Defans перевод на французский
542 параллельный перевод
Quarterback soldan, sağdaki defans oyuncusuna pas veriyor...
Le quart-arrière fait une passe du côté gauche au défenseur droit...
Ancak dikkat et. Defans olayını daha çalışmadık.
Faites bien attention, je vais les parer.
Sen Alabama'nın en iyi defans oyuncususun.
Le meilleur arrière que l'Alabama ait connu.
Geçen yılın en iyi defans oyuncususun... baroya giremedin, ama endüstri mühendisi olmak istiyordun.
Le meilleur footballeur de l'an passé et tu as raté ton examen de droit, mais tu voulais être ingénieur.
- Büyük... Amerikan defans oyuncuları gibi.
Une carrure de footballeur américain.
- Mevki? - Defans.
- Quelle position?
Jarrow United olgunluğa erişip Avrupai tarzda neredeyse Proustvari bir modern varoluşçu futbol sergileyerek orta saha ahlaki argümanıyla Sinyor Alberto Fanffino'nun modası geçmiş defans felsefesini çökertti.
a virtuellement annihilé, par un argument moral de milieu de terrain, la philosophie défensive de Catennachio, assurément obsolète, du signor Alberto Fanfrino.
Jimmy, en azından bir futbol yorumcusu dün akşam bir İngiliz futbolcusunun Akdeniz defansının kamçılarından kurtulmasına sevindi.
Jimmy, plus d'un commentateur de football chevronné s'est réjoui la nuit dernière à la vue d'un footballeur anglais s'arrachant aux tentacules limpides d'une défense méditerranéenne serrée.
Demek istediğim, dün akşam İtalyan defansını çökertirken yeni bir konsept geliştirdiniz.
Là où je veux en venir, Jimmy, c'est que vous semblez avoir découvert un nouveau concept avec cette façon dont vous avez disséqué la défense italienne la nuit dernière.
Kadroda defans oyuncusu.
Linebacker dans l'équipe d'entrainement.
Judson defans oyuncusu!
Judson est un arrière.
Ben forvet değil defans oyuncusuyum.
Je ne suis pas censé courir, je suis un arrière.
Şu Logan, defans değil mi?
Logan est passé quarterback, non?
Pozisyon duyarlılığı Aberdeen defansında baskı oluşmasını önledi.
Son sens du placement a permis à la défense d'Aberdeen de ne pas craquer.
İtalyan defans oyuncusu Gonerelli ise oturma ve yemek odasını açmak için yıktırdı diye Turin'de kırmızı kart görmüştü.
Et Gonerelli, le colossal défenseur italien, a été expulsé à Turin pour avoir réuni son salon et sa salle à manger pour en faire une seule pièce.
Hadi, defans yapın.
Allez, la défense!
Ve şimdi Terror, Riot'un defansına saldırmak için atağa geçiyor.
Et voici les Terrors qui attaquent. traçant leur route a travers défense des Riots.
Holester'a hafif bir vuruş geldi, defansı solladı.
Et la petite passe vers Holester, qui charge a travers la défense.
Bahsettiğimiz savunma işte bu, Riot'un defansı o ataktan sonra genişledi.
Voilà le point faible dont on avait parlé, la défense des Riot s'élargit après cette attaque.
Defans yok.
Aucune défence.
Bu ligde defans oynamalısın.
Faut jouer défensif dans cette league.
The Riot pozisyonu sağlayamıyor, ve Terror, Riot'un defansına geçmek için, büyük bir çaba sarfediyor.
Les Riot n'arrivent pas à asseoir leur possession du terrain. et voilà les terror, qui passent sans efforts la défense des Riot.
2.yarının ilk dakikalarında Riot, Austin'in defansına karşı bir şeyler elde etmek için savaşıyor.
Première minute de la seconde période ici tandis que les Riot peinent à donner l'impulsion contre cette défense d'Austin étouffante.
- Erkekler, defans yapmamdan hoşlanmıyor.
Les enfants ne naissent pas bizarres. J'ai vérifié.
- Takıma bile alınmazken onlara nasıl defans yaptın?
Comment pourrais-tu avoir des enfants s'il ne te choisit même pas pour le foot?
Bir defans oyuncusu sadece Sam, bir defans oyuncusu aldılar.
Non! Un secondeur, Sam, un secondeur!
Tüm takımı götüren iyi bir defans oyuncusu da gördüm, koç.
Un secondeur peut transformer une équipe!
Patriot'lar sonunda ihtiyacı olan defans oyuncusunu aldılar.
Les Patriots ont enfin leur secondeur!
Bir ton defans oyuncuları var zaten!
Il en ont déjà des tas!
Bu doğru. Çok fazla defans oyuncuları var.
C'est vrai qu'ils en ont déjà pas mal!
Benim geyik boynuzuna ihtiyacım varsa, onların da defans oyuncusuna ihtiyacı var.
Ils n'ont pas besoin de secondeurs!
Şu yeni defans oyuncusu, onları Super Bowl'a taşıyacak.
Ce secondeur va les mener au Superbowl!
Yazarlar, bankacılar, şairler..... Chicago beyzbol takımının tüm defans oyuncuları.
Des écrivains, des banquiers, des poètes, toute l'équipe de base-ball.
Quaterback defansın bir parçası değildir
Le quaterback ne fait jamais partie de la défense.
Sağ açık, sol açık, defans, all-star, eyalet, her sene, her zaman.
Prix sportif, prix sportif, quarterback... vedette, sélection d'Etat, tous les ans, à chaque fois.
Hadi ama, defans!
Allez, marque!
Gibson, Grambling Üni'den defans oyuncusu, harika bir savunma daha sergiliyor.
Encore un blocage défensif brillant de Gibson, l'ex-défenseur pro de Grambling.
Bir futbol maçını hatırlıyorum. Şehrin en iyi defans oyuncusunun bulunduğu takıma karşı oynuyorduk.
Un jour, au rugby, j'étais face au plus gros défenseur de la ville.
Aman tanrım! Defans oyuncusu tost oldu!
Le chevalier en armure a pris feu.
Evet, ve defans oyuncusu, Ram Sweeney.
Et le plaqueur Ram Sweeney.
Harris'in başı biraz belada Yankees harika defans yapıyor.
Harris, en difficulté, s'en sort, grâce à ses défenseurs.
Her bir İttifak karargahının yakınında bunlardan bir tane olur. Bu onların tüm defans sistemlerinin enerji ihtiyacını karşılıyor.
L'alliance en a installé vers chacun de ses postes de commandement.
Defans sistemini etkisiz hale getirmeye çalışıyorsun.
Vous allez détruire leur système défensif.
Gidelim, Ördekler! Defans!
Attention Ies Ducks!
Defans!
La défense!
Defans, Karp! Defans!
En défense, Karp!
- Defans mı?
Allons, allons.
Defans?
Défense? u
Hayır, biz defans yaparız.
On se contente d'attendre.
Sana söylüyorum.Muhteşem oyundu.İki defans koşusu.Bir üçlü.Altı RBls.İnanamıyorum.
Sacré match. Deux coups de circuit. Un coup sûr.
Tanrım! Takım kaptanı defans oyuncusunu düdüklüyormuş.
Le meneur enfilait le plaqueur.