Dersu перевод на французский
44 параллельный перевод
Dersu!
Dersou!
Dersu Uzala.
Dersou Ouzala.
Baz, Dersu.
Ecoute, Dersou!
Ertesi gün, hiçbir şey söylemeden Dersu takımın önünde yerini aldı.
le lendemain sans mot dire Dersou a pris la tête de l'équipe.
Hepsi Dersu'nun söylediklerini doğruluyor.
Tout confirmait les dires de Dersou :
Dersu, yağmur dinene kadar bekleyelim.
Attendons pour partir que la pluie ait passé.
Dersu, güneşin ne olduğunu biliyor musun?
Sais-tu ce qu'est le soleil?
- Geri çekil, Dersu. - Kurşunları harcamak, kötü.
Mauvais gaspiller cartouches.
- Dersu nerede?
Où est Dersou?
Biraz yanında oturabilir miyim, Dersu?
Je peux m'asseoir près de toi, Dersou?
Dersu, Olentiev, Krushinov ve ben gölü bir botla geçtik.
Moi-même avec Dersou et deux hommes je pris une barque à fond plat.
Dersu ve ben devam edeceğiz.
Moi et Dersou, nous continuons.
Boşver, Dersu. Şimdi yolumuzu buluruz.
T'en fais pas, tout de suite, nous saurons d'où nous sommes venus.
Geceyi burada geçirmeliyiz, Dersu.
Il faudra passer la nuit ici.
Dersu'nun benim için yaptıklarını ancak sonradan fark edebildim. Zekası beni kurtarmıştı.
Je compris alors comment il s'était débrouillé pour nous sauver.
Sağol, Dersu.
Merci, Dersou!
Sorun nedir, Dersu?
Qu'est-ce que tu as?
Hoşçakal, Dersu.
Adieu!
Ama eğer yanımızda Dersu olsaydı, daha fazla alanı keşfedebilirdik.
Si Dersou avait été parmi nous,
Neredesin, Dersu?
Où es-tu, Dersou?
Hiç değişmemişsin, Dersu.
Tu es toujours le même!
Çünkü artık Dersu yanımdaydı.
Dersou était là.
Dersu, ne düşünüyorsun? Hava açar mı?
Tu penses que le temps se lèvera?
Bu senin pipon mu, Dersu?
Dersou, voici ta pipe.
- Dersu, nedir bu?
Qu'est-ce que c'est?
Ne oldu, Dersu?
- Qu'y a-t-il, Dersou?
Dersu, sakin ol.
T'en fais pas.
Dersu ile olan en derin anılarım o sonbaharın başlangıcına bağlıdır.
Mes meilleurs souvenirs de Dersou sont liés au début de cet automne.
Korkma, Dersu. Ölü bir kaplan sana zarar veremez.
Un tigre mort ne te fera pas de mal.
O günden sonra Dersu değişti.
A partir de ce jour...
İyi geceler, Dersu.
Bonsoir, Dersou!
- Dersu, neden ateş etmedin?
- Tu n'as pas tiré?
Herkes bazen ıskalar, Dersu.
Chacun peut rater un coup ou deux.
Muhtemelen Dersu'nun kaplan dediği şey orman korkusunun bir hayaliydi...
Ce que Dersou appelait "amba" devait être le spectre de la peur de la taïga.
Dinle. Vova Dersu'yu kaydetti.
Ecoute, Vova a enregistré la voix de Dersou.
Vova, Dersu bunu duydu mu?
Vova, Dersou a entendu sa bande de magnétophone?
Evet, Dersu hiçbir şeyden korkmuyor.
Oui. Il n'a peur de rien :
Biliyorsun, Dersu Vova'nın kahramanı.
Vova est fou de Dersou :
Ee, nasılsın, Dersu?
Comment ça va, Dersou?
Bak, Dersu bunu şehirde yapamazsın.
Vois-tu, en ville, c'est impossible.
Baba, ne oldu? Dersu tutuklandı!
Papa, on a arrêté Dersou!
Dersu.
Dersu.
Sinemada Usher onu boyunca uyku hatırlıyor "Dersu Uzala."
Usher au cinéma se souvient qu'il s'est endormi devant "Dersu Uzala"
Dersu Uzala.
- Dersou Ouzala...