Geç kalmam перевод на французский
359 параллельный перевод
Birlikte çalıştığımız zaman boyunca hiç bu kadar geç kalmamıştı.
depuis qu'on travaille ensemble C'est la première fois qu'il arrive en retard.
Martha da geçen Noel bu kadar geç kalmamıştı.
Et Martha n'avait pas une demi-heure de retard l'an dernier.
Umarım geç kalmamışımdır.
J'espère ne pas être en retard.
Umarım çok geç kalmamışımdır.
J'espère ne pas être trop en avance.
- Bilmiyorum ama umarım çok geç kalmamışımdır.
Je ne sais pas, j'espère arriver à temps.
Fazla geç kalmam.
Je ne serai pas long.
- İnşallah geç kalmamışımdır.
- Je suis en retard?
Umarım geç kalmamışımdır.
J'espere qu'il n'est pas trop tard.
Çok geç kalmam.
Je ne serai pas long.
Çok geç kalmam.
Je ne rentrerai pas trop tard.
- Geç kalmamı istediğin için yapıyorsun!
Je vais être en retard.
Geç kalmam.
Je ne serai pas long.
Sen otele dön ve beni bekle. Geç kalmam.
Quelques minutes à peine.
Böylesine önemli bir olayda geç kalmam mümkün değil.
Il le faut, l'occasion est si importante.
Siz gidin, ben geç kalmam.
Allez-y, je vous rejoins.
Daha önce hiç geç kalmamıştı.
Il n'a jamais été en retard avant.
Umarım geç kalmamışızdır.
Pourvu qu'il ne soit pas trop tard.
Aramadan asla geç kalmam... -... hep saatinde varırım.
Je ne me suis jamais attardé sans la prévenir...
Size zahmet verdiğim için özür dilerim, fakat Randevu için korkarım geç kalmamışımdır.
Je suis désolée, mais... j'ai bien peur d'être en retard pour mon rendez-vous.
Geç kalmam.
Je ne vais pas tarder.
Oh, umarım çok geç kalmamışızdır.
J'espère qu'on n'arrivera pas trop tard.
Geç kalmam.
Je ne rentrerai pas tard.
- Umarım çok geç kalmamışızdır. - Evet.
J'espère que nous ne sommes pas en retard.
Neyse fazla geç kalmam.
D'ailleurs, je reviens tout de suite. Ah bon!
Beni burada bekle. Geç kalmam.
Attends-moi ici.
- Umarım geç kalmamışımdır.
- Pas trop tard?
- Ne? - Allahım, umarım geç kalmamışızdır.
- J'espère qu'il n'est pas trop tard.
- Geç kalmam.
Je ne serai pas en retard...
Çok geç kalmam.
- Je reviens vite.
Korkulacak bir şey yok. Ama yine de geç kalmam.
T'inquiète, je ne serai pas long.
Tüm bu sıkıntı için üzgünüm... ama geç kalmamızın sebebi telefonla uyandırılmamamız.
Désolé de vous ennuyer, mais on est en retard parce que...
Geç kalmamızın neyi bu kadar komik acaba?
Qu'est-ce qui vous amuse?
Ben, Chu Liu-Hsiang randevularıma asla geç kalmam!
Maître Xiang est de retour.
Çok geç kalmam.
Je ne resterai pas longtemps.
Serüven dediğin akşam yemeğine geç kalmamızı sağlar.
Les aventures retardent les dîners.
Eh, geç kalmam.
Bien, je serai de retour bientot.
Hayatım boyunca bir daha geç kalmam, söz.
Et je te promets de ne plus jamais être en retard, de toute ma vie. Ça te va?
- Geç kalmam.
- Je serai à l'heure.
Çok geç kalmam.
Je ne serais pas très longue.
Umarım çok geç kalmamışızdır.
On arrive trop tard.
Umarım çok geç kalmamışızdır.
On n'a pas trop attendu?
Bu saati aldı ve yarım saat ileri ayarladı. Bir daha hiç geç kalmamıştım.
Elle l'a achetée et elle l'a avancée d'une demi-heure pour que je sois pas en retard.
- Hiç bu kadar geç de kalmamıştım.
- On a fait tard.
LaPortelere gidiyorum. Geç kalmam.
Pour un instant.
Çok geç. Kalmam gerekirken yürüyüp gittim.
Je suis partie quand j'aurais dû rester.
Geç kalmam.
Ce ne sera pas long.
Yanına bu kadar geç geldiğim için özür dilerim. Ama kral ve baronlar, yanlarında daha fazla kalmam için beni sıkıştırıp durdular.
Désolé de n'arriver que maintenant mais le service du Roi prime et les Barons doivent se tenir prêts à l'embarquement dans la baie.
Geç kalmam.
Ce ne sera pas long...
Aslında geç kalmamıştım ama dün gece...
Je ne suis jamais en retard mais la nuit...
Ben de geç kalmam.
Regardez cette arène!
Geç kalmam.
Je ne serai pas en retard.