Eşlik перевод на французский
5,956 параллельный перевод
Memur Wincroft, Bayan Powell'a ofisin dışına kadar eşlik edin.
Officier Wincroft, escortez Madame Powell en dehors du bureau.
Eşlik etmene hayır demem ve senin yeteneklerinde bir adamı her zaman kullanabilirim.
Je me fiche de la compagnie, et je peux toujours utiliser un gars avec vos compétences.
Matematik yolu ile yeni çocukların çoğuna eşlik ettim onlar hala göremedi.
J'ai présenté à presque tous les nouveaux les équations ils n'ont toujours pas saisi.
Bana baloda eşlik etmeni istiyorum.
Voilà, j'aimerais que tu viennes avec moi au bal de promo.
Şimdi güvenlik görevlileri size odanıza kadar eşlik edecek. Çünkü yarın başlayacağız.
Notre personnel de sécurité va à présent vous escorter à vos logements, car demain, nous commencerons.
Eğer kuralları çignerseniz size kapıya kadar eşlik edilecek ve dogruca eve gönderileceksiniz.
Si vous transgressez les règles, vous serez escortées hors des lieux et renvoyées chez vous immédiatement.
Eşlik etmek dedikleri şey bu mu?
C'est ça qu'ils appellent une escorte?
Özür dilerim, gelmem uzun sürdü, Dr. Mallard, öğle yemeğinde ailesine eşlik edemeyeceğim Breena'ya haber vermem gerekti.
Désolé d'avoir été si long. J'ai dû expliquer à Breena que je déjeunerais pas avec ses parents.
O'na gemiye kadar eşlik edeceklerdi. Gemiye bindiğinden emin olacaklardı.
Ils devaient l'accompagner vers un bateau et le voir en sécurité à bord.
Size New York'a gidişinizde eşlik etmesi için, Lance'i de eklemeye karar verdim. Bir arkadaş için...
J'ai décidé que Lance participerait.
Dedektif Mulligan size 850 Bryant Sokağı'na kadar eşlik edecek.
Et l'inspecteur Mulligan vous raccompagnera au 850 Bryant Street.
Sana eşlik ederim.
Je t'accompagne.
Baban da eşlik edecekse çalarım.
Je le ferai si ton père chante avec moi.
O zaman sana deli dediğim için özür dileyeceğim. Ve Mike Ross'u kapı dışarı etmek için sana eşlik edeceğim.
Je m'excuserai de t'avoir traité de fou et je t'aiderai à escorter Mike Ross à l'extérieur du bâtiment.
Kardeşim neden bana eşlik ettiğini söylemeyecek ama işte burada.
Mon frère ne dira pas pourquoi je l'ai accompagné, mais voilà.
Şu, Leydi Vera'ya eşlik eden adam.
Et cet homme, le compagnon de Lady Véra.
Kız ondan kaçtı ve buraya, bu sokaklarda eşlik edilmeden kendi iradesiyle geldi.
Elle s'est échappée, est venue ici de son plein gré, toute seule dans ces rues.
Bu silahların yaratıcısına çevrilmesine eşlik eden herkes için kendim, nakliyat hattım etkili bir iaşe subayı olacağız.
A tous ceux qui verraient de telles armes se retourner contre leur créateur, moi-même, mes compagnies maritimes, nous serons des maitres efficaces.
Başını derde sokmayasın diye sana eşlik etmesi için ben çağırdım.
J'ai demandé au justicier de vous escorter, vous éviter tout problème.
Bay Başkan, bana eşlik etmek ister misiniz?
M. le Maire, voulez-vous m'accompagner?
Eşlik edecek birini mi arıyorsun?
Compagnie?
Amanda, doktora laboratuvarına kadar eşlik et.
Amanda, escortez le docteur jusqu'à son laboratoire.
Merkezi hükümet için çalışıyor olacaksın. Yakın dostum ve ahlaki mentorumun, hayatımın macerasında bana eşlik etmesini istediğim için kusura bakma!
Tu sais quoi, excuse moi de vouloir que mon cher ami et mentor éthique veuille m'accompagner dans l'aventure de toute une vie.
Kapanışta bize yerel bir grup eşlik edecek.
Nous rejoignent maintenant pour notre final, un groupe local légendaire, merci d'accueillir Mouse Rat!
Geçmişindeki herkesi düğünde sana eşlik etsinler diye mi çağırdın?
Est-ce que tous les gens de ton passé vont venir nous déranger?
"Müvekkillerle olan toplantılarda bütün yeni işe alınanlara halihazırdaki sorumlu avukat eşlik etmelidir."
Tous les nouveaux embauchés doivent être accompagnés aux rendez-vous clients par l'avocat du dossier.
Eğer sadece size eşlik edecek birini arıyorduysanız ; bu kadar valiz ne için?
Si vous n'étiez là que pour ça, pourquoi les bagages?
Dışarı çıkarken güvenlik eşlik etmeseydi bile yine çocuk vermezlerdi bence bana.
Non. La sécurité m'a même mis dehors, je ne pense pas qu'ils me donneront un enfant.
- Eşlik eder misin?
Tu me tiens compagnie?
Su borusuyla, Larry'ye oturma odasında eşlik ediyorum.
Je vais avec Larry, dans le salon, avec le tuyau.
- Neden kapıya kadar size eşlik etmiyorum?
Pourquoi je ne vous tiendrai pas la porte?
Bana eşlik eder misin, belki görüşünü de bildirirsin?
Veux-tu m'accompagner, avancer une opinion?
Eşlik edecek biri lazım olur diye düşündüm.
Je pensais juste que tu pourrais avoir besoin d'un peu de compagnie.
Birilerinin eşlik etmesi hoş.
Ça fait du bien d'avoir de la compagnie.
Her ihtimale karşı delikanlının eşlik etmek için bir şifacıya ihtiyacı var.
Le jeune homme veut un guérisseur pour y aller juste au cas où. Venez.
Dedektif Fusco bana eşlik edecek.
L'inspecteur Fusco s'est proposé de m'accompagner.
Eve kadar eşlik edebilir miyim?
Je vous raccompagne?
Bu ajan dışarıya kadar size eşlik edecek.
Cet agent va vous escorter dehors.
Sana eşlik edebilirim.
Pourquoi pas me joindre à vous?
Ben dönene kadar hastama eşlik eder misin?
Tu pourrais tenir compagnie à ma cliente jusqu'à ce que je revienne?
Bana haftaya SoHo'da yapılacak aykırı sanat sergisinde eşlik etme kibarlığını gösterir misin?
Seriez-vous gentil de m'escorter au le Centre de SoHo pour Outsider Art de la semaine prochaine?
Becerikli bir kraliçe Fransanın sıradaki kralına mutluluğu için eşlik etmesini bilir.
Une reine juste utile pour faire plaisir du prochain roi... de France.
Cesede, Jeffersonian'a kadar eşlik etmene gerek yoktu.
Vous n'aviez vraiment pas à accompagner la dépouille jusqu'au Jeffersonian, Dr Sweets.
Başka bir planın yoksa bana eşlik etmeni çok isterim.
J'aimerais beaucoup que tu y participes. À moins que tu aies d'autres plans.
- Eşlik etmemi ister misin? Hayır.
Vous voulez de la compagnie, ou autre chose?
Ona eşlik etmem gerektiğini düşündüm.
Je pense que je devrais l'accompagner.
Bugün stüdyoda bana eşlik eden kişi, bu üniversite şiddetine... ilham verdiği için övgü ya da suçlama alan, Julian Randol.
Je suis accompagnée en studio par celui que certains praisent, ou accusent, comme étant l'inspiration de cette violence universitaire, Julian Randol.
... ki bu muhtemelen, Mr. Lewicki, Micheal Jackson şarkılarına eşlik ederken hissettiğim şeyi açıklıyor.
Ce qui peut expliquer ce que je ressens quand j'entends Mr Lewicki chanter en écoutant les chansons de Michael Jackson
Güvenlik, lütfen Bay Kellog'a dışarıya kadar eşlik edin ve tüm geçiş kartlarını geri alın.
Sécurité, s'il vous plait escortez M. Kellog en dehors de l'immeuble et récupérez tous ses passes de sécurité.
Jack'e dışarı kadar eşlik eder misin lütfen?
Voulez-vous reconduire Jack?
- Size eşlik etmeme izin verirsiniz.
- Suivez-moi.