Groupie перевод на французский
235 параллельный перевод
- Last Exit to Brooklyn veya Groupie'yi bulundurur musunuz?
Eh bien, par exemple, prendriez-vous "Dernière sortie pour Brooklyn", ou "Groupie"?
Birkaç şeyle çalıştım...
Je serai ta groupie, si tu es la mienne.
Ve bu da önemli bir şey. Hatta benim için Nobel Ödülü almaktan bile daha değerli.
Je refuse d'être la groupie d'un prix Nobel.
Beni ne sandın, hayranlarından biri mi?
Une groupie du troupeau?
Bir hayranın mı? - Hayır!
C'était ta groupie?
Etrafta dolanan çocukları bilirsin.
C'est une groupie. On lui a donné sa chance.
LA'de sarışın gençlerden oluşan bir gruba ulaşmak ne kadar zor olabilirdi ki?
Serait-il dur de trouver à L.A. Une groupie aux cheveux blonds?
Zuzu Petals, Bobby Black'in grubundaydı.
Zuzu Petals était donc une groupie de Bobby Black.
Grup üyelerini öldüren bir psikopat.
Une groupie psychopathe.
Üzgünüz efendim, grup üyelerini öldüren psikopatın burada olduğu hakkında ihbar aldık.
Désolé, mais il para ^ ti que la groupie psychopathe est ici.
Bu serseriyi yakalamamıza yardım edecek bir şey verir diye Barry ile Iron Hights'a James Jesse'yi görmeye gideceğiz biz.
Barry et moi allons voir ce James Jesse à Iron Heights, voir s'il peut nous aider à attraper sa groupie.
İlk 4 albümlerinin adı neydi, müzik tutkunu?
Le nom... des quatre premiers albums, Miss Groupie?
Görüşürüz, müzisyen.
A demain, groupie.
Sende felsefeci hayranligi sendromu var.
Tu as le syndrome du groupie de philosophe.
IQ'un 180, mezun olmak için 2-3 dersin var ve hep aptal hayran tiplere asik oluyorsun.
Tu as un Q.I. De 180, tu es à 3 modules du diplôme de philo et tu agis toujours comme un groupie débile.
Önce bana sahipti, Pop Tart adlı bir kızla otobüsün içinde birkaç ay yaşadı.
Avant ma naissance, elle a vécu dans un bus pendant des mois... avec une groupie.
Senin o salak hayranlardan biri olduğunu sanmıştım... Seni götürecektim... ve sıradaki hayranla devam edecektim.
Je te prenais pour une groupie que je me taperais... avant de passer à la suivante.
Tatlım, sence ben,. müziklerini sevdiğim için mi bir Manudo'groupie'siyim?
Si j'adore les Worlds Apart, c'est pas pour leur musique! Ce n'est pas contre nature?
Galiba hayranlarından biri oldum.
Je crois que je suis une groupie.
Kulağa groupieymişim gibi geleceğini biliyorum ama seninle arkadaş olmayı gerçekten çok isterim.
Et au risque de passer pour une groupie... j'aimerais vraiment que nous devenions amies.
Billy, ben eğlencelik biri olamam.
- Je ne peux pas jouer la groupie.
Öyle birisi gibi durmuyorsun. Öyle birisi gibi davranmıyorsun. Ben de sana öyle birisiymişsin gibi davranmadım.
Tu n'as rien d'une groupie et je ne t'ai pas traitée comme ça.
Ben eğlencelik birisi olamam.
Je peux pasjouer la groupie.
- Kurt adam hayranıyım.
- Une groupie de loup-garou.
Gecenin ilerleyen saatlerinde Charlotte sevgili olmaktan çıkmış bir yıldız hayranı olmuştu.
En une soirée, Charlotte était passée de copine... à groupie.
- Harika. - Ama Carrie senin ufaklık kalamaz.
Mais ta groupie ne peut pas rester.
Pembe dizi... fanatiğisin değil mi?
Tu es une groupie de sitcom!
Ben bir grup manyağı değilim.
Pas une... groupie.
Bu yaz, daha düne kadar o grup manyağıyla Penny'yle yatıyordun.
T'as couché avec Penny, cette putain de groupie... tout l'été, jusqu'á hier!
"Grup manyağı?"
"Cette groupie"?
Biliyor musun, beni salak bir hayrana çevirdin.
T'as fait de moi une petite groupie idiote.
"bu bayan kaşınıyor."
J'ai cru à une groupie enragée.
Bir hayran gibi davranmayı kes.
Arrêtez de vous comporter en groupie.
Angel hayranları.
- Une groupie d'Angel.
Ne düşündün, Ray Barone'un peşinde koşanlardan olduğumu mu?
Tu me prenais pour qui? Pour une groupie de Ray Barone?
Sana değil, "Ray Barone'un peşinde koşanlar" demesine gülüyorum.
Ce n'est pas à cause de toi, c'est ce qu'elle a dit à propos d'être une groupie.
Onun turnesindeki bir kızım.
Je suis une groupie de sa tournée
Aslında ben öyle kızlardan değilim.
En fait, je ne suis pas une groupie.
Ama hayatımın bir döneminde çocuk programı sunucularına hayrandım.
Je n'en suis pas fiere... mais a un moment de ma vie... j'etais un peu groupie de kid-animateurs.
Fanatik bir hayran olmaya başlıyorum.
Je deviens un groupie.
O en eski ve en fanatik hayranı, değil mi?
C'est son plus vieux groupie, n'est pas?
KYOKO FUKADA Pop yıldızı Haruna Yamaguchi veTSUTOMU TAKESHIGE Fanatik hayran Nukui
KYOKO FUKADA Haruna Yamaguchi et TSUTOMU TAKESHIGE Nukui, le groupie.
Holtz'un taraftarlarından birisin.
Une groupie de Holtz.
Öyleyse yakın bir hayran mı?
Alors... groupie?
Kaptan saftirik bir kıza bakıcılık yapmamalı ve kendi de farkında.
Il ne devrait pas baby-sitter une groupie, et il le sait.
- Hayran mı?
- Groupie...
- Turneci miydiniz?
Tu étais groupie?
Siz kapatma mıydınız? Siz kapatmaydınız ha?
Toi, tu étais groupie?
Kapatmaydık da ne demek?
Tu veux dire quoi, groupie?
Onun hayranı benim.
C'est moi sa groupie.
Hayranı doğru dedim, değil mi?
C'est bien comme ça qu'on dit, hein, groupie?