Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → французский / [ F ] / Faces

Faces перевод на французский

292 параллельный перевод
- Yeni yüzler görmek iyi olur.
- On a besoin de nouvelles faces.
Aşk ve nefret, bir madalyonun iki yüzüdür.
L'amour et la haine sont le s deux faces d'une même pièce.
Şapkamı çıkarmayı unutmuşum.
Beurré sur les deux faces!
The Three Faces of Eve
FRENCH
Hayır, Rayette, kısım meselesi değil bu.
Non, Rayette, c'est pas une question de faces.
Başarabilmek için üst üste 4 kez tura atman gerek. - Hadi, acele edin.
Faut qu'il retombe sur 4 faces pour gagner le coup.
Bunun neden üç köşesi var biliyor musun, Pilgrim? - Hayır.
- Tu sais pourquoi cette lame a trois faces, Pilgrim?
451 den gelen tüm köpekler buraya yanaşsın.
- Toutes les sales faces du 451ème par ici.
Bir daha o çirkin suratlarınızı görmeyeceğim.
Je ne verrai plus jamais vos sales faces de rats.
Arabalarınızı kenara çekin, küçük kahverengi sivri kafalılar!
Poussez-vous, faces de citron!
Sahte bir para, sahtedir efendim.
Une fausse pièce l'est sur les deux faces.
Kendinize gelin. "Faces" olduğumuzu unutmayın.
Vos gueules!
Aynı Musa etkisi yapıyorsunuz! Kalabalık Kızıl Deniz gibi açılıyor. - Faces'i tanırlar.
La foule s'écarte devant vous comme la mer devant Moïse!
Hadi evlat, ne oyalanıyorsun?
Ridin'up in front of a hundred faces
Poligonlardan oluşan beş ana şekli temel alıyorlardı ;...
Ils sont fascinés par cinq solides réguliers... dont les faces sont des polygones.
12 yüzey de, beşgenlerden oluşuyordu.
Il comprend douze faces pentagonales.
Adolf Hitler'in siz Amerikan köpeksuratlılarla sorunu yok.
Adolf Hitler n'a rien contre vos faces de rat, chers Américains.
Plagın öteki yüzünde ne olduğu kümün umrunda?
Qui ça intéresse, les faces B?
Yere yatın!
Faces à terre!
Gerçekten harika biriydi.
Il disait'faces'pour'disques'.
O geminin anlamı, sizin... o çirkin maymun suratlarınızdaki burunlarınız kadar açık.
La réponse est pourtant aussi évidente que le nez au milieu de vos vilaines faces de primates.
Bir tarafı hep karanlıkken, diğer tarafı hep aydınlık.
Une des faces est toujours éclairée et l'autre reste dans l'obscurité.
Onlar aynı madalyonun iki yüzü ya da bizim gibilerin çok fazla olması nedeniyle iki madalyonun aynı yüzü.
Deux faces d'une même pièce Ou, car nous sommes nombreux la même face de deux pièces
Yedi harf, eski Mısır'da yanları düz, tepesi sivri bir mezar?
Je cherche un mot de huit lettres, "ancien monument égyptien quadrilatère dont les faces en pente douce se rejoignent au sommet".
Sefil yüzünün ardında, belki de şeytan Iron Monkey olabilirsin.
Derrière chacune de vos faces d'ignorants, se cache peut-être le terrible Singe de Fer.
Senden öğrendiğim büyüğün ve küçüğün bir madeni paranın iki yüzü olduğuymuş.
Ce que j'ai appris de toi ne fait que confirmer... que petits et grands... sont les deux faces de la même médaille.
Gelinim dedi ki benim oğlan hapishanede öldürülmüş. Ustayı zehirledin zaten.
D'après ma belle-fille, les faces de navet l'ont tué en prison.
Dünyanın en ilginç ve heyecan verici şeyini, bir insanın yüzünü. "
FACES John Cassavetes, 1968
Üç tane Fas'lı cocolo chocho tam dükkanın önüne tezgah açmak istediler.
Trois faces de chocho ont voulu installer leur petite boutique chez moi.
Tanrı'nın öğrettiği gibi her hikayenin iki yüzü vardır.
Car Il nous a appris qu'il y avait deux faces à chaque histoire.
Her hikayenin iki tarafı vardır.
Il y a deux faces à chaque histoire.
Bir kolcu öldüğü zaman, her iki taraftaki figürlerin üç gözyaşı döktüğünü söylerler.
On dit que quand un Ranger meurt... les silhouettes des deux faces versent trois larmes.
Ve bir daha çirkin suratlarınızı görmem de gerekmeyecek.
Et je n'aurai plus jamais à regarder vos sales faces.
Neyse bunların ağızlarına verdik, sonra çatır çatır s.ktik.
On va avoir les deux faces et le pyjama avec eux.
Geberin, tebeşir suratlı katiller!
Crevez, faces de craie.
Aynı paranın farklı yüzleri.
2 faces d'une même pièce.
Ay bize sadece bir yüzünü gösteriyor.
La Lune ne nous montre qu'une de ses faces.
İki nesne arasındaki yağlı doku eriyor.
La couche de tissu gras entre les deux faces de l'objet se dégrade.
Ama Emmet o zamanlar bile Victor plakçılık için birkaç şey yapmayı kabul etti.
Emmet a même accepté d'enregistrer quelques faces de disques.
- Adamın resmini koyabilirsin. - Evet. - Farklı bir malzeme.
Avec la photo du type, plusieurs faces.
A yüzündeki ilk şarkılar Top Beş listem.
Top 5 des faces A. Premiers titres.
Bana bakın puşt herifler, sizinle iş yapmak için... bu soğukta ayakta durup üniversite imtihanına girecek değiliz. Siz o mallarınızı alın da bir tarafınıza sokun.
Faces d'enfoirés si vous nous obligez à nous geler dans ce putain de froid et à passer ces foutus exams avant qu'on s'y mette, vous prenez cette marchandise de merde et vous vous la collez dans le cul.
Bütün gece oturur, yazardım. 25 sayfa ıvır zıvır. The Faces veya Coltrane hakkında.
Je passais toute la nuit á écrire et écrire... 25 feuillets de bouillie... sur les Faces, sur Coltrane.
Buraya aynı paranın zıt iki yüzü olduğunuzu düşündüğüm için geldim - - özdeş, ama farklı.
Je pensais que vous étiez comme les deux faces d'une pièce : identiques mais différents.
Kaybetmeyeceğiz. Hiçbir DND oyun kurucusu yirmi yüzlü zarı olmadan bir yere gitmez.
Tout maître de donjon qui se respecte ne se sépare jamais de son dé à 20 faces.
# Etrafımda hep tanıdık yüzler.
# All around me are familiar faces
# Yıpranmış yerler, yıpranmış yüzler
# Worn-out places, worn-out faces
- Janey's making faces.
- Pourquoi elle fait des grimaces?
Giyinip kuşanıp oraya geri gittik ve adama öğrendiğimi söyledim ve adam da "söyle bakalım" dedi, ben de sadece bir şarkı yerine plağın iki tarafını da söyledim.
On est rentrées à la maison et j'ai appris les deux faces du disque en une demi-heure, on est retournées au magasin, on lui a dit que je les avais apprises et il a dit "Ecoutons ça" et je lui ai chanté les deux faces du disque au lieu d'une seule alors il nous a donné quatre dollars et on est allées se payer un soda.
Öyle bir kilidi nasıl zorladı ki hiç kimse duymadı?
Deux faces et un pile.
İki tarafı da tura.
- Deux faces.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]