Demelisin перевод на французский
361 параллельный перевод
Bayanı gördüğün zaman ona gitmeli ve, "Şans aptalların kadere verdiği isimdir." demelisin.
Quand vous voyez la dame, vous devez l'aborder en disant : "La chance, le nom vulgaire du destin."
Jeeter, Pearl'e bir şey demelisin.
Jeeter, tu dois lui parler.
Artık "hoşçakal" demelisin. Bakıcın bekliyor.
Dis bonsoir, mon trésor.
- Evet ama önce hoşçakal demelisin.
Oui, mais d'abord dites-moi au revoir.
Adını okuduğumda "burada" demelisin.
Alors, il faut répondre :
Adını okuduğumda "burada" demelisin.
Dis-moi "oui", s'il te plaît.
"Şanslıyım," demelisin!
"Ce n'est que de la chance!"
Şöyle demelisin :
Voilà comment tu dois le dire :
- Sen de bana teyze demelisin.
- Appelez-moi Tante.
Ona hoşçakal demelisin. Yemin etmeden önce...
Vous devriez lui dire adieu avant de prononcer vos vœux.
Evet demelisin.
Répondez "oui".
Buna "Roma usulü" demelisin.
Vous êtes censé dire : "pong-romain".
Raymond, Albay gibilerine "komutanım" demelisin... özellikle Tabur Komutanına.
Vous devez dire "Mon commandant" à un Colonel surtout un commandant de bataillon.
Ona anneanne demelisin.
- Tu pourrais la tutoyer.
Yaratıcını şimdi hatırla, gençliğinde, şeytanın günü gelmeden, ne de son yılların yaklaşmadan. Demelisin ki :
Aussi pense à ton Créateur en les années de ta jeunesse, avant que ne suivent les jours et les ans d'épreuve dont tu diras :
Ama bunu saklamalı ve şöyle demelisin, " Çakırkeyif mi?
Mais tu te caches et tu dis : " Bien sûr que non, je ne suis pas ivre.
Tam olarak söylemek gerekirse, bana Mudd l demelisin, tüm bu gezegenin yöneticisi.
Eh bien, pour être tout à fait exact, il faut m'appeler Mudd I, souverain de cette planète.
Lütfen demelisin.
Premièrement, tu dois dire s'il te plaît.
Bence renkleri ne olursa olsun bütün erkekler demelisin.
Dites plutôt que tous les hommes se valent. Blancs, Noirs, ou...
Sızlamasına gerek yok demelisin.
S'il le faisait.
"Lütfen Bay Naco" demelisin.
"S'il vous plaît, Señor Naco."
Hayır, şimdi bana evet demelisin.
Non. Tu dois dire oui maintenant.
- Hayır, 14 demelisin şimdi.
- Non, tu en es à quatorze.
- Edelson demelisin.
Edelson.
Bunca yıl benden başka hiçbir kadınla olmaması, bensiz hayatının bir çöl olması benim için her şeyden vazgeçmiş olması, umurumda değil demelisin!
"Je l'ai utilisé comme un instrument". "Que ça m'est égal qu'il n'ait jamais... " durant toutes ces années connu une autre femme! "
Hep sana demez miydim ben, ara sıra şöyle demelisin...
Ne t'ai-je pas expliqué que parfois il faut se dire :
Ama kendini savunmalısın evet ya da hayır demelisin yoksa insanlar gerçekleri bilemez.
Mais il faut te mettre en défense, dire oui ou non, car sinon les gens n'ont pas idée de la vérité.
Hayır demelisin ve ben de sinirlenmeliyim.
Tu es censée refuser mes avances et moi je suis censé m'énerver.
Sanırım bana Karen demelisin.
Je crois que vous devriez m'appeler Karen.
Ne demem gerekir? Evet mi hayır mı? Hayır demelisin.
- Je devrais dire oui ou non?
Soubeyran servetine ne demelisin?
Et le trésor des Soubeyran?
- "Kimden duydun." demelisin.
- Qui te l'a dit.
Lütfen demelisin...
On dit "S'il vous plait"!
Biliyor musun, sanırım kendine oyuncu belirleme yönetmeni demelisin. Pekala, he ne demek istersen... Çünkü, bilirsin, oyuncu belirleme yönetmeni olarak, onlarla gün boyu konuşabilirsin.
Vous devriez devenir directeur de casting pour pouvoir leur parler toute la journée.
- Öyle demelisin.
- Vous devez le dire.
Artık bana Jules Enişte demelisin çünkü Rose Teyzenle evlendim.
- À présent, je m'appelle l'oncle Jules, parce que je suis le mari de tante Rose.
Bay Freeze demelisin. ( Freeze = Don )
Personne n'arrête "M. Froid".
"O kadar güzelsin ki" demelisin.
"Que vous êtes séduisant."
Mesela, arabayla dolaşmanızı isterse, şöyle demelisin :... "Sanmam ya, araba var, ama belki sonra görüşürüz."
Si elle te demande de monter avec elle, tu lui réponds : "Merci, je monte déjà avec quelqu'un, mais je te verrai peut-être plus tard."
Sen Bay muz gaga demelisin, şu anda hepimiz büyük bir tehlike içindeyiz.
C'est M. Bec de banane, et là, nous sommes tous en danger.
"Günahkar" demelisin gerçekten günah işlemişsin gibi.
Tu dois dire "péché" avec plus de conviction.
- Çirkin demelisin hayatım.
Vous voulez plutôt dire laide.
Bana Gregor demelisin!
Appelle-moi Gregor!
"Hossein bey" demelisin.
Tu dois dire "M. Hossein".
En azından gazetecilere öyle demelisin.
Je n'ai plus d'éclat?
Belki de bugün sen bana şanslı demelisin.
Mais aujourd'hui, c'est moi le veinard!
Bence ortağım demelisin.
Disons plutôt mon associé.
- Evet demelisin.
- II faut accepter.
Hayır. "Bir bebeğin doğmasına vesile edildim." demelisin.
Que le maître a daigné vous le permettre.
- Sanırım, kızkardeşime Martha demelisin. - Martha.
Ta voiture roule bien.
Ona demelisin, "Hergün dışardayım, para kazanıyorum." Seni dinlemeli.
il faut qu'elle écoute.