Geçti перевод на французский
25,330 параллельный перевод
Geçti... Üç sefer.
Tout à fait... trois fois.
Geçti.
C'est finit.
Bu düşünce aklımdan bir çok kez geçti.
L'idée m'a traversé l'esprit, plusieurs fois.
Elime biraz para geçti anlarsın ya.
Je suis venu avec de l'argent, tu vois.
Akşamımız başarılı geçti! Evet!
La soirée a été un succès!
- Testi geçti mi yani?
BOYLE : Il a réussi?
Yani özetle, bir hafta böyle geçti.
En gros, ça a pris une semaine.
Sanırım biri benimle konuşana kadar 1.5 gün kadar geçti.
Je pense qu'un jour et demi a passé avant que qui que ce soit d'autre me parle.
Mermi, köprücükkemiğinin altını delip geçti ve düşerken de omzunu çıkardın.
Les balles sont passées sous ta clavicule, puis tu as déboité ton épaule en tombant.
Onun da başından çok şey geçti ve senin güçlü olman iyi gelebilir.
Il a affronté pas mal de chose lui aussi et il pourrait avoir besoin de ta force.
Ama üstünden günler geçti ve biyolojik güneş saatin ilerliyor.
Mais ça fait plusieurs jours, Ton horloge biologique n'est pas stoppée
Maddie'nin ölümü üzerinden neredeyse üç yıl geçti ve giderek kötüleşiyor.
Bien, c'est... Cela fait presque 3 ans que Maddie est morte, et... Ça va de plus en plus mal.
Elime yeni bulgular geçti.
Une nouvelle information s'est présentée.
Geçti.
Ça va.
Cabal içinde bölünmelerin başlamasını sağladı. Ama Zal bin Haasan Dosyası bir pencere açtı. Elimize ayaklarını kaydırmak için büyük bir fırsat geçti.
Mais le case de Zal Bin Haasan a ouvert une fenêtre d'opportunité que nous devons saisir sur le champ.
Baba hadi ama, annem öleli bir yılı geçti.
Papa, ça fait plus d'un an que maman est morte.
Üstünden birkaç ay geçti.
Ça fait quelques mois...
Nasıl geçti?
Comment ça s'est passé?
Duruşma nasıl geçti?
Comment s'est passé la lecture de l'acte d'accusation?
Kocanın ameliyatı iyi geçti ama büyük bir travma atlattı.
L'opération de votre mari s'est bien passé, mais il a subit un traumatisme important.
Russ, ameliyatın çok iyi geçti.
Votre opération s'est bien passée.
Top havalandı, Courtois'nın üzerinden. Çizgiyi geçti.
Le ballon s'envole au-dessus de Courtois, traverse les lignes.
- Yıllar geçti, Tim.
Ça fait des années.
Başından çok şey geçti.
Vous avez vécu beaucoup de choses.
13 yıl geçti. Çok uzun zaman.
13 ans, c'est très long.
- Nasıl geçti? İyi misin? - İyi.
- Comment ça s'est passé?
13 yıl boyunca tüm hayatı orada geçti, Lisa.
C'était toute sa vie pendant 13 ans.
Neden, aranızda ne geçti?
Qu'est-ce qui s'est passé entre Ruby et toi?
Eline en iyi olduğu şeyi yapmak için bir fırsat geçti.
Il a à nouveau la chance de pouvoir faire un truc dans lequel il excelle.
Tatlı çocuk harekete geçti.
Le beau gosse entre.
- Kaç sene geçti üzerinden?
Il y a combien d'années?
O zaman neden onun ofisinden biri Arjantin'de Sheila ile iletişime geçti?
Très bien, alors pourquoi quelqu'un de son bureau a contacté Sheila en Argentine?
O anlaşmayı yaparken aklından ne geçti biliyorsun.
Je me moque de ce qui l'a poussé à accepter.
Yunanistan'ın finansal çöküşüne..... yardım etti ve şimdi büyük kara geçti.
Dmitri Sarkovski, le PDG de Vitus One bank, a aidé à orchestrer et maintenant profite de l'effondrement financier grec.
Son günah çıkarmamdan bu yana bir hafta geçti.
Ça fait une semaine depuis ma dernière confession.
Düşmanlarımdan biri seninle irtibata geçti. - Tamam.
Un de mes ennemis vous a contacté.
Konvoyunuzla ilgili elime yeni bilgiler geçti.
J'en sais plus sur votre convoi.
28 yıl geçti ama bir odaya girdiğimde onu görmeyi ummadan ve dua etmeden geçen bir günüm yok.
Ça fait 28 ans et il n'est pas un jour où je n'entre pas dans une pièce en priant qu'il soit là.
- Saat gece yarısını geçti.
- C'est minuit passé.
Oscar olarak tanınan ajan seninle ilk ne zaman iletişime geçti?
Quand l'espion connu sous le nom d'Oscar vous a approchée pour la première fois?
- PA 921 elli bini geçti.
Le PA 921 vient de passer les 50.
Başından çok şey geçti.
Vous avez été à travers beaucoup.
- Hırsız nasıl oldu da bu kamerayı es geçti?
Comment ça se fait que le voleur n'a pas aveuglé cette caméra? Je ne sais pas.
Gizemli adamımız galeride Jane'i patlatmaya çalıştı ve sonrasında "B" planına geçti ZOMO'yu yem olarak kullanıp atölyesinde Jane'i vurmaya çalıştı.
D'abord, notre homme mystérieux a essayé d'exploser Jane à la galerie et ensuite est revenu sur son plan B, utiliser ZOMO comme apppât pour essayer de la descendre dans son studio?
Olası bir terör saldırısı için İç Güvenlik alarma geçti.
La sécurité intérieure est en alerte pour attaque terroriste.
Geçti, geçti.
Ça va.
Çok mantıksız. Niye düşük riskten yüksek riskli kurbana geçti?
Illogique, pourquoi passer de victime à faible risque à haut risque?
- Nasıl geçti?
Et comment c'était?
- Olaysız geçti.
Sans problème.
Saat 5'i geçti mi?
Il est déjà 17h00?
Sizin icin isler nasil yuruyorsa o devir gecti artik.
Tout ce que vous aviez, c'est envolé, maintenant.