Grass перевод на французский
78 параллельный перевод
15 Mil kadar açıkta "Sea Grass" adında bir balıkçı teknesi var.
J'ai une position sur un chalutier à environ... 25 kilomètres du rivage. Il s'agit du "Sea Grass".
15 Mil açıktaki Sea Grass'in tayfalarına. Sıcak bir merhaba. Doğudan size doğru ilerleyen sis tabakasına dikkat edin.
Aux membres du "Sea Grass", qui se trouve à 25 km du rivage... mes salutations... et surveillez le banc de brouillard... venant de l'est.
- Ashcroft'tan teknesini isteyip, Sea Grass'ı aramaya gideceğim.
Je vais convaincre Ashcroft de prendre son bateau... et d'aller à la recherche du "Sea Grass".
Saat 1 : 57 itibariyle Sea Grass telsiz mesajlarına cevap vermedi.
Depuis 13 h 57 aujourd'hui... le "Sea Grass" n'a pas répondu... aux communications radio.
Sahil güvenliğin verdiği haberi yayınlıyoruz :
Je répète ce bulletin de la garde côtière... surveillez le "Sea Grass"
En son Spivey Point'in 15 mil doğusunda görülen 10 metrelik balıkçı teknesi Sea Grass aranıyor.
un bateau de 9 mètres... aperçu pour la dernière fois à 25 km à l'est de Spivey Point.
Bugün öğleden sonra Sea Grass'ı bulmuşlar... Ama geminin, ya da içindekilerin durumuyla ilgili bir bilgi yok.
Ils ont retrouvé le "Sea Grass" plus tôt cette après-midi... mais on ne sait rien d'autre... au sujet de l'état du bateau ou des hommes.
Beni tanımazsınız, ama ben bugün Sea Grass'ı bulanlardan biriyim.
Je suis l'un des hommes... qui a retrouvé le "Sea Grass" cet après-midi.
Sea Grass'le bir alakası olmayabilir.
Et ça n'a peut-être rien à voir avec le "Sea Grass".
- Sea Grass'de üç kişi.
Les trois hommes du "Sea Grass"
İşte böyle bir dürtü Walt Whitman'a "Çimen Yaprakları" nı yazdırmıştır. Her şeyle bağlantılı olduğun hissi aynı zamanda ölümle de bağlantılısın demektir.
C'est ce qui a inspiré Walt Whitman pour Leaves of Grass, ce sentiment d'être connecté avec toute chose, et donc connecté avec la mort!
Şimdi de Grand Ole Opry'deki sahnede..... Bill Monroe ve Blue Grass elemanları söylüyor. :
En direct des studios de Radio Country... voici Bill Monroe et ses Joyeux Vachers qui nous chantent :
Ve "the Bluegrass Boys." K-5.
Et les Blue Grass Boys.
Ama benim "Grazing in the Grass." solomu dinleyene kadar yaşamamış sayılırsın.
Tu n'as jamais entendu mon solo sur "Grazing in the Grass".
* I think something else destroyed your greener grass *
Y a autre chose Qui a détruit ton herbe verte
Ya da çevre filozofu Parlum Grass'ında ifade ettiği gibi...
Comme le dit l'éco-philosophe Parlum Grass :
Hayır, keman değil blues.
Non, blues, pas blue grass.
Peki keman olsun.
Blue grass.
Aslında adları Kemancı Kardeşler.
Ce sont les Blue grass Brothers.
Kemancı Kardeşler.
Les Blue grass Brothers.
Kamyon gösterileri devam edecek... muhteşem Kemanci Kardeşlerin konserine de sadece 20 dakika kaldi.
Voici d'autres cascadeurs. Plus que 20 minutes avant le concert des Blue grass Brothers.
Bunları giyersek kemancıya daha çok benzeriz.
Avec ça, on fera davantage blue grass.
DEV KAMYON RALLİSİ KEMANCl KARDEŞLER
RALL YE DE poids lourds THE BLUE grass brothers
Ve panayirimizda şimdi de bu geceki müzik grubu sahneye çikiyor. Karşinizda Kentucky'li Kemanci Kardeşler!
Nous vous présentons maintenant notre événement musical de ce soir, les Blue grass Brothers du Kentucky!
Sline bizi keman grubu olarak kaydettirmiş.
sline nous a inscrits ici en tant que groupe de blue grass.
Keman mı?
Blue grass?
Moudan'ın babası Doğu Avrupa'dan "Buffalo Grass" votka ticareti yaparak servet yapmış, tanınmış bir tüccar.
Le père de Moudan était un dealer connu, qui avait fait fortune en vendant de la vodka à l'herbe de bison d'Europe de l'Est.
Onların Buffolo grass votka sattığını duymuştum.
Oui, nous en avons.
Buffalo grass vodka ile sarhoş olmuşlardı.
Je n'arrivais pas à me dire que ce ne pouvait pas être elle.
Indiana, Grass Creek.
- Où vas-tu? - A Grass Creek, en Indiana.
Grup genç aktivist Jesse Grass tarafından yönetiliyor.
Le groupe est mené par l'activiste Jesse Grass, un canon aux nattes rastas, qui a le monde à ses pieds.
Ondan önceki soyadımız Bermuda Grass.
À l'origine, on s'appelait "Graminée".
Özel turkuaz Bermunda çimi. Ciddi derecede sık, ama yumuşak.
C'est du ray-grass, une herbe résistante, mais douce.
15 Mil kadar açıkta Sea Grass adında bir balıkçı teknesi var.
J'ai une position sur un chalutier à environ... 25 kilomètres du rivage. Il s'agit du "Sea Grass".
15 Mil açıktaki Sea Grass'in tayfaları. Ben Stevie Wayne.
Ici Stevie Wayne qui transmet un signal sur l'océan.
Size denizden sinyal gönderiyorum. Sıcak bir merhaba. Doğudan size doğru ilerleyen sis tabakasına dikkat edin.
Aux membres du "Sea Grass", qui se trouve à 25 km du rivage... mes salutations... et surveillez le banc de brouillard... venant de l'est.
Bugün öğleden sonra Sea Grass'ı bulmuşlar... Ama geminin, yada içindekilerin durumuyla ilgili bir bilgi yok.
Ils ont retrouvé le "Sea Grass" plus tôt cette après-midi... mais on ne sait rien d'autre... au sujet de l'état du bateau ou des hommes.
Hey buranın sıcak olduğunu mu sanıyorsun ben ölü vadiyi gördüm...
Tu trouves qu'il fait chaud? J'ai vu le Dead à Grass Valley...
Oturan Boğa, halkını av hayvanlarının bol olduğu Yağlı Çimen adlı nehrin kenarına götürdü.
Sitting Bull déplaça les gens sur les bords de la riviére appelée Greasy Grass, où le gibier était abondant.
- Yunanca Çimen Yaprakları.
"Leaves of Grass" en Grec.
# The green grass and a radio #
Watching it fly past
Elaine Roberts'ın kardeşi Green Grass Bahçeciliğin sahibi mi?
Donc Green Grass Landscaping appartient au frère d'Elaine Roberts.
Don Juan, Jamaika Kırmızısı, John Wilkes Booth, Kuzey Işığı, Meksika Havayolları, Mississippi Sarışını, Kentucky Bluegrass, Wiccki Sopası, Pakistan Siyahı...
John Wikes Booth, Northern Lights, Mexican Airlines, Mississippi Blond, Kentucky Blue Grass, Pakistani Black...
Hemen burada yerde çimde sevişecegim ve çok yakın zamanda tüm belalarım uçup gidecekk...
# l'm gonna lay right down here in the grass # And pretty soon all my troubles will pass
Amerikan Ordusundan Teğmen Grass'a bir mesaj gönderiyorum.
Un message pour Grass, lieutenant, armée américaine.
* Rüzgârın ağaçları yaşken eydiğini *
Wind that makes the tall grass Bend into leaning
Grass Roots, teknolojik altyapıyı hazırlıyor.
La base rencontre la haute technologie.
Ama iyi halinden dolayı Grass Hill Harasında haftada iki gün at terapisi alıyorsun.
Mais pour bonne conduite, vous avez obtenu une thérapie par les chevaux à Grass Hill Stables deux jours par semaine.
Mardi Grass'a gitmiş gibi mutluyum!
Je suis aussi heureux qu'un mardi gras ambulant!
- "Splendor in the Grass" nedir?
La fièvre dans le sang.
- Görüşürüz.
The green grass and a radio