle.
La mission est compromise.
Kendi kaderimle anlaşma imzalamıştım anne.
J'ai fait une compromise avec mon destin Maman.
Ama siz kalkmış Marc'ın gelecekteki iş fırsatlarını tartışıyorsunuz! Zack'in önüne çıkacak fırsatları da konuşabiliriz, ama bu fırsatlar bayağı sınırlı galiba.
On peut parler de celle de Zack, mais elle est compromise.
Davanız hasar gördü.
De toute évidence, votre affaire a été compromise.
Sadece ulusal güvenliğimiz tehdit edildiğinde harekete geçtik.
Lorsque notre sécurité nationale s'est trouvée compromise.
John Brown'a ne olduğu onu ilgilendirir. Ama Kraliçenin güvenliği asla hafife alınamaz!
Qu'advient-il de John Brown c'est son affaire, mais la sécurité de la Reine ne sera jamais compromise!
Oscar, kalbi Lucinda için atsa bile... şerefine zarar verdiği bu kadınla evlenmek zorunda olduğuna inandı.
Même si son cœur débordait pour Lucinda... Oscar pensait qu'il devait épouser cette femme qu'il avait compromise.
- Geminin üst kısmı gitti.
La coque est compromise.
Kubbeye bir saldırı yapılması ve hava basıncının düşmesi halinde kullanmak için kendi hava kaynakları var.
Ils ont une réserve d'air en cas d'attaque du dôme... - la pression de l'air est compromise.
Bu, bu, bu vascular compromise ile birlikte orta-bölge çatlaması.
Fracture du tibia et du péroné. La jambe n'était plus irriguée.
Yer bulundu.
La position de l'équipe est compromise.
- Biraz sınırlandırılmış görünüyor.
- Elle a l'air plutôt compromise.
Görevimizi tehlikeye atarız.
Notre mission sera compromise.
Aynı zamanda yapay çekimde, gitti.
- Gravitation artificielle compromise.
Geminin dengesi kritik noktaya ulaşıyor!
l'intégrité de la coque est fortement compromise!
Güverte 7 ve 12'de gövde bütünlüğü tehlikeye girdi.
- Je suis bloqué. Intégrité de la coque compromise.
Ele geçirilmiş olduklarına inanmam için nedenlerim var, efendim.
j'ai des raisons de croire qu'elle est compromise.
"... ve perdenin...
" Attendez-vous à couverture compromise
Senin beceriksizliğin şanımı lekeliyor!
Ma réputation est compromise à cause de votre incompétence!
Bugün suya inmeyecek, orası kesin.
Sa mise à l'eau est compromise.
Gompa?
Gompa, je me suis compromise avec cet Américain.