Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → французский / [ D ] / Dünyanin

Dünyanin перевод на французский

144 параллельный перевод
Dünyanin en iyi ev hanimidir o.
La meilleure fée du logis au monde.
Çünkü Roma, bütün dünyanin vergi vermesini hükmetmisti ve herkes sayiImak için dogum yerine gitmek zorundaydi.
Rome avait décrété que le monde entier devait être frappé d'impôts et chaque homme était forcé de retourner à son lieu de naissance pour être recensé.
Dünyanin en zengin insanisin. "
Vous êtes le sujet le plus riche au monde. "
Dogru dürüst anlatabilirsem sana dünyanin en iyi reçelini gönderir.
Si je sais lui parler, vous recevrez les meilleures conserves jamais goûtées.
Garabato dünyanin en büyük matadorudur..
Garabato est le meilleur torero.
Övünülür yanimiz olmasa da küçük bir engele çarptik diye... dünyanin sonu gelmedi ya.
Pas de quoi être fiers, mais ce n'est pas Ia fin du monde!
Dünyanin en güçlü ordusu savasini kaybetti.
Que Troie entende sonner la retraite!
Ahh! Dünyanin sonu olabiliriz.
La fin du monde peut bien survenir...
Bay Sifftifieus, Amerikalilar dünyanin cahil kitlelerine önderlik etmeli diyor.
Selon M. Sifftifieus, nous Américains, devons partout combattre l'ignorance.
Onlar dünyanin en büyük yalancisi.
Ceux qui le disent sont les plus grands menteurs du monde.
Bu dünyanin en kolay isi olacak.
Ça sera si simple, ta mère pourrait le faire.
CHARLEY : İşte size dünyanin en iyi fahişe taşıyan adamı, beyler.
Le plus grand tombeur de filles du monde!
Dünyanin, bu karanlik çağdan önce nasil olduğunu öğrendim.
Ce que fut le monde avant la chute des ténèbres
Hadi Jake. Dünyanin sonu degil.
Allez, Jake, c'est la vie.
Hemen yap, dünyanin sana bir borcu yok bir baltaya sap olamayanlar arasinda yerini almak üzeresin. Onun gibi.
Mais fais-le maintenant, car le monde n'a aucun service à te rendre et t'es sur la route de la perdition, comme lui.
" Dünyanin nafakasini ödersin elbette
" Tu devras payer une pension alimentaire ou aller en taule
inceliklerini paylasmak için dünyanin vahsetinden nefret etmek gerekiyor.
On doit haïr les saletés du monde, si on veut profiter d'une partie de ses plaisirs.
Dünyanin herhangi bir yerindeki yoksullar için mi?
Pour les pauvres quelquepart dans ce monde?
Dünyanin ön cephesinde savasmak istiyorduk.
Ne voulions-nous pas nous battre sur le front mondial?
Dünyanin herhangi bir yerinde bizim gibi insanlarin bir ise yaramasi lazim.
Quelquepart dans ce monde on doit bien avoir besoin de gens comme nous!
Dünyanin en güzel kizi kim?
Qui est la plus jolie du monde?
Daha iyi bir dünyanin umudu onun derslerinde yatiyor.
L'espoir d'un monde meilleur est dans toutes les leçons
Gerçekten o kadar kizginim ki! Arkadaslarin gitmis olabilir, ama tüm dünyanin izleyebilmesi için gidip o kayitlari geri almaliyiz.
Vos co-stars sont partis, mais on peut toujours retrouver ces épisodes pour les faire découvrir au monde!
Kızının her sabah yankılanan o hoş sesi... dünyanin tüm tasalarını üzerimizden alıyor.
La voix mélodieuse de ta fille chaque matin... Efface tous nos problèmes. Tu as fini ton dîner?
Dünyanin en boktan kokusunu düşün!
Tu vois la pire odeur que t'as jamais senti,
Adamin biri, dünyanin en büyük kekini yapmayi deneyecek.
Un type essaye de faire la plus grande crêpe du monde.
Dünyanin yarisi digerlerine karsiydi.
C'était la moitié du monde contre l'autre.
Eger dünyanin sonu gelirse... bunlsrin hicbiri olmayacak mi?
Si tout était fini il n'y aurait... Rien de tout ça.
Fukijama dünyanin en ünlü grafiti sanatçilarindan biridir.
Fukijama est l'un des plus grands artistes de graffiti au monde.
Dünyanin en iyi doktorlari onunla ilgileniyor.
Les médecins les plus doués de la Terre s'occupent de lui.
ihtiyacin olan bütün yardimi saglayabilir, dünyanin en iyi bakimini sunabilirim.
Je peux vous donner toute l'aide dont vous avez besoin. Les meilleurs soins du monde.
Anlasilmayan sözler kullanin. Dünyanin kendi ekseni etrafinda üç kez dönmesi neticesinde oynasinla uyumlulugunuzun ecelinin geldiginin farkina varacak ve ortakliginizi nihayete erdireceksin.
Passe aux grands mots. * dans une triade de révolutions solaires, tu reconnaîtras ta carence de compatibilité avec ton soupirant et conlura ton association.
Çünkü burasi dünyanin en muhtesem sehridir ve kendinize New Yorklu demeden önce bunu hak etmeniz gerekir.
Parce que c'est la ville la plus géniale du monde et vous devez gagner le droit d'être un New-Yorkais.
Biliyorum hiçbir zaman dünyanin en iyi oglu olmadim ama, o seni seviyor.
Je n'ai pas toujours été le meilleur fils au monde, mais il t'aime.
Hürrem sah, Tac Mahal'i, dünyanin en güzel kadini olan esi Mumtaz için yaptirmistir.
Le Taj Mahal fut construit par l'Empereur Khurrama pour son épouse Mumtaz, qui était la plus belle femme du monde entier.
Dünyanin en güzel kadini.
La plus belle femme du monde.
Dünyanin merkezinde su anda Hindistan var.
L'Inde est au centre du monde, maintenant.
Dünyanin en büyük ülke.
Le plus grand pays au monde.
Bu dünyanin krali oldugunu ve bir sonraki dakika, en alt satirda.
On est le roi du monde, et la minute d'après, on touche le fond.
Bu dünyanin en iyi annesidir.
C'est la meilleure mère du monde.
Bir zamanlar dünyanin en büyük okyanus gemisiydi, heyecanli bir cinayet romanina konu olsa da simdi, sasirtici biçimde bir motel ve restoran olarak kullaniliyor.
C'était le plus grand paquebot au monde. C'est un hôtel-restaurant à présent, avec des soirées meurtres mystères étonnamment captivantes. - Cool.
Onu vahsi hayatta nasil yakalayip medeniyete getirdiklerini ve tüm dünyanin görmesi için bir yere koyduklarini?
Ils le capturent dans la jungle, le ramènent à la civilisation et l'exhibent au monde entier.
Sanirim dünyanin baska bir yerinde tanisamazdik.
Ça n'aurait pas pu arriver ailleurs.
Dünyanin geri kalani ile savasta.
Il était en conflit avec le monde entier.
Geçen gün salonda dünyanin en güzel seyi oldu.
Il s'est passé un truc dingue, l'autre jour.
Judy, dünyanin en büyük yalancisiyim.
Non. Je mens.
Belli ki dünyanïn en iyi dedektifleri davetli.
Il est évident que seuls les plus grands détectives... ont été invités.
Dünyanïn en büyük suç uzmanïnïn bu masada oturdugunu süphe götürmeyecek sekilde kanïtlayacagïm ve hepiniz ona bakïyorsunuz.
La signification de ceci, c'est... que j'ai décidé de prouver, au-delà de tout doute... que le plus grand criminologue au monde est assis à cette table... et que vous le voyez tous.
Biz bunu çözemezsek dünyanïn en iyi dedektifi o olacaktï.
Si on n'éclaircissait pas le crime, il serait le plus grand détective.
Dünyanïn en güçlü adamlarïndan Marcel tavanïnïzïn bizi ezmesini 135 santimetrede önledi.
Marcel, étant l'un des hommes les plus forts du monde... a empêché le plafond de nous écraser à un mètre vingt-cinq.
Bütün dünyanîn bize karşî olduğunu düşünmelerini istemiyorum.
Je ne veux pas leur donner l'impression que le monde est contre nous.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]