Epsom перевод на французский
60 параллельный перевод
Ama, derbi günü Epsom tribününde olanları unutmuşsun.
Tu m'a oublié dans les tribunes d'Epsom le jour du derby.
Neden Fanfaron kaybetti?
Pourquoi Fanfaron a-t-il perdu à Epsom?
Ben Epsom'dan söz ediyorum.
Hum, je parle d'Epsom!
Epsom'da mı, yoksa Saratoga'da mı?
à Epsom ou à Saratoga!
Epsom Derbisi'nde bir servet kazandım.
Celle que j'ai gagnée au Derby.
Şimdi Lord's stadından ayrılıyor, 3 : 00 haberleri için Epsom'a gidiyoruz.
Et nous quittons Lord pour nous rendre à Epsom pour le 15 h.
Burada Epsom'da bu 50 metrelik koşusunu gösteriyoruz.
Ici à Epsom, nous retrouvons la piste, plus que 50 mètres de cette course de 3 km.
Sırada yarış var. Epsom ve Brian McNulty'ye gidiyoruz.
Passons aux courses, et retrouvons, à Epsom, Brian McNulty.
EPSOM'DAN CANLI
EN DIRECT D'EPSOM
Epsom'da fırsat çok, kim başlamak isterse...
Ici, à Epsom, il y a plein d'opportunités pour qui veut devenir...
EPSOM'DAN CANLI YAYIN
EN DIRECT D'EPSOM
Epsom sakinleri de çok klas insanlar.
Et les gens d'Epsom sont bien comme il faut.
EPSOM'DAN CANLI
Ici, dans High Street...
Epsom'un ana caddesi geliştirmeye çok açık.
EN DIRECT D'EPSOM... il y a plein d'opportunités de rénovation.
Epsom'da heyecan dolu bir yarış.
Une course excitante, à Epsom.
Demek enişten Epsom'da çalışıyor.
Le mari de ta sœur travaille à Epsom?
Epsom, evet.
Oui, à Epsom.
Epsom, Surrey'dedir.... Londra civarında.
Epsom se trouve dans le Surrey, près de Londres.
Şerif yardımcısının yattığı küvette de tuz paketi vardı.
Et l'adjoint a disparu dans un bain plein de sel d'Epsom...
Bence seni yarış pistindeki bitiş çizgisine gömsünler.
On devrait jeter tes cendres sur la derniére ligne droite d'Epsom.
Ayrıca Epson'a çok yakın.
En plus, c'est juste á côté d'Epsom.
Affedersiniz, lordum, en fazla Epsom'a gücüm yetti.
Désolée, M. Le comte, je n'ai pas été plus loin qu'Epsom.
Bu güzel. İngiliz tuzu.
Super, des sels d'Epsom.
Magnezyum sülfat şişmesini daha çabuk mu önler?
Croyez-vous que les sels d'Epsom réduisent les bosses plus rapidement?
Herkes, Epsom'daki yarışlara gitti.
Tout le monde est aux courses à Epsom.
- Ayrıca terapi amaçlı banyolarda, şişliklerin indirilmesinde, adale ağrılarının tedavisinde ve daha birçok yerde kullanılır.
C'est aussi utilisé dans les bains thérapeutiques. Ca réduit la cellulite, et lutte contre les muscles endoloris, entre autre. Du sel Epsom.
Selam. Çıkamadığım için üzgünüm ama İngiliz tuzuyla soğuk tampon aldım ve... 10 miligram, 660.
Salut, je suis désolée, j'ai pas pu me libérer, mais je t'ai pris des sels d'Epsom, une compresse froide, et... dix milligrammes de 660.
Sana Epsom tuzu getirdim.
Je vous ai apporté des sels d'Epsom.
Başkomiserim, üç adet boş epsom tuzu paketi buldum.
Capitaine, j'ai trouvé trois paquets vides de sel d'Epsom.
Epsom tuzu magnezyum sülfattır ve mor ötesi ışıkta parlar.
Vous voyez, Epsom est du sulfate de magnésium, qui apparaît sous l'ultraviolet.
Epsom tuzu bulaşmış, bu da küvete düştüğünü gösterir.
Il a été trempé dans le sel d'Epsom, indiquant qu'il pourrait avoir été dans la baignoire.
Epsom'da, Ascot'da...
Epsom, Ascot...
- Epsom tuzu.
Du sel Epsom.
Evet, Epsom Derbisi Pol.
Le Derby d'Epsom, Pol.
Onun yarış atını eğiteceğim, Epsom için.
Je vais entraîner son cheval de course... pour Epsom.
Size ödeme yapmamın nedeni Bayan Carleton,... atımın Epsom yarışları için yapılan her bahiste kazandırmasını istemem.
Ce pourquoi je vous paie, Mrs Carleton, Je veux un cheval qui me rapporte sur un pari gagnant placé à Epsom.
Bu geçtiğimiz Mayıs ayında Epsom'da kaç tane bahisçim vardı?
Combien de mes bookmakers ont eu Epsom en mai?
Yani, bir kaç lanet şaka ve Epsom için,... şehre vahşi kabileleri çağırıyorsun,... ve lanet olası kapıların kilidini açıyorsun!
Alors pour quelques blagues à la con et Epsom, tu invites une tribu de sauvages en ville et tu leurs ouvres les putains de portes!
Ve şöyle devam et,... bizim bütün bahisçilerimiz Epson'a geri gidebilirler.
Et écris aussi que tous nos bookmakers peuvent retourner à Epsom.
Bu Epsom için iyi.
Eh bien, c'est bien pour Epsom.
Epsom için yeterince iyi olmadığını mı düşünüyor?
Il ne la pense pas assez bonne pour Epsom?
Epsom Derbisi, Pol.
Le Derby d'Epsom, Pol.
Epsom.
Epsom.
'Bugün Derbi Günü...'... ve cinayet bu öğlen Epsom yarışları sırasında işlenecek...
Aujourd'hui c'est le jour du Derby..... et le meurtre aura lieu cette après-midi aux courses d'Epsom...
Epsom Yarışında.
Les courses d'Epsom.
Empom Derbisi.
Le Derby d'Epsom.
Alfie'ye bahisçilerinin Epsom'a gelebileceklerini söylemiştiniz.
Vous avez promis à Alfie que ses bookmakers pourraient venir à Epsom.
Epsom'u biz aldık!
Nous avons pris Epsom putain!
Epsom kapalı.
Epsom c'est pour bientôt.
Epsom'da.
Epsom.
Epsom tuzu.
Du sel d'Epsom.