Decatur перевод на французский
56 параллельный перевод
Decatur yolunda. Eski Sullivan çiftliğinde. Mahzende buluşacaklar.
Dans la cave de la plantation Sullivan.
Decatur Yolu'nda yatıyor kafasından vurulmuş olarak.
Etendu sur la route de Decatur... une balle dans la tête.
Kardeşimi görmeğe Decatur'a gidiyordum, bir uğrayayım dedim.
J'allais à Decatur voir mon frère et je me suis arrêté ici.
Decatur tam aksi istikamette.
Decatur est dans l'autre sens.
Hatta, doğduğum kasabanın ismi bile Decatur.
Même ma ville natale porte un nom de marin!
O zaman neden onu sen istemiyorsun? Neden onu şu sözde gerçek arkadaşlarından birine vermiyorsun Decatur Caddesin'de takılan o hergelelerden birine, ha?
Pourquoi tu ne la donnes pas à un de tes vrais amis?
Decatur'da.
Elle est à Decatur.
Birden sekize.
Huit demandé par Decatur.
Yaklaşık 72 yıl önce, Decatur yolunda eski bir fabrikayı kiralamışlardı. Yanılmıyorsam 25 tezgahları vardı.
Il y a 72 ans de cela, ils ont loué une filature sur la route Decatur avec, je crois, 25 métiers à tisser.
.. ya da Cairo, Missouri ve Paducah..
Puis il y a eu Decatur dans l'Illinois et puis Cairo dans le Missouri.
.. ne Decatur'daki zorluklarda ya da Paducah'taki problemlerde yanlarında değildim.. .. hep ellerinden tutamam ya..
Je n'ai pas assisté aux problèmes à Decatur ni à Paducah.
.. New York'ta Hamlet'i sahneye koyarken nasıl Decatur veya Paducah'ta olabilirdim ki?
Je ne pouvais pas être derrière eux carje montais Hamlet.
Zenginliğimiz bir zara bağlı!
- Allez. - Un huit de Decatur.
Lakabım Boogie.
Alias Will-Boogie. De Decatur.
Sen de mi Pigly Wigly'deki Bernard'dan aldın?
Tu l'as eu par Bernard au Piggly Wiggly de Decatur?
Decatur Yolu, otoyolun iki mil uzağı.
Sur Decatur Road, à 2km de l'autoroute.
- Nerede? Hemen şeyin köşesinde Decatur ve Jones'un.
Au coin de Decatur et Jones.
Atlanta'nın hemen dışında bir yerde büyüdüm. Decatur, Georgia.
J'ai grandi dans les faubourgs d'Atlanta, à Decatur.
Decatur'daki Halton Inn'de.
Au Halton Inn sur Decatur.
- Decatur'daki Halton Inn'de. Ayağını çek yeter!
Halton Inn sur Decatur, juste après les canaux.
Ama sonra, Decatur'daki bu yeri buldum.
Mais après, j'ai trouvé cet endroit.
4. ÇEYREK - 2 HÜCUM HAKKI DECATUR 13
QUATRIÈME QUART - 2 ESSAIS DECATUR 13
DECATUR, ILLINOIS EKİM 1992
DECATUR, Illinois OCTOBRE 1992
Sanırım Decatur'da bir avukat tanıyorum. Onunla konuşurum.
- Je connais un avocat à Decatur.
Siz ve aileniz Decatur'da kalabilir misiniz?
- Vous pourrez rester à Decatur?
Çeki, Decatur'daki hesabıma yatırırlardı.
Des chèques étaient déposés sur mon compte à Decatur.
Gazetelerdeki tüm bu saçmalıklar... Archer-Daniels'taki Köstebeğe Seni Adi Sıçan, Dedi Decatur, III. Çocuklarım bunları görüyor.
Et toutes ces conneries dans les journaux, mes gamins les lisent.
Buldum. 317 Decatur.
C'est bon : 317 Decatur.
317 Decatur mı? - Evet.
317 Decatur?
Decatur'un önüne gelebilirdim.
Vaut mieux se rencontrer à mi-chemin.
Decatur ve Sedgwick'e benziyor. Gördünüz mü?
Decatur et Sedgwick.
Herşeyi bırakıp gezintiye çıkamam.
Je vais pas tout lâcher pour venir à Decatur.
- Decatur'da sanırım eğer Urbana'ya gitmedilerse.
À Decatur, je crois. Sauf s'ils sont allés à Urbana.
Sabaha kadar Decatur'dalar.
- Decatur, jusqu'à demain matin.
Decatur, Illinois'den. Aracı o kullanıyormuş. Dedektif Sykes onu takip etmiş.
Barry Seaton de Decatur, Illinois, chauffeur du véhicule, que le détective Sykes suivait.
Decatur, Bloomington, Champaign.
Decatur, Bloomington, Champaign.
Decatur grubundaki David de öksürüyordu.
David du groupe de Decatur, il tousse aussi.
Morgan'ın SUV'si Hill ile Decatur arasında bir depo tesisinin dışında park halinde.
Le 4x4 de Morgan est garé à l'extérieur d'un entrepôt à la sortie de la vallée et Decatur.
Beni dinleyip dinlememek sizin kararınız ama bu sabah 11 : 00'de Decatur Sanayi Parkı'nda bir olay meydana gelecek.
C'est votre choix de m'écouter ou non, mais il va y avoir un incident ce matin à 11h au parc industriel de Decatur
Ve şu anda bize, Decatur Sanayi Parkın'da bir çeşit olay meydana geleceğini söylüyor.
Maintenant, il nous dit qu'il pourrait y avoir une sorte d'incident pouvant avoir lieu au parc industriel de Decatur.
Bu sabah Decatur Sanayi Parkın'da meydana gelen tren kazası sonucunda 60 kişinin öldüğü açıklanırken onlarca yaralının olduğu belirtiliyor.
60 personnes sont portées mortes et des dizaines blessées après le déraillement d'un train ce matin au parc industriel de Decatur.
# Dakota'dan Decatur'a #
I got this from Jamaica
Bu silah, Decatur yapımı, 38 kalibre Lobera,... yanlışlıkla ateşlendi ve müvekkilimin kocasını öldürdü.
Cet arme, un Decatur.38 Lobera, a raté et a tué le mari de ma cliente.
Bayan Sharma, Decatur Ateşli Silahlar'a karşı Heather Sorrentino davasında araştırma görevinde bulundunuz, değil mi?
Mademoiselle Sharma, tu as dirigé le travail d'enquête sur le procès de Heather Sorrentino contre Decatur Firearms?
- Araştırma hizmetleriniz Decatur Silah davasıyla bağlantılıydı.
- Vos services d'enquête en liaison avec l'affaire de Decatur Firearms.
Herhalde Decatur'lusun.
Probablement de Decatur.
Pahalı ayakkabılarını giymiş güneyli bir jüriyi veya savcıyı nasıl kafalayacağını bilmeyen kuzeyli bir avukat görüyorum.
Donc j'ai pensé que je pourrais peut-être m'arrêter et voir ma femme. Franchement, Decatur.
Videoda Terry'nin de içlerinde olduğu üç adam ve sen polis arabasının üstünde seks yapıyorsunuz.
C'est ma maison Decatur. Barbara... Quand on s'est rencontré pour la première fois.
- Decatur Cezaevi'ne gibi görünüyor
Decatur Correctional, on dirait.
- Ama şu Decatur, Illinois..
Même Selsdon a entendu.
# Çünkü kazanıyorsun şu anda #
Dakota to Decatur