Farkında mısın перевод на французский
5,053 параллельный перевод
- Burası Amerika, farkında mısın?
- Vous savez que c'est l'Amérique? - Pas de parts.
Virüslü uzaylı zımbırtısını bizim kamyona yüklediklerinin farkında mısınız?
Hum, vous remarquez qu'ils mettent le truc alien infecté dans notre camion?
Farkında mısın? Sürekli cümlelerimi -
Tu réalises que tu n'arrêtes pas de finir mes phr...
Tam bir ilham kaynağı. Ajan Callen arama izni olmadan etrafı karıştırdığınızın farkında mısınız?
Agent Callen, vous réalisez que vous faites une recherche sans mandat.
İnsanlar farkında mısınız mahallede
Savez-vous que les gens du quartier
Bilmiyorum farkında mısın senin imzalaman gerekiyor.
Tu réalises que je n'ai pas besoin de ta signature.
- Kendi gözümü mü vermemi istiyorsun? Bunun ne kadar abes olduğunun farkında mısın?
mm-hmm.
Farkında mısın bilmem ama çok gürültü var.
C'est un peu fort. Vous savez?
Bunun beni nasıl göstereceğinin farkında mısın?
Est-ce que tu réalises comment je vais paraître?
Seul'e nazaran Los Angeles ne kadar büyük bir yer farkında mısın?
Sais-tu comment L.A est grand par rapport à Séoul?
Max, bunun ne anlama geldiğinin farkında mısın?
Max, tu sais ce que ça veut dire?
Bak, sizlerin bir anlığına bağlanmış olduğunuzu anlıyorum ama bu elemanın seni Vali'ye ispiyonladığının farkında mısın?
Je comprends que tes gars ont eu un moment de rapprochement, mais es-tu conscient que c'est le type qui t'a balancé au gouverneur?
Elinin altındaki kadının değerinin farkında mısın?
Réalisez-vous quel genre de femme vous avez entre les mains?
Bahsettiğim şeyin sen de farkında mısın?
Ce que je décris, c'est ce que vous voyez?
Peki Hatlestad, ilerleyen zamanlarda bu numaranın çok aranacağının farkında mısın?
Vous allez l'appeler plus souvent, ce numéro?
- Neye bulaştığınızın farkında mısınız?
Vous savez dans quoi vous vous embarquez?
Çikolatalı şekerleme parasını patlamış mısırcılara ödemek zorunda olduğunun farkında mısın?
Tu réalises que tu vas devoir utiliser l'argent du chocolat pour payer ton popcorn?
Deli gibi konuştuğunun farkında mısın?
T'es complètement fou?
Bunun beni nasıl göstereceğinin farkında mısın?
De quoi aurais-je l'air?
- Neymiş o? - Senin gibi değersiz biri için okulda neler oluyor farkında mısın?
Sais-tu ce qui se passe dans notre école à cause de quelqu'un comme toi?
Arkanda bıraktığın dağınıklığın farkında mısın, Addison?
Tu réalises le bordel que tu as laissé derrière Addison?
- farkında mısın?
- tu sais ça?
Ne yaptığının farkında mısın?
Vous savez ce que vous avez fait?
Bugün İsa'nın doğduğunun farkında mısınız?
Vous réalisez que le Christ est né ce jour?
Hayata! Küçük bir kıza yeniliyorsun farkında mısın?
Vous vous faites battre par une petite fille.
Her şeyi sesli olarak söylediğinin farkında mısın?
Tu te rends compte que tu parles à vois haute?
Onu kurtarmaya çalışmanın intihar etmekle aynı olduğunun farkında mısın?
Tu te rends compte que la sauver est du suicide? Je disais juste...
Beni de bıraktığının farkında mısın?
Tu m'as laissé, aussi, vous savez?
Alan, burada en iyi yerin senin olduğunun farkında mısın?
Alan, vous êtes à la meilleure place.
Farkında mısınız, bu bir radyo programı değil.
Vous permettez? C'est pas la tournée des plages.
- Bilmiyorum farkında mısın?
- Est-ce que tu le sais?
Mark, ne söyledeğinin farkında mısın?
Mark, vous comprenez ce que vous dites?
- Efendim. Kok'ı şu anda halka sunsak ne olacağının farkında mısınız? Satışlar tabii ki çok büyük oranda olur.
Bien sûr, les ventes seraient massives, mais toutes ces célébrités, qui ont construit notre marque, ils seraient humiliés.
Ne yaptığının farkında mısın?
Tu te rends compte de que tu as fait?
Onaylanmamış ilaçları satmanın çok ciddi... -... bir suç olduğunun farkında mısınız?
Importer des médicaments interdits pour les revendre est un délit très grave.
- Ne kadar dikkat çektiğinin farkında mısın?
Et ta conduite de taré, c'est une blague aussi? Tu sais que... - Tu devais être discret, compris?
Neyi bilmediğini bile bilmiyorsun. Farkında mısın?
Tu ne sais même pas ce que tu sais pas.
Ne yaptığının farkında mısın?
Tu sais ce que tu fais?
Hızlı gidiyor olduğunuzun farkında mısınız bayım?
Vous allez un peu vite là, Monsieur, non?
"Ölüler için konuş" harekâtının ve Murray Wills'in tamamen kontrolden çıktığının farkında mısınız?
Vous vous rendez compte que vous parlez pour le Mouvement Morte... que Murray est maintenant Wills... complètement hors de contrôle?
Farkında mısın, ne kadar güzel ve ne kadar... Kadınsı mı demek istiyorsun?
- Tu sais, je te trouve tellement... élégante et tellement...
Ne dediğinin farkında mısın?
De quoi est-ce que tu me parles? Franchement, hein.
Siktiğim hapishanesine gidebilirdi Milo. Farkında mısın bunun?
Il aurait pu finir en taule.
- Ne yaptığınızın farkında mısınız?
- Vous savez ce que vous faites?
- Bay Varney, Narcotik Dağılım Yasasının 101 B12 kanuna göre bütün kayıtların ruhsatlı tesiste tutulmalısının gerekliliğinin farkında mısınız?
- et on en reparlera. - M. Varney, savez-vous que le code fédéral 101B12 de la loi sur la distribution de stupéfiants spécifie que tous les registres doivent être conservés sur place?
Bayım, bunun dört uçuş olduğunun farkında mısınız?
Vous vous rendez compte qu'il y a quatre vols?
Ne kadar çılgınca bir şey söylediğinin farkında mısın?
Tu te rends compte de l'énormité?
Temel politik gündemini önüne gelenle yatma olarak seçmiş milyonlarca erkekten bahsettiğinizin farkında mısınız?
Vous réalisez que vous parlez de millions d'hommes qui voient les mœurs légères comme une vision politique?
Buraya gelerek çok şeyi riske ediyorsun, farkında mısın?
Vous prenez un terrible risque à venir ici, vous savez ça.
Bilirsin, adamın teki sevgili arıyorum diye ilan verir... ilanı karısı cevaplar... ve ruh eşi oldukları ama farkında olmadıkları ortaya çıkar. Sonra da pelerin giyip mi, bir burunda mı ne sevişiyorlar.
Un type publie une annonce, cherche une maà ® tresse, sa femme y rà © pond, et il s'avà ¨ re qu'ils sont des à ¢ mes sÅ " urs et ils font l'amour en capes ou sur une cape.
Ne kadar aptalca olduğunun farkında mısın?
Tu vois à quel point tu es stupide?