Finlandiya перевод на французский
252 параллельный перевод
- Finlandiya ile savaş hakkında mı? - Evet ekselansları.
- Pour le conflit finlandais?
Finlandiya'da donarak ölmeden önce çok işine yararlar.
Ils seraient populaires en Finlande juste avant que tu ne meures de froid.
- Daha modern ve eğitimli olsaydın, İsveç ve Finlandiya gibi ülkelerde bir kadın çocuk bakamaycak durumdaysa, ne yaptıklarını bilirdin. Ne yapıyorlar biliyor musun?
Si tu étais plus instruite et plus moderne, tu saurais que dans des pays civilisés, comme la Finlande, une femme qui ne peut subvenir aux frais d'un enfant... se débrouille pour ne pas l'avoir.
Finlandiya'dan ithal tatlı su balığı.
C'est un poisson frais qui est importé de Finlande.
Finlandiya'ya hoş geldin.
Bienvenue en Finlande.
Finlandiya Havayolları?
Finnair?
Finlandiya polisi, Doktor Kaarna'nın katilini arıyor.
La police finlandaise recherche l'assassin de Kaarna.
Finlandiya polisi seni yakalarsa, kısa süre içerisinde, listeden adın silinecektir.
Si la police vous met la main dessus, il ne vous servira à rien.
Bütün çarpışma araçları, Finlandiya'ya vardığımızda hazır olmalı.
Que tous les véhicules de combat soient prêts à leur arrivée.
Leo Newbigen'i bul ve bana Finlandiya'ya getir.
Trouve Leo Newbigen. Amène-le-moi en Finlande.
Finlandiya : Kadınlar saunasında bıçaklanarak öldürüldü, efendim...
En Finlande : poignardés à mort dans un sauna pour femmes.
Herif Finlandiya cephesi karlarında donuyorken karısı alay baytarıyla işi pişiriyormuş.
Et alors, pendant qu'il gelait dans la neige, sa femme elle s'est mise avec le vétérinaire du régiment.
Çam kokan altın sarısı saçları ve Finlandiya'nın gizli orman içi gölleri gibi mavi gözleri var.
Ses cheveux dorés sentent le pin, et ses yeux de cobalt sont des lacs cachés au plus profond des forets finlandaises.
Onun o mavi gözleri Finlandiya'nın orman içindeki gizli göllerine benziyordu.
Léa dont les yeux de cobalt... sont semblables aux lacs de Finlande,
Son zamanlarda, Finlandiya'da alkol almak bile zorken Helsinki'de etrafta yatan pek çok sarhoş var.
J'étais à Helsinki. Ce qu'on voit comme ivrognes! Alors que c'est si dur de trouver de l'alcool.
Aksi halde, Finlandiya'ya taşınacağım.
Sinon, je déménage en Finlande.
- Finlandiya'nın çekiçiliği ile değil mi?
- La Finlande vous attire?
Finlandiya üzerinden gitmek çok tehlikeliydi. Çünkü Finlandiya'da muhafazakâr bir hükümet vardı ve komünizme şiddetle karşı çıkıyorlardı.
Ce que je veux faire, c'est un rapport détaillé pour le comité exécutif sur la condition ouvrière en Amérique.
Bayan Reed, A.B.D Finlandiya'nın iç işlerine karışamaz.
- Je ne sais pas pourquoi vous dites ça. Tu comprends? Assieds-toi.
İki saate Finlandiya sınırını geçeriz.
La Finlande est à deux heures d'ici.
Finlandiya'dan uçuşunuz nasıl geçti?
Comment était votre voyage de Finlande?
Ama dediğim gibi, grubun ve Finlandiya sanayinin geleceği burada yatıyor.
Mais, comme je vous l'ai dit, c'est l'avenir du groupe et de l'industrie finlandaise.
Finlandiya.
En Finlande.
Garantisi devam ediyordu ; ama servis için Finlandiya'ya göndermem gerekecekti, bu yüzden kendim onardım.
Il était sous garantie mais j'aurais dû le renvoyer en Finlande alors je l'ai réparé moi-même.
İzlanda'dan Finlandiya'ya taşınmak gibi.
Comme si je passais d'Islande en Finlande.
O Finlandiya'lı, seni aptal.
Elle est finlandaise, bon sang!
Finlandiya!
La Finlande.
Finlandiya'yı bilirim.
Je connais. Pays neutre.
Finlandiya mı?
C'est ça.
Finlandiya'dan aldığımız haberlere göre Ruslar yerüstünde bir bomba patlatmış.
Des sismologues finlandais ont la preuve que les Soviétiques ont fait exploser une bombe en surface.
Sanırım bu fazladan gelen parayla Finlandiya'da bir villa alabiliriz.
Et il devrait rester assez pour acquérir une petite maison en Finlande.
Parayı tahvillere yatıralım fazladan gelecek parayla da Finlandiya'da küçük bir villa alalım.
Le produit de la vente, je l'investirai dans des titres de rente, et le reste paiera une maison en Finlande.
"Finlandiya" kısmını sormuyorum.
Passons sur la Finlande.
Finlandiya'dan bir karaciğer geliyor.
On nous envoie un foie de Finlande.
Bereket versin ki kız şu anda bir arkadaşımın kızlarına bakmak için Finlandiya'da
Elle est installée en Finlande avec un de mes amis qui a quitté pour elle femme et enfants.
Terek niçin Finlandiya'da? "
Quoi, chacal?
Şu anda, Finlandiya'da, süper-iletken dairesel bir diskin üst yüzeyinde anti-yerçekimi belirlediklerini söyleyen bilimadamları var.
Des scientifiques disent avoir détecté de l'anti-gravité sur la surface d'un disque supraconducteur tournant.
Bilinmeyen cisimler, Finlandiya'dan Kuzey Amerika kıyılarına kadar atmosferi yarıyorlar.
- Ça va de la Finlande à la côte Est.
Finlandiya'dan Güney Carolina'ya kadar her yer vuruldu.
Ça touche même la Caroline du Sud.
Finlandiya.
Le Finlande!
Babam Finlandiya'da yaşıyor. Rovaniemi adında bir kentte.
Mon père vit en Finlande, dans une ville appelée Rovaniemi.
Finlandiya'da bir adres yazıyor.
Juste une adresse en Finlande.
Otto, İspanyol bir kızla Finlandiya'ya gitmiş.
Il est allé en Finlande avec un espagnole.
Dün gece, bir teslimat uçağı Finlandiya'nın kuzeyine düşmüş.
La nuit dernière, un avion courrier c'est écrasé dans le nord de la Finlande.
- Finlandiya, folklorunu göreyim.
Délégués, vous partez demain pour une simulation.
Laponya, Finlandiya, Rusya gibi ülkelerin birinden olabilir mi?
- Cela aurait pu être... Lappland, Finland...
Bu yarış Finlandiya'dan Avustralya'ya kadar milyonlarca izleyici tarafından izlenecek.
Des millions de spectateurs suivent la course... de la Finlande à l'Australie.
Bu harikulade grupla karşılaştım, "Küçük Krallar", Finlandiya'da buz yelkencileri.
Voici le groupe fantastique des Petits Rois que j'ai connu en Finlande.
Finlandiya pasaportu var. Bu suçlamaları suç olarak kabul etmiyor. Yasalarınız geçerli değil.
Il a un passeport finlandais... et la Finlande ne considère pas ces actes comme des délits.
Duvarda Finlandiya bayrağını görüyor musun, Ikea adamı?
C'est un drapeau finlandais que tu vois là, petit Ikea?
Finlandiya Merkez Bankası'nda, gece bekçisi olarak çalışıyorum.
- Dans une banque, veilleur de nuit.