Curriculum перевод на французский
90 параллельный перевод
Şimdi mesleğimi yazarken hep manken yazıyorum.
Dans mon curriculum vitae, j'indique toujours "mannequin".
Bunun, okul yönetim kurulundaki konumu için çok iyi olacağını söylüyor
Il dit que ce serait très bon pour son curriculum à l'école.
Bir süredir senin geçmişini inceliyorduk, Bay Boyce.
Nous vérifions votre curriculum depuis quelque temps.
100 $ yatırım yaptım üstüne bu takım elbiseyi de aldım.
J'ai investi 100 $ dans des curriculum vitae et l'achat de ce costume.
Kabul et, bu özgeçmişini süsleyip işkence gibi mülakatlara katıldığın bir meslek değil.
Ce n'est pas un métier requérant un curriculum ou un entretien d'embauche à l'arraché.
- Tatlım bu adamın özgeçmişini gördün mü?
- On a eu son curriculum vitae?
- Siz eskiden polistiniz değil mi?
comme vous pouvez le voir sur mon curriculum vitae. Vous étiez policier, n'est-ce pas?
Öyleyse, biyografik çıktılarınız elimize ulaştı yıldızfilosu kayıtlarınız mevcut...
Nous avons ici votre curriculum vitae, vos états de service à Starfleet...
Hiçbir şey için önemli değilse bile, kolej belgenin üzerinde havalı duracak.
Au moins, ça fait bien sur ton curriculum vitae.
Curriculum vitaem üzerinde çalışmaya vaktim olacak.
Je vais avoir du temps pour peaufiner mon curriculum vitae.
- Curriculum vitaeni unuttun.
Vous avez oublié votre curriculum vitae. Merci!
Geçmişi, tüm kayıtlar tamamen sahteydi.
Son curriculum et tout ce qu'il contient sont complètement bidon.
- Başvuru yazısı için görüşürüz.
- J'appellerai pour le curriculum.
İlk adım ilginç bir özgeçmiş hazırlamak.
Il faut d'abord faire son curriculum vitæ.
Öz geçmişini inceledim, Andras.
J'ai relu votre curriculum, Andras.
Özgeçmişiniz çok etkileyici.
Je viens d'examiner ton curriculum. Impressionnant.
Curriculum vitae. ( CV )
Curriculum Vitae.
Bu da programının bir parçası mı?
Ça fait partie de votre curriculum?
Herkes geçmişini bir parça süsler.
On embellit son curriculum vitae.
Komutam altındaki herhangi birinin hayatını kuşe kağıda bir özgeçmişe bakarak riske atamam.
Je ne vais pas risquer la vie de qui que ce soit sous mon commandement sur un simple curriculum vitae.
Bunu özgeçmişine yazdın mı Yoksa şirket mi keşfetmiş?
Cet article, tu l'as mis toi-même dans ton curriculum ou c'est l'entreprise qui l'a découvert?
Ama saklamadım da, gerçek şu ki, Bunun özgeçmişimin bir parçası olduğunu düşünmüyorum.
Ce n'est pas que je veuille le cacher, mais le fait est que je n'estime pas que ça fasse partie de mon curriculum.
Özgeçmişte yer almayan bazı şeyler sığınakta yararlı olabilir..
Il y a sans doute des choses qui ne sont pas dans le curriculum et qui peuvent être utiles dans un abri.
Bildiğiniz gibi ben, Elektronik bileşen şirketlerinde çalıştım Ve hâlâ da çalışmaktayım.
Bon, comme vous le savez, j'ai travaillé et je continue de travailler dans des entreprises de composants électroniques, et, si vous regardez mon curriculum, vous pourrez voir que j'ai fait des cours d'électronique et d'électricité.
Özgeçmişime bir bak.
Tu peux le voir dans mon curriculum.
Özgeçmişimde faydası dokunacak başka bir şey bulamıyorum.
Je ne trouve rien de plus d'utile dans mon curriculum.
Özgeçmişine dahil değil.
C'est que ça n'apparaît pas dans le curriculum.
Müfredatta yok ama onlar gerekli olduğunu söylediler.
C'est pas dans le curriculum, mais ils disent que c'est requis.
Müfredat programında boşluk yok.
Je suis restreins par le curriculum.
Ve müfredat komitesinde görev alacaksın.
Et votre nom sur le curriculum du comité, va servir.
Zamanda Yolculuk dersine müfredatta yer yok sanırım.
Pas de place pour "Times Travel 101" sur un Curriculum Vitae, je pense.
Benim özetim.
- Mon Curriculum Vitae.
Ben Alan. - Özgeçmişimi göndermiştim.
Je suis Alan, je t'ai envoyé, mon curriculum vitae?
Profilini, iş deneyimlerini ve tüm özgeçmişini az önce sana yolladım.
Je viens de t'envoyer son profil : passé professionnel, éducation, tout son curriculum vitae.
Şey, çünkü Eğitim Programı Heyeti'ndeki başkanlığından istifa etti.
Oh, parce qu'elle a renoncé à la chaire du "comité des Curriculum".
Eğitim Programı Heyeti Başkanlığı.
De la chaire au comité des Curriculum.
Hastanın hikayesinin tam olması için uğraşmak için bizi zorluyor.
Il fait simplement le forcing pour avoir son curriculum complet.
Teknik olarak "kişisel özgeçmiş" diyor ki bu daha profesyonel olsa da hemen hemen aynı şey.
Il y a marqué "curriculum vitae", ce qui fait plus professionnel, mais bon, c'est la même chose.
Özgeçmişimi de getirmiştim.
J'ai apporté mon curriculum vitae, juste au cas où.
Bu senin için bir sorun mu?
C'est un problème pour ton curriculum vitae?
Tabii sizi buraya davet etmeden önce geçmişinizi iyice araştırdık.
Avant de vous inviter, nous avons étudié votre curriculum.
Benim özgeçmişim.
Mon curriculum vitae.
Evet, oldukça etkileyici bir özgeçmişi var.
Bon, il a un curriculum vitae impressionnant.
Müfredata biraz daha felsefe dâhil etmeyi düşünüyorduk. Brown'da klasik edebiyat ve tarih bölümünde kalıp kalmama tereddüdü yaşadığını duyunca hukuk öğrencileri için kendi enstitünü kurmana olanak sağlama fikri aklımıza geldi.
Nous voulons introduire plus de philosophie dans le curriculum et on a eu vent de votre hésitation a quitté Brown et les études Classiques.
Tüm programı ben şekillendirebileceğim.
Je peux organiser tout le curriculum.
- Özgeçmişim.
- Et un curriculum vitae.
Ve benim bilgilerim.
Et mon curriculum.
- Ne oldu?
Vous avez vu mon curriculum?
- Evet!
C'est indiqué dans ton curriculum.
Öz geçmişiniz var mı?
Vous avez un curriculum vitae?
Ekstra eğitimlerin James, haydi.
Super curriculum, James. Continue.