Dunkirk перевод на французский
61 параллельный перевод
Hedefiniz Dunkirk.
Votre destination est Dunkerque.
Bay Miniver Dunkirk'ten dönmedi mi?
M. Miniver n'est pas rentré de Dunkerque?
- Dunkirk'ü mü?
- Dunkerque?
Dunkirk'de İngilizler birliklerini tahliye etmeye karar verdiklerinde Fransızlara ne yaptılar?
À Dunkerque, quand vous avez évacué vos troupes, qu'avez-vous fait des Français?
Şimdi de İngilizlere dönebilmen için Farid'le durumu idare etmemizi istiyorsun. Öyle mi? Yine Dunkirk'deki gibi mi?
Et maintenant, il faut vous couvrir, et vous allez rejoindre les Anglais, comme à Dunkerque.
Dunkirk'e ne olmuş?
Parlons-en!
Neden gemileriniz Dunkirk sahilini tahliye etti?
Pourquoi le débarquement à Dunkerque?
Dunkirk zaferinden sonra savunmasız kalmış İngiltere'ye çıkarma... yapma fikrini kesin bir şekilde reddettiğini elbette unutmamışsındır, değil mi?
Avez-vous oublié lorsqu'il a brillamment refusé d'envahir une Angleterre sans défense, après Dunkerque?
1 hafta sadece. Dunkirk'ten sonra.
- Vous avez des enfants?
Dunkirk'ün üstünden iki yıl geçti ama beni hâlâ hastalık izninde tutuyorlar.
Deux ans se sont écoulés depuis Dunkerque, et je suis toujours porté malade.
Lütfen. Bakın, Dunkirk'te yaralanınca sevdiği İngiltere'nin sonsuza dek yok olduğundan korktu.
Quand il a été blessé à Dunkerque, il a cru que son Angleterre avait disparu.
Eğer o cephe çökerse... ki durum hakkında çıkardığım özet bilgilerden bunun olacağına eminim... Dunkirk'e geri çekilme ihtimalimiz sıfır olacaktır.
s'ils craquent, ce qui ne saurait tarder, nos chances de nous replier sur Dunkerque sont nulles.
Dunkirk dün gece ağır şekilde bombalandı. Fransızlar bir destroyer daha kaybetti. Bu da Kaplan sınıfı 2 zırhlıyı kaybettikleri anlamına geliyor.
Cette nuit, Dunkerque a été bombardée et le destroyer français Chacal détruit.
Almanlar Calais'i geçmiş. Dunkirk cehenneme dönmüş.
Les Boches ont passé Calais et Dunkerque était en flammes.
Dunkirk'te su boruları patlamış.
D'après le pacha, les réserves ont sauté à Dunkerque.
- Burası Dunkirk bölgesi sınırı. - 5.
C'est le périmètre de Dunkerque.
Ivanhoe'yi, Atılgan'ı ve İkarus'u Dunkirk'e yollayın. La Panne'deki herkesi son hızla toplayın.
L'Ivanhoé, l'Impulsive et l'Icarus à Dunkerque, l'Harvester et le Havant à La Panne, sur-le-champ.
Burası Dunkirk idi.
Voilà ce qui arriva à Dunkerque.
Dunkirk büyük bir yenilgiydi. Ve büyük bir mucize.
Dunkerque fut une lourde défaite, mais un grand miracle.
Dunkirk, Dieppe, Norveç.
Dunkerque, Dieppe, la Norvège.
Hadi Dunkirk'ün hesabını soralım!
Vengeons-nous pour Dunkerque!
Bu İngilizler için Dunkirk'ten bu yana yaşanmış en büyük başarısızlık.
Ça pourrait être la plus cuisante défaite anglaise depuis Dunkerque.
Dunkirk vardı! Ha-ha!
Dunkerque!
İngilizler çoktan Dunkirk'le Toulon açıklarında demirledi.
Les Anglais sont dèjà près de Dunkerque et Toulon. - Les Prussiens occup...
Evet, isteyebilirdim eğer Dunkirk'te kazanmış olsaydınız.
Oui, si vous aviez gagné à Dunkerque. Vous avez perdu.
Hesap günü geldiğinde, tıpkı benimkinin Dunkirk'te geldiği gibi sizi temin ederim, Yarbay, gerçekten de çok kötü bir gün olabilir.
Le jour du jugement, comme ce fut le cas pour moi à Dunkerque, je vous l'assure, peut être d'une bien plus grande désolation.
Bu onların Dunkirk'i olacak.
Ça va être leur Dunkerque.
Bu şişeyi Dunkirk'ten beri saklarım.
J, ai couvé cette bouteille depuis Dunkerque.
Ordunuzdan arta kalanlar silahlarını Dunkirk'te bıraktı.
Que restera-t-il de votre armée, abandonnée, ses armes à Dunkirk.
Dunkirk'te ele geçirdik.
On les a prises à Dunkerque.
Eğer bu azalmadan sürerse, Dunkirk savaşın kara günleri, sırt duvarda, Alvar Liddell Berlin hava ikmali, Profumo davası sokaklarda genç hippiler, tecavüz, talan ve cinayet.
Si cela ne s'arrête pas, Dunkerque, les jours sombres de la guerre, le dos au mur, Alvar Liddell, vol pour Berlin, bouleversement moral, l'affaire Profumo, de jeunes hippies errant dans les rues, violant, pillant et massacrant.
Kuzeydeki güçlü saldırıda İngiliz Generali Montgomery, Fransız şehirleri Boulogne, Calais ve Dunkirk'ü geçerek Belçika'nın Antwerp kentine doğru ilerledi.
Poussant vers le Nord... Ie général Montgomery contourne les villes côtières... de Boulogne, Calais et Dunkerque. Il brûle les étapes pour prendre le port d'Anvers.
Orası Dunkirk, New York'taki Kosciuszko Düğün Salonu mu?
Le Kosciuszko Club, à New York?
Dunkirk ruhuna tam puan.
Vingt sur vingt pour votre ténacité.
- Dunkirk denen yerden.
Un endroit appelé Dunkirk.
Dunkirk limanı.
Dunkerque.
Tarafsızlık aleyhimize olur Dunkirk'teki gibi.
La neutralité peut se retourner contre nous comme à Dunkerque.
Ne yazdığını söyleyeyim mi? Dunkirk.
Dois-je vous dire ce que vous avez écrit?
- Hitler'in Rusya'ya saldırması.
Dunkirk. - Hitler se retournant contre la Russie.
Dunkirk'deki bazı bölgeleri elden yitireceğiz ve askerlerimiz Kuzey Denizi'ne kadar geri çekilecekler.
Nous perdrons la ville de Dunkerque et nos forces seront repoussées vers les eaux glacées de la mer du nord.
Bu Dunkirk destanı.
C'est l'épopée de Dunkerque.
Hapisteki koşulları, Dunkirk'e yapılan tahliyeyi, her şeyi.
Les conditions de vie en prison, l'évacuation de Dunkerque, tout.
Dunkirk.
- Dunkirk.
Amerika'nın Doğu kıyılarında, teknelerle Atlas Okyanusu'na götürülen mültecilerin görüntüsünün ise, Dunkirk'i anımsattığı söylendi.
Sur la côte Est d'Amérique, ces événements rappellent l'évacuation de Dunkerque, les bateaux menant des réfugiés dans l'Atlantique.
Dunkirk'te 250.000 asker kaybedebiliriz.
On pourrait perdre 250000 hommes à Dunkerque.
Dunkirk'teki birliklerimizin tahliyesi başladı.
Nos troupes ont déjà commencé à évacuer Dunkerque.
Ordu araçlarının Dunkirk'te kömürleşmiş enkaz yığınında yattığını hatırlatabilir miyim?
Dois-je vous rappeler que nos véhicules militaires gisent entassés dans un amas de tôle sur les plages de Dunkerque?
Dunkirk'le Üniversite'nin köşesindeki şu iğrenç yere gitti.
Il est entré dans cet immeuble au coin de Dunkirk et de l'université.
Geriye sadece Dunkirk kalıyor.
Ça ne nous laisse que Dunkerque.
Dunkirk.
Dunkerque.
Kanada takımının çoğu Dunkirk'de savaşmıştır.
Mais je dois rappeler que beaucoup de mes hommes ont combattu...