Esas перевод на французский
4,362 параллельный перевод
Esas soru...
La vraie question est...
Aslında, kullanılan malzemeler ve metrekare ölçüleri esas alınıp dikey ve yatay yapıları hesaplanacak olursa, ortalama bir ev sadece 60 ton gelir.
En fait, en fonction des matériaux utilisés, de la superficie, et de la différence entre une construction de type horizontal ou vertical une maison standard pèse seulement environ 60 tonnes.
Esas meseleye odaklanır mısın?
Peux-tu te concentrer sur ce qui est important.
Bankayı araştırıyor, ama esasında bir kaçış yolu aramıyor.
Elle fouille la banque mais ne cherche pas un moyen d'évasion en réalité.
Esas soru şu hangi suikastçı öldürücü vuruş yapmaz? - Bu.
La question est, quel assassin ne tirerait pas pour tuer?
Emily bak, konuşmak istemediğini biliyorum işte esas bu yüzden konuşmamız gerek.
Emily, écoute, je sais que tu ne veux pas en parler, mais c'est exactement ce dont nous avons besoin de parler.
Arada New York'a döneceğiz ama esas merkezimiz Tokyo olacak.
On sera souvent à New York, même si on habite Tokyo.
Babam esas yıllığı buldu Pelant o yıllıkta hiç yer almamış.
Mon père l'a cherché dans un des véritables annuaires papier et a découvert que Pelant n'y figurait jamais.
Esas önemli nokta ise 16 yaşındaki Christopher Pelant'ın Carole Morrissey'i öldürdüğü silah kesinlikle bir baltadan daha hafifti.
Le fait est que l'arme utilisée par Christopher Pelant, quand il était âgé de 16 ans, pour tuer Carole Morrisey pesait significativement moins qu'une hache.
Esas önemli olan kıyafetlere vericeği tepki.
La réaction aux vêtements, est ce qui compte réellement.
Onu esas bu yüzden buraya getirmiş olabiliceğinden şüpheleniyorum.
Je suppose que c'est pour ça qu'il l'a amenée ici.
Esasında kendisi Singapurlu bir süpermodel ve ben de düğünde baş nedime olacağım.
C'est presque une top model singapourienne, et je serais demoiselle d'honneur au mariage
Eğer Cinayet Masası bu olayı soruşturmaya başlarsa esas suçluyu elden kaçırırız.
Si l'homicide commence à enquêter sur le meurtre de Cliff, celui qui est derrière entrera dans la clandestinité.
Ona esas gereken şey, fikrinin tam zıttı birisi. Akıllı biri, sıcak dengeli, romantik yabancılara nazik yaşlılara çok güzel gülen.
Ce qu'elle a vraiment besoin est l'exact opposé de son idée... quequn d'intelligent et chaleureux, romantique... gentil avec les étrangers... les vieux...
Bu akşam gelmenizi istememin esas nedeni bu.
C'est exactement pour ça que je ne voulais pas que tu vienne ce soir.
İhtiyacımız olan cevapları bize sağlayan esasında Tina'nın kaçırıldığı yerdi.
Mais c'était en réalité son site d'enlèvement qui nous a donné les réponses dont nous avions besoin.
Evet, ama esas soru neden? Ve bizi şüphelinin kimliğine götüren her zaman nedendir.
Oui, mais la vraie question est pourquoi, et le pourquoi nous mène toujours au qui.
Esas olarak, şüphelinin nasıl biri olabileceğini gösteren, davranışsal tasviridir.
En gros, c'est une description comportemental du type de personne que pourrait être le suspect.
Biz toplumun ferdi olarak aile dengesinin esası için bu pornografiye karşıyız.
Nous, la Fondation pour la Stabilité de la Famille, sommes contre l'enseignement de ces obscénités.
Esas soru neden senin giymediğin olmalı.
La question devrait être : Pourquoi n'en portes tu pas?
Esas beni delirtiyor.
C'est flippant.
Esas cinayet yerini bulmamız gerek.
Nous devons trouver l'endroit où il a été tué.
Kim olduğumuza dair esas gerçeği.
C'est la vérité cru de ce que nous sommes.
- Esas noktayı kaçırıyorsun.
Ce n'est pas le problème.
- Neymiş esas nokta?
Quel problème?
Başkenti yöneten esas meclisle tanışmanı istiyorum.
Je vais vous présenter le gratin de Washington.
- Haklısın. Nazir bu planın esas kişisiydi. Beyrut'taki buluşma onun içindi.
Nazir était l'agent de ce plan, d'où la rencontre.
Evet, esas olarak uyarıcılar, kokain gibi.
Surtout des stimulants, dont la cocaïne.
Tamam, yani görünüşe göre Cuckoo ve ben esasında evli değiliz!
Ok, alors il s'avère que Cuckoo et moi ne sommes pas véritablement mariés!
Esas davet ettiğin için teşekkürler.
Merci de m'avoir invitée.
Neden Point Gölü'ndeki esas evini bir kontrol etmiyorsun?
Pourquoi ne pas vérifier son vrai chez lui à Lake Point Tower?
The Mentalist 5x06 Seçilmiş Kiraz Esas Yayınlanma Tarihi : 4 Kasım 2012
♪ The Mentalist 5x06 ♪ Cherry Picked
Esas belalı benim.
Je suis l'originel.
* Esas doğduğum gün * * Dünmüş aslında *
It must have been that yesterday was the day that I was born
Şimdi esas soru, bir taşağa ne kadar değer verdiğin.
La question est, combien ça vaut une couille, pour toi?
Sanırım buradaki esas amaç her şeyi eskiden olduğu haline getirmek.
Je pense que le but ici est que - tout rentre dans l'ordre.
Ama esasında kumpir arabası?
Mais, à l'origine, c'est un fourgon à patate?
Esas sen anladın mı?
Tu vois comment ça marche?
Tamam, nedir esas sorun?
Okay, que se passe-t-il réellement?
Esas sorun nasıl öldürüldüğü.
Le plus dur, c'est de savoir comment.
Senin annen esas.
Plus comme ta mère.
Böbürlenmek istememiştim fakat itiraf etmenin zamanı geldi galiba. Bu grubun esas serseri ergeni bendim.
Je ne voulais pas me vanter, mais je pense que c'est le moment d'admettre que j'étais le dernier mauvais garçon de ce groupe.
- Esasında pek de hafif bir suç değil.
En faite, c'est un crime de classe C.
Beyler, esas Ultimate Frizbi nasıl oynanır bilmek ister misiniz?
Vous voulez que je vous parle du véritable ultimate?
Onun esas üzüldüğü neydi biliyormusunuz?
Vous savez ce qui l'inquiétait le plus?
- Esas oğlanın altılı paket var, - Doğru.
Le mec principal, il a un pack de six.
Esas sorun, Amy ile Wil'in birbirlerini sevmemeleri.
Le vrai problème est qu'Amy et Will ne s'apprécient pas.
Çevirmenler : elifcan2, babyangel, ChecK darkygs, KayzerAx, Fraghera Esas Yayın Tarihi : 26 Kasım 2012
Restez avec nous pour voir une avant première de notre prochain épisode.
Hayır, esas mesele o değil.
Il ne s'agit pas de ça.
Esas size ne oldu?
Et vous?
Esasında bir adam tarafından.
- Par un homme de la base.