Dasın перевод на французский
999 параллельный перевод
Londra'dasınız Bay Van Meer.
Vous êtes à Londres.
Aşağıdasın sanıyor...
Je te croyais en bas...
Amerika'dasın.
Vous vivez en Amérique.
Peter, çoğu zaman çalışmak için dışarıdasın ben de burada tek başıma tıkılıp kaldım.
Peter, tu travailles tout le temps et je suis toute seule dans mon coin, ici.
- Liverpool'dasınız.
 Liverpool.
Şu anda Charleston'dasın.
Vous êtes à Charleston.
Neredeyse Santa Rosa'dasınız.
Vous êtes presque à Santa Rosa.
Ne zamandır Fort de France'dasınız?
Ici depuis quand?
Ne kadardır İtalya'dasın?
Depuis quand es-tu en ltalie?
Bütün gün dışarıdasın ve tam da ayağıma dolaşacak zamanı buluyorsun.
Dehors toute la journée, tu t'es mis dans mes pattes pour me casser le...
Chicago'dasın.
Vous êtes à Chicago.
Söylesenize ne zamandır Tampico'dasınız?
Depuis quand vous êtes à Tampico?
Ama bizim orta saha oyuncumuz ayakkabılarını bağlıyordu orada. Faul yaptın, dışarıdasın!
Le tir n'est pas valable, il y a hors-jeu!
- Ne zamandır Batı'dasın sen?
- Depuis quand es-tu dans l'Ouest?
- Ama zaten dışarıdasın. - Ne?
- Mais vous êtes dehors.
- Kaç yıldır İtalya'dasınız?
- Vous êtes en Italie depuis longtemps?
- Son yedi yıldır, her popüler ankette top 10'dasın
Depuis 7 ans, tu es l'une des dix actrices les plus célèbres de ce pays.
Afrika'dasınız sanıyordum.
Je vous croyais en Afrique!
- Avrupa'dasınız sanıyordum.
– Je vous croyais en Europe. – J'y étais, mais je suis revenu.
- Bir haftadır dışarıdasın... Ve parmakların vakit kaybetmeden metroda çalışmaya başladı.
Tu es dehors depuis une semaine et tu opères déjà dans le métro!
Sen dışarıdasın nasıl olsa, evde çakılı kalan benim.
Toi, tu voyages. Moi, je m'ennuie ici.
Siz ve kızınız oda 12A'dasınız. Merdivenden yukarı.
Vous êtes à la loge 12 A, avec votre fille.
Bu havada hep dışarıdasın.
C'est parce que tu es sortie sous la pluie.
Gerra'dasınız.
A Gerra.
Sharman, yaratıkların ana gıdasının sülfür olduğunu yazmış.
Sharman a écrit que le régime de base de ces créatures est le soufre.
- Monako'dasın sanıyordum.
- Je te croyais a Monaco.
Öyleyse nasıI California'dasın?
- Alors que fais-tu en Californie?
Şimdi Amerika'dasın.
Vous êtes en Amérique, que diable!
- Ne zamandan beri dışarıdasın?
- T'es sorti depuis quand?
Ne zamandır Devon'dasın?
Depuis quand êtes-vous arrivé?
Ne kadardır Hindistan'dasınız Bayan Fitch?
Etes-vous en Inde depuis longtemps?
Siz 7 ve 7 A'dasınız.
Vous êtes dans les couchettes 7 et 7A.
Peki ama neden Roma'dasın?
Pourquoi à Rome?
hep Roma'dasın. Hiçbir şeyle ilgilenmiyorsun.
tout le temps à Rome, tu ne t'occupes de rien.
Yaklaşık 6 saattir dışarıdasın bir damla bile içmemişsin.
Si bien habitué que vous n'avez rien bu.
Artık Viyana'dasın.
Vous êtes à Vienne.
Neden dışarıdasınız?
Que faites-vous dehors?
Neden dışarıdasın?
Qu'est-ce que vous faites là?
New York'ta, St. Christopher's Arena'dasın.
Tu es à New York, Salle Saint-Christopher.
- Ne zamandır dışarıdasın?
- Vous êtes là depuis longtemps?
Porta Susa'dasınız, Turin'de.
Porta Susa, Turín.
Yarın Londra'dasınız.
Vous serez à Londres demain.
- Uzun zamandır mı Yugoslavya'dasın?
- Depuis quand êtes-vous ici?
Kapın kilitliydi. Dışarıdasın sandım.
La porte était fermée à clé, je vous ai cru sorti.
- "Eğer müzik aşkın gıdasıysa, durma çal."
- "Si l'amour vit de musique, jouons."
- Artık dışarıdasın, Rocky. - Evet.
Enfin, tu es sorti!
"Müzik aşkın gıdasıysa, çalmaya devam et." Addie.
"Si la musique nourrit l'amour, jouez encore." Addie.
- "Müzik aşkın gıdasıysa, çalmaya devam et."
"Si la musique nourrit l'amour, jouez..."
- Addie'nin de bundan haberi vardı. "Müzik aşkın gıdasıysa, çalmaya devam et." sözünün sebebi de buydu.
D'où : "Si la musique nourrit l'amour, jouez..."
- Buraya nasıl geldim? - USO'dasın.
Vous êtes au Foyer.
Halkının çoğu ölmüş... geriye kalanları ölmek üzere, gıdası zehirlenmiş... ve havası solunmaz hâlde olarak mı?
Dont la population est décimée... le reste mourant, la nourriture empoisonnée... l'air irrespirable.