Fashion перевод на французский
213 параллельный перевод
Alo, Moda Evi mi?
Allô, Fashion House?
Beverly Hills Moda Merkezinde alış veriş yapıyor.
Elle fait les boutiques au Fashion Center.
Bayan Henderson, Moda Merkezinden aratın.
Mlle Henderson, elle est au Fashion Center.
- Moda evi.
- Fashion House.
Eski moda!
C'est si old-fashion!
Gelenekseli sevensin.
Un "Old Fashion".
Çalışmalarınızı inceledim ve şunu söylemek isterim ki New York Moda Haftası'ndaki tasarımlarınız sizi...
J'ai étudié votre travail, et je dois dire le regard que vous avez eu pour la Fashion Week de New York - vous a...
Moda kurbanlığını mı, taklit moda'yı mı tercih edersin?
Tu te vois plutôt tendance fashion victim ou anti-glamour?
Bu zarf Del Amo Fashion Centre'da bir kadına verilecek.
Le sujet remettra cette somme dans un sac Del Amo.
Moda yardımı için yarı-maraton koşusu yaptı.
Elle court le semi-marathon pour Fashion Aid.
Ben Fashion One'dan Susie Tucker. Montreal'den şimdilik bu kadar.
Susie Tucker, Fashion One, en direct de Montréal...
Şimdide karşınızda "Amigo Moda" dergisinin editörü Brenda ve yanında UCA başkanı
On applaudit les maîtres de cérémonie, la directrice de Cheer Fashion Magazine,
Tanrım ne markacı bi kraliçe.
une vraie " "fashion-pédale" "!
Although his work is mildly out of fashion at this time,? I would like you to consider? his exploration of this theme.?
Bien que son travail soit légèrement démodé pour l'époque, j'aimerais que vous réfléchissiez à son exploration du thème.
Ben moda kurbanlarının geçmişinin hayaletiyim.
Je suis le fantôme des fashion victims.
Bu gece eve dönebilmek umuduyla, son konumuzu gündeme getiriyorum. Bir vatandaşımız eski moda bir sodalı dondurma dükkânı açmak istemektedir
En vue de rentrer ce soir chez nous, j'aimerais parler du sujet à débattre, et c'est le désir d'un certain citoyen d'ouvrir un soda shop old-fashion en ville
Hangi dallama, bir sodalı dondurma dükkânı açmak ister?
C'est qui le gars? Quel autre putz voudrait ouvrir un soda shop old-fashion?
Moda, eğilim, diyet, kozmetik cerrahi ve iğrenç dedikodu yazarız.
Nous sommes fashion, tendances, régimes, chirurgie esthétique, potins salaces... Bref, Composure.
Jeannie Ashcroft, moda ve eğilim.
Jeannie Ashcroft, Fashion et Tendances.
Sizin, onların muhteşem mağazalarının ve... Fashion Island'ın desteği olmasa bunların hiçbirini başaramazdık.
Et nous ne pourrions rien faire sans votre soutien ni sans le soutien de Fashion Island et de ses magasins.
Yeni bir PADZ ile daha karşınızdayız. Bu bölümde genç ve çekici ünlülerin görkemli malikanelerine konuk olacağız.
Bonsoir et bienvenue dans l'émission Piaule qui vous emmène visiter les demeures hyper-fashion des jeunes stars sexy du moment.
Sadece biraz değişiklik, baba. Hemen dramatik olmayın!
J'essaie d'être fashion, joue pas les rabat-joie.
O biraz daha ince, bu moda.
Ce n'est pas à ton niveau. C'est fashion
Dünün klasik tasarımları, bugünün moda renkleriyle ve yarının kayma engelleyici teknolojisiyle.
Les designs rétros d'hier avec les couleurs fashion d'aujourd'hui avec la technologie avancée de demain
Dünün klasik tasarımları, bugünün moda renkleriyle ve yarının kayma engelleyici teknolojisiyle.
Bah c'est les designs rétros d'hier avec les couleurs fashion d'aujourd'hui avec la technologie avancée de demain
Moda Merkezindeki güvenlik... az önce şüphelinizin resimlerini yolladı.
La sécurité du Fashion Center... vient de nous envoyer des photos de la suspecte.
Moda Merkezi Madeline'ı altı değişik kamera ile görüntülemiş.
Le Fashion Center a enregistré Madeline sur 6 caméras différentes.
Julie birkaç günden sonra sıkılacak, biliyorsun. Cardio bara, moda adasına falan gitmek isteyecek...
Au bout d'une journée, Julie filera à son cours de Cardio Barre et à Fashion Island pour faire des courses.
Köpeklerin bakım günü var. Fashion Adası'nda arabanı park ediyorlar.
Les chiens ont leurs salons de beauté, il y a des valets de parking.
O Fashion TV gibi, sense Fashion TV'nin tersi neyse osun işte.
Comme si elle était Cuisine TV, et toi... une chaîne concurrente de Cuisine TV.
Erkeklerin aletlerini görmek istiyor.
Il veut seulement voir des mecs fashion. Oh, allez...
Modada büyük bir adım olacak.
- C'est très fashion.
De La Mer Oteli 20'lerin en seçkin yeriydi.
L'hôtel de la Mer était l'endroit le plus fashion de Miami dans les années 20.
Yirmili yıllarda Hotel De La Mer Miami'nin en özel yerlerinden biriydi.
L'hôtel de la Mer était l'endroit le plus fashion de Miami dans les années 20.
"İsa'nın modası."
La Fashion du Christ.
Fashion'nın harika işçileri. 316t
Les gardiens du temple de la mode.
İzlemek istediğim şey...
Je veux regarder Fashion TV.
Justin, sonra izlersin. Betty teyzen bakıcılık yaptığında olur, tamam mı?
Justin, tu regarderas Fashion TV plus tard, quand ta tante Betty te gardera.
Bianchi sadece senin için gelmişti.
Sur Fashion TV?
Pek moda insanı değilimdir.
Je suis vraiment pas une personne "fashion".
Bir tane Les Angelique, bir tane Fashion Today, Bir Wardrobe Plus, bir Tween Chique dergisi.
Ça fait un "les angéliques", un "fashion today", un "wardrobe plus", un "tween chique" magazine.
Bana 20 dakika zaman ver, plilerle ilgili bir şeyler yapabilirim.
Je pourrais avoir le numéro de Fashion TV, s'il vous plaît?
Siz gaylerin modayla ( fashion ) ne alıp veremediği var?
C'est quoi votre problèmes à vous les gays et les vêtements?
Faşizm, ida, moda değil.
Fascisme, Ida, pas "fashion".
Ben Fashion Buzz'dan Suzuki St Pierre, kimsenin aklına gelmeyecek bir barış zirvesindeyim.
Ici Suzuki St. Pierre de Buzz de la mode. Je me trouve au sommet pour la paix qu'on pensait impossible.
Moda haftası.
C'est Fashion Week.
Del Amo Fashion Centre çantası.
Rayon Mode.
Bugünün gençlerini sokaklardan uzaklaştırmak için gerekli bir şey.
Un vrai soda shop old-fashion, comme au début du siècle!
Artık, bir moda deyiminden, çocukların sevişmek ve sosyal hayat sahibi olmak için bir kimlik olarak kullanılmaktan başka bir şey değil.
Now? Become only a declaration of fashion and identity? ..
COva İyi Seyirler
Anyway, Bobystyle, Fashion et Valpi
COva İyi Seyirler
Anyway, Fashion et Valpi.