Côme перевод на французский
1,495 параллельный перевод
Yaz tatilini nerede geçireceklerine karar verememe stresi mi?
De choisir entre Martha's Vineyard et le Lac de Côme pour l'été?
* Sizin için geldiklerinde ne yapacaksınız?
* * Whatcha gonna do when they come for you?
* Haydi, seksi bayan *
* Come on, yeah, sexy lady *
Burak ŞAHİN Hazırlayan. : natukh
{ \ cHFFFFFF } Of a thousand men Who have come and gone { \ cHFFFFFF } Now we grieve Cause now is gone { \ cHFFFFFF } Things were good When we were young
Haydi anne.
Come on, Mama.
Haydi.
Come on.
Eski imdat çağrısı çok karmaşıktı.
À la différence du vieux signal, qui était CQD, Come Quick Distress *.
Yarın güneş çıkacak.
"The sun ll come out" "Tomorrow"
Burak ŞAHİN Hazırlayan. : natukh
{ \ cHFFFFFF } Of a thousand men Who have come and gone { \ cHFFFFFF } Now we grieve Cause now is gone
Bana elini hiç sürmedi.
j'étais "intatta e incorrotta da lui come venne dal ventre di sue madre."
Erkek grupları geri mi dönüyor?
- Les boys-bands font un come-back?
Mattie, göğüs çarpışması.
What a show! Come on. Mattie, de la poitrine bosse.
Haydi bakalım, ekibim nerede?
Come on, où est mon posse?
Yapma.
Come on.
- Haydi, gidelim.
- Come on, let s go.
- Haydi.
- Viens. Come on.
Haydi, gidelim.
Come on, let s go.
Haydi çocuklar.
Come on, guys.
Görünüşe göre, kürkler eşi görülmemiş şekilde yeniden moda olacak.
Apparemment, la fourrure va faire un come-back sans précédent.
Nesin sen, onun dönüş turunda mısın?
Vous faites sa tournée de come-back?
Hadi, cevap ver.
- Come on, envoye, réponds!
Hadi ama.
- Come on!
* You Come And See * Ne kadar çok şey değişirse..
Plus les choses changent...
Hadi çocuklar!
Yeah! That's it! Come on!
Hadi vur, hadi vur!
Come on now! Push up! Push up!
Defansa koş Allison.
Come on, defense! Allison.
Hadi, Ali!
Come on, Ali!
Hadi.
Come on.
- Timmy, hadi sen kahvaltını yap.
- Timmy, come on. Eat your breakfast.
Anneni kızdırma lütfen.
Come on, fais plaisir a maman.
İşte geldik.
Okay, come on, sweetie, you re gonna be late.
Ne o, öpücük vermeyi unutuyor musun?
Come on, you re forgetting. Give me a kiss.
Rahatınıza bakın.
Please come on in.
"Ben de gelebilir miyim?" Diye sordu Charlie.
"'Can I come too? 'asked Charlie.
"Tamam o zaman, benimle gelebilirsin" dedi Bobby.
"'Come on,'said Ruthie Joe and Granny Annie.
Hadi Rachel benimle gel.
Rachel, Rachel, come on.
Korkmana gerek yok.
Come on up.
Çekil dedim!
- Come on. Let me out. - Get out of here.
Hadi ama. Rahat bırakın onu!
Come on, laisse la tranquille.
Hadi gel, sana başka bir yatak bulalım.
Come on. I got new digs for you.
- Hadi ama.
- Oh, come on.
- Hadi, gidelim.
- Come on. Let's go.
Eğer beni mahkemeye götürmeye zorlarsan şundan emin ol ki oğlunun lise mezuniyetinde bile evinde olamayacaksın.
Si vous voulez vraiment aller au tribunal, je ferai en sorte que vous ne serez pas présente 1557 01 : 36 : 14,602 - - 01 : 36 : 18,595 - pour vois votre fils diplomé. - Come on, that s enough.
Beni ziyarete gelip de kontrol edersen bir şey olmayacaktır.
You know what? If you visit me, come check on me,
Yapma.
Come on. Come on.
Düşünüyordum da, Esrarengiz Bay Finley'in ortaya çıkma sırası geldi.
C'est là que le mystérieux Finley fait son come-back.
And since when did you come an angel anyway?
- Et depuis quand, t'es un saint?
Ben Sexpun T'Come.
Je m'appelle Sexpun T'Come.
Belki geri dönüşünü o sırada yaparsın.
Tu pourras faire ton come-back.
Que come la lagartija?
Que come la lagartija?
Come on, how many of our classmates are out there solving a murder tonight?
Combien de nos camarades sont venus résoudre un crime ce soir?