Dome перевод на французский
1,332 параллельный перевод
Sultan Dome 4 u seyredeniniz var mi?
Quelqu'un a vu Assaut sur Dôme 4?
Otuzuncuya bir göz at Iütfen.
"Vérification des Dieux de la Mort au Tôkyô Dome."
Defter'den kasıt ÖIüm Defteri ise bunu sadece Kira anlayabilir. Ve polis de muhtemelen 30 Mayıs
De plus, l'attention de la police est centrée sur cette histoire de "vérification des Dieux de la Mort", le 30 mai au Tôkyô Dome.
Yoksa gerçekten tepe miydi?
Il m'attend donc au Tôkyô Dome?
Arkamdaki bina bir Kızıl Haç sığınağı.
Le dome à l'arrière plan est un refuge de la Croix Rouge.
Çok sertti. Duyabileceğiniz her şeyden daha sertti.
MALCOM DOME METAL HAMMER MAGAZINE Fallait entendre ça.
Hava Kubbesi Araştırma Merkezi Senatör Davis'in Harvardville'e getirdiği tek şey değil.
Le centre de recherche Air Dome n'est pas la seule chose que le sénateur Davis apporte à Harvardville.
Hava kubbesine giriyoruz.
Nous entrons dans un Air Dome.
Başımıza bir tane daha kubbeli ev çıksın istemiyorum.
Eh bien, je ne veux pas d'une autre maison en forme de dôme sur les mains.
Yine mi kubbeli ev meselesi.
Tu remets sur le tapis l'histoire de la maison dôme?
Yine o konuyu açtığına inanamıyorum.
Je n'arrive vraiment pas à croire que tu me reparles de la maison dôme.
Seni kubbeli ev yapman için tuttular ama kubbe falan değildi o.
Ils t'ont engagé pour construire une maison en forme de dôme, mais ça n'était pas un dôme.
"Evime gel Ne evdir o, ne de kubbe!" diyerek.
"Viens dans ma maison. Ce n'est pas une maison. Ce n'est pas un dôme!"
Bir kubbede yaşamak istiyorlardı.
Ils voulaient vivre dans un dôme.
Kubbelerde kimler yaşar bilir misin?
Tu sais qui vit dans un dôme?
- Kubbeli evi bile mi?
- Même la maison dôme?
- Kubbeli evi bile.
- Même la maison dôme?
Kubbeli evi saklamak ister misin tatlım?
Tu veux que je te laisse garder la maison dôme, ma puce?
Bütün çalışmalarınızı derhal bırakın ve güvenli bir ortam tekrar oluşturulana dek binayı terk edin.
Arrêtez toute activité immédiatement et évacuez le dôme jusqu'à ce que les conditions de sécurité soient rétablies et vérifiées.
"Gök gürültüsü Kafesi" ne hoş geldiniz!
Bienvenue au Dôme du Tonnerre.
İlya'daki zaferin anısına üçüncü çağın Arayıcısı, Ayrindril'de muntazam bir kubbe inşa ettirdi.
Pour commémorer la victoire d'Illya, le sourcier du Troisième Âge a ordonné qu'un magnifique dôme soit construit à Aydindril.
Ayrindril'deki kubbe binlerce yıldır temellerinin üstünde duruyor.
Le Dôme d'Aydindril résiste depuis des milliers d'années.
Baris ve Uzlasma Merkezi Koordinatoru.
Le Dôme du Rocher.
- Kubbet-us Sahra burasi mi? - Evet.
C'est le Dôme du Rocher.
Thiers, hanımefendi.
- A Thiers, dans le Puy-de-Dôme.
- La Poubelle.
Au Dôme?
Şu kubbeli terminal var ya türünün ilk örneğidir.
Le terminal en forme de dôme, c'était le premier.
Potomac'tan, Kongre Binası'nın kubbesine kadar.
Du Potomac * au dôme du Capitole *.
İşte başlıyoruz. Oyunumuzun adı, çocuklar, gök gürültüsü.
Ce jeu s'appelle le Dôme du Tonnerre.
Çadırların üstü kubbe biçimlidir kızıIderili çadırı ise tepesi kesik huni şeklindedir.
Une yourte a un dôme, alors qu'un tipi est un cône tronqué.
Biyo-Kubbe'yi kapalı tut ve telsizi kullanırken bana "Kaptan" de.
Maintenez le Bio-dôme fermé. Et en public, appelez-moi Capitaine.
Biyo-Kubbe, hemen rapor ver.
Bio-dôme au rapport, immédiatement.
Biyo-Kubbe'yi göster.
Montrez-moi le Bio-dôme.
Kubbe'de kalmanız gerekiyor!
Vous devez rester dans le dôme!
Biz de Biyo-Kubbe'ye gidiyoruz.
On va voir le Bio-dôme.
Biyo-Kubbe'de duyduğumuz sesi teşhis ettim.
Capitaine, le son qu'on a entendu dans le Bio-dôme, J'ai fait quelques tests.
Merkez Kubbe hava kabinleri Hardinger kilitlidir.
Les sas du dôme central ont des verrous Hardinger.
Biyo-Kubbe Tüneli'ne giriş yasaklandı.
L'accès au Bio-dôme est interdit.
Tıbbi Kubbe'ye gidiyorum.
Je vais au dôme médical.
Hala Biyo-Kubbe Tüneli'ndeler.
Toujours dans le tunnel du Bio-dôme.
Şüphesiz bu şekilde Merkez Kubbe'ye sızabilirdi, bu da demektir ki...
Sans doute pour pouvoir infiltrer le dôme central. Ce qui veut dire...
Tıbbi Kubbe'yi aşsa bile yolun sonundaki Hardinger kilitleri geçemez, değil mi?
Même si elle passe le dôme médical, elle ne passera jamais le verrou Hardinger à la fin, pas vrai?
Su, bir hafta geçtikten sonra Biyo-Kubbe'ye gelir.
Et le cycle de traitement de l'eau hors du Bio-dôme est d'une semaine.
- Kubbe'ye nasıl girdiler?
Comment sont-ils entrés dans le dôme?
Merkez Kubbe'de bir nükleer cihaz var.
Le dispositif nucléaire installé au cœur du dôme central.
Kubbe hâlâ sağlam.
Le dôme est toujours étanche!
Belki de Greendale Şimşeklerinin sahasını bir ziyaret etmeliyiz.
On devrait peut-être jeter un oeil au Dôme Éclair de Greendale.
Şimşeğin sesinden önce görüntüsü gelir.
Le dôme est pour bientôt. En un éclair.
- Aliminyum kafalı.
"Dôme chromé"!
Bu anahtar düğme ünitesinin bulunduğu cam hazneyi açıyor.
Cette clé ouvre le dôme de verre et donne accès à l'interrupteur.
Sol tarafınızdaysa Valles Marineris ve Tharsis tümseğini görebilirsiniz.
À votre gauche, les Valles Marineris et le sommet du dôme de Tharsis.