Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → французский / [ C ] / Cube

Cube перевод на французский

787 параллельный перевод
Kareydi, yüzük kutusu gibi.
Non. C'était une bosse en cube.
Her kenarı 30 km. lik bir küp.
Un cube de 30 km de cote!
67 cc. Doğru mu?
Soixante-sept centimètres cube.
Aşırı yorulmamaları için 1.5 m. Olarak düşünmüştüm ama bizimkilerle aynı oranda olması daha iyi olmaz mı?
Je pensais à un mètre cube et demi, pour ne pas les épuiser... mais il serait mieux que ce soit le même.
Bir ayak küp havada kaç tane bakteri var, biliyor musun, Ethel?
Tu sais combien de microbes il y a par mètre cube d'air, Ethel?
Sen kendi kafesinde, ben kendi. Herkes kendi kafesinde...
Chacun dans son petit cube?
Torbaları dolduracak kumun kübik metresi 24 şilin ;
Sable pour les remplir : 24 shillings le mètre cube.
toprağın 5 kübik metresi 7,10 paunt.
Terre : 7,10 livres les 5 mètres cube.
Kübün menzili ve konumu. O zamana kadar çıkarırım.
Sur la position et la portée du cube.
Katı bir küp.
C'est un cube solide.
Kübün ne orijini ne de amacı biliniyor.
Origine et intention de ce cube toujours inconnues.
Seyir Subayı, kübe uzak bir spiral rota belirle.
Navigateur, enregistrez une trajectoire spiralée autour du cube.
Küp yok edildi.
Le cube a été détruit.
Mantıki olarak, kübü gönderen varlığı bulacağız.
Logiquement, nous devrions trouver l'intelligence qui a envoyé ce cube.
Metalik, kübe benzer.
Métallique, similaire au cube.
Oralarda bir yerde 1.000 küp parsek büyüklüğündeki uzay alanında.
Quelque part dans 1000 mètres cube de parsecs d'espace.
Sayımıma göre, 1 milimetre küpte 600324 molekül var.
Je compte 600324 molécules par millimètre cube.
Florida, Daytona'da 250 cc sınıfı, 100 mil klasik yarışını
Ici Daytona en Floride, c'est les 250 km des 250 centimètres cube.
Şu pirit küpünün güzelliğine bakın.
regard ce beau... cube de pyrite.
Sen onun içkisini hazırlarken, o, bir buza basıp düşer... odanın karşısına kayar... senin yeni kahvaltı masana çarpar... onu parçalar ve ölür.
Pendant que tu prépares son verre, Elle glisse sur un cube de glace... Traverse la pièce... Détruisant ta nouvelle table de salle à manger...
Şimdi, küp su tankında iken, siz gerçekte o küpün içinde değilsiniz, doğru mu?
Quand le cube est dans l'eau, vous n'êtes pas vraiment dedans?
Ben küpte değilim.
Je ne suis pas dans le cube.
Yani, yazamazdım ki... sizi küpe zincirlemişler ve bir su tankına atmışlar, 10 dakika havasız bırakmışlar.
Je ne pouvais pas écrire que vous étiez enchaîné dans un cube sans air pendant 10mn.
Ama ondan önce yarasından testler için 10 cc kan alın.
Mais auparavant, veuillez prélever 10 cm cube de sang pour les examens.
Manyak bir motosikletçi.
Un givré du gros cube.
Çelik küpten bin kat daha iyiydi.
C'était bien mieux que ce... cube en acier.
Çelik küp muhteşem miydi?
- Le cube était fabuleux? - Oui.
Kepler'in 3. veya uyum yasası, gezegen periyotlarının karesi, Güneş'e olan ortalama mesafelerininin kübü ile doğru orantılı bir yörünge izlemekteydi.
La troisième loi de Kepler... déclare que le carré de la période d'une planète... son temps à parcourir une orbite... est proportionnel au cube... de sa distance moyenne du Soleil.
Mesela küp toprağı sembolize ediyordu.
Le cube, par exemple, représente la Terre.
Bunu bir küp hayal ederek anlatalım.
Pour y répondre, prenons un cube.
Bunu şöyle yapabiliriz :
Nous allons fabriquer un cube.
kareyi yine kendine dik açıda eşit boyutta yukarı kopyalayalım işte size küp.
Déplaçons ce carré vers le haut à angle droit... de façon à obtenir un cube.
Küpümüz gördüğümüz gibi gölge oluşturuyor.
Le cube que nous avons obtenu... projette une ombre.
Üç boyutlu objelerin gölgelerini iki boyutta böyle görürüz, fakat burada tüm çizgiler eşit boyda değil. Tüm açılar da doğru değil.
Si on examine la projection d'un cube en deux dimensions... on voit que les côtés... ne sont pas égaux et que les angles ne sont pas droits.
Şimdi bu üçboyutlu küpü alıp dördüncü fiziksel boyuta taşıyalım :
Prenons ce cube à trois dimensions... et projetons-le dans une quatrième dimension physique.
Bu durumda dört boyutlu bir hiperküp üretiriz ki buna tesseract denir.
On créerait un cube à quatre dimensions... qu'on appelle un hypercube.
Ve güzel bir gecede
Je cherche un rêve sur un gros cube
"RHO", 30 santimetre kübe düşen hava yoğunluğu ve hız da 30 cm / saniyedir.
RR5 est la densité de l'air par pied cube. Et la vitesse est en pieds par seconde... 2 000 livres par pied carré.
12 metreküp su var. Sulama başına üç metreküp yeter.
Elle contient 12 mètres cube, | il m'en faut 3 par arrosage.
O derinlikte bir kuyu 43 metreküp su tutar!
Un puits de cette profondeur | contient 43 mètres cube!
Yaz başında, kuyu ile sarnıç arasında 55 metreküp su tutarız!
Au début de chaque été, entre | ce puits et notre citerne... nous aurons une réserve | de 55 mètres cube!
Eğer bir buz görseler muhtemelen onun bir elmas ya da bir tür mücevher olduğunu düşünürler.
Un cube de glace, ils imagineraient sans doute... que c'est une espèce de diamant.
Klasik kan banyosu hikayesi işte.
Un tranche-cube de base.
Çünkü bu kutu var ya Bu 60 cm. küplük bir kutu.
Parce que ce carton fait 0,3 mètres cube. Je l'ai mesuré.
Kitapları ise... 85 santimetre küp olarak ölçtüm.
Et les livres... J'ai mesuré ceux-là... 0,45 mètres cube.
Kitaplar 85 santimetre küp hacminde. 60 cm küp hacminde bir kutuya nasıl sığar?
Comment 0,45 mètres cube de livres peuvent-ils tenir dans 0,3 mètres cube?
Bu kutu efendim, 93 cm. küplük bir kutu.
Ce carton fait 0,5 mètres cube.
Cennetteki babamız, senin adın kutsaldır... rahmetin üzerimize olsun, sen dünyayı da yönetirsin... göklerdeki cenneti de.
Bien sûr, on a tout tourné dans un seul décor composé d'un cube complet et d'un cube partiel. Le cube complet avait six murs, le cube partiel, trois.
Bizi günahtan ve şeytanın kötülüklerinden koru...
Depuis le cube entier, on voyait le mur de l'autre cube.
- Bu bir küp.
- Un cube.
Merhaba?
Je suis David Hewlett. Je joue Worth dans Cube. Je suis Andre Bijelic.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]