Donuts перевод на французский
741 параллельный перевод
- Sekiz muzlu kup iki çift porsiyon dondurma kremalı iki Arizona çöreği ve bir porsiyon özel salam, 4 dolar 80 sent.
- Huit "bananes à gnôle" double crème, trois Spitfire, deux donuts et un Salami Spécial. 4 dollars 80.
İki fanla soyunma odasında oyun oynarken.
Tu joues au hot dog et au donuts avec deux supportrices dans le vestiaire.
Tamam, Dunkin'Donuts'lardan ne haber?
Et au Mac Do?
- Jöleli donut?
- Et des donuts?
Bu kahrolası puf toplarını da beraberinde götür!
Et emporte tes saloperies de donuts.
Marion Barry - Siyah üzerine siyah. O, "Dinkins Donuts" tan söz ediyor.
Il parle des Dinkin'Donurs.
Köpekler, çörekler ve para.
Les chiens. Les donuts.
Dunkin'Donuts'a da güvenemezsem kime güveneceğim?
Trahi par les donuts. A qui se fier?
Bu civarda bir Dunkin'Donuts var mı?
Y a un Dunkin'Donuts ici?
Dunkin'Donuts mı?
Dunkin'Donuts?
- Çörekleri düşünüyorum.
Pour les donuts...
- Çörek mi?
Donuts?
- Teşekkürler Emma. - Emma çörek de getirebilir.
- Si Emma achetait des donuts?
Neyin var, çörek sevmez misin?
Les donuts vous ennuient?
Hanımefendi çöreğimiz olmadığını söylememi istedi.
Elle a dit de vous dire : on a pas de donuts.
- Vinny mi? - Vinny Bag o'Donuts. Nasılsın?
Vinny, sac à vent!
Bunlar Stan Mikita'nın lokmaları.
Voici "Stan Mikita's Donuts".
Bir daha doughnut * almasına izin vermeyin.
Assurez-vous qu'il n'ait pas de Donuts.
Joe DiMaggio'yu Dinky Doughnuts'da tekrar gördüm.
J'ai revu Joe DiMaggio au Dinky Donuts.
Tatlı mı tatlı biraz do-re-mi istiyorum!
J'ai envie de ces délicieux donuts.
Evet, genelde çörek kutusunu tuvalete götürürsün.
D'habitude, tu t'enfermes dans les chiottes avec la boîte de donuts.
Üzgünüm Homer. Sen hayal kurarken biz bütün çörekleri yedik.
Désolé, on a bouffé les donuts pendant que tu roupillais.
Demek çörek seviyorsun, öyIe mi?
T'aimes ça, les donuts, hein?
Gerald ve ortağı, Dale Wrigley Alfie's Donuts adındaki çörekçinin önünde park etmişlerdi ki...
Gerald et son partenaire, Dale Wrigley, était garés devant cette pâtisserie, les beignets d'Alfie, quand...
Çörek ne? Ne?
Et les donuts?
Homer, gökyüzü mavi, tonla çörek var, cuma ABC'de TGIF gecesi.
Homer, le ciel est bleu, on a plein de donuts, et nous sommes vendredi.
Çöreklerin izi burada bitiyor.
La piste de donuts s'arrête ici.
Çörekler gibi, ve gelmeye devam etme ihtimali olan çörekler.
Comme les donuts, et la possibilité que d'autres donuts arrivent.
Donutlar mı?
Des donuts?
Eğer bu kartı gönderip, çekilişi kazanırsanız 90.000 dolar ya da 90.000 çörek kazanabilirsiniz.
Si tu gagnes à leur concours... Tu peux choisir entre 90000 $ et 90000 donuts!
90.000 çöreği kim ne yapsın ki?
Qu'est-ce qu'on ferait de 90000 donuts?
- Kurabiyeleri de bırak.
- Et les donuts.
Bu sarsak kurabiye kralı falan değil.
C'est pas le roi des donuts.
Aç gözlü geri zekalılar!
Sales bouffeurs de donuts!
Çörek yapma zamanı.
Il est temps de faire les donuts.
"Şimdi çörek yapma zamanı" diyen adam da seksi diyordun.
Comme celui de : "il est temps de faire les donuts?"
Kahve molası veriyoruz.
Des donuts.
Börekçi dükkanı bize cömertçe 50 donuts veriyor.
Le magasin de beignets, nous a gentiment offert 50 donuts.
Saat 7 : 30 da donutlar var.
À 7h30. Il y aura des donuts.
Tamam mı? Donat'ın içindeki delik gibi ama bagel.
Pas des donuts, des petits pains de la taille d'une bouchée.
Senin yerinde olsaydım Grace, Şu şeyleri "Bana dokunmayın" dan "Bana dokunun" lara çevirmenin yollarını arardım.
Donc si j'étais toi Grace. j'envisagerais un moyen de transformer ces "donuts" en quelque chose de de plus festif.
Ve şoförler için bir kasa donut alabilir miyiz?
Une caisse de "donuts" pour les syndiqués.
Dunkin'Donuts'ın yanındaki ayakkabı boyacısının sahibidir.
Le cireur de chaussures à côté du Dunkin'Donuts.
Para, Uyuşturucu, Kadınlar, Çörek
ARGENT - DROGUE FEMMES - DONUTS
Evet, çöreği boş ver. Buraya çıldırmaya geldik.
Oublie les donuts, et défoule-toi.
Dunkin'Donuts'ın arkasında başsız bir adam bulmuşlar.
On a trouvé un corps sans tête derrière Dunkin'Donuts.
Dunkin'çöreklerine bayılırım.
J'adore Dunkin'Donuts.
Bir kaç hafta önce bir kafede karşılaştık.
Il y a quelques semaines, je l'ai rencontré chez Dunkin'Donuts.
- Bana çöreklerinden mi veriyorsun?
Tu m'offres un de tes donuts?
Dunkin'in Çörekleri...
Les donuts Dunkin.
Homer Simpson!
Homer Simpson, vous êtes accusé d'avoir mangé la moitié de la population de la Planète des donuts.