Görmek isterim перевод на французский
1,032 параллельный перевод
Onu görmek isterim.
- On peut le voir?
Beni yakalamaya çalışan birkaç polis görmek isterim.
J'aimerais bien voir des flics à ma poursuite.
Onu görmek isterim.
J'aimerais la voir.
Siz mi? Bir tanesini görmek isterim.
J'aimerais bien en voir un.
Yine de neleriniz var görmek isterim.
Mais laissez-moi y jeter un coup d'œil.
Senin ilgini neler çekmiş görmek isterim.
Je voudrais voir ce qui vous intéresse.
Gelip görmek isterim seni.
J'aimerais venir te voir.
Bunu görmek isterim.
Je veux voir ça.
Kilo aldığınızı görmek isterim.
Vous devez grossir.
Peoria'dan başka yer görmedim. New York'un güzellerini görmek isterim.
Je veux voir les charmes de New York.
Bu gücü görmek isterim.
Je veux voir cette force de mes yeux.
Resimlerini görmek isterim.
J'aimerais voir vos toiles.
Bir daha onun başını okşarken, bana haber ver. Görmek isterim.
Quand tu l'auras sur les genoux, préviens-moi.
Perşembeleri tebessüm görmek isterim.
Et mon sourire du jeudi?
Canının yandığını görmek isterim.
J'aimerais te voir exploser!
En kısa sürede senin evlendiğini görmek isterim.
J'aimerais te voir mariée au plus vite.
Onu görmek isterim.
J'aimerais voir ça.
Ben evimde seni ve çocuklarımı görmek isterim.
Je veux un foyer avec toi et les enfants.
Bunlarla uğraşarak yorulma. Çadıra döndüğümde karımı zinde görmek isterim
Ces branches feront une maison solide pour ton époux.
Beyaz adamın adaletini görmek isterim.
J'aimerais voir la justice des Blancs.
Seni yeniden görmek isterim hem de çok.
J'aimerais vous revoir. Vraiment.
- Onu görmek isterim.
J'aimerai le rencontrer.
Mutsuz olduğun zaman, seni görmek isterim.
J'aimerais bien t'y voir quand tu es désespéré.
Bir ara görmek isterim. Tamir ettirdin mi?
J'aimerais bien voir comment vous êtes installée.
Evet, onu görmek isterim.
J'aimerais revoir Otsu.
Goşen'de daha az tuğla ve daha az İbrani görmek isterim.
Je préférerais voir moins de briques et moins d'Hébreux à Gosen.
- Bunu görmek isterim.
- J'aimerais voir ça.
Onu çıldırmış görmek isterim. Çok sakin görünüyor.
Il faut qu'elle se fâche, elle est trop calme.
- Zaman ayırabilir misin? Onu arazimde bulabilir misiniz görmek isterim doğrusu.
Je tiens à voir si vous le trouverez sur mes terres.
Bunu görmek isterim.
Je suis curieux de voir ça.
Ne tür suratın olacak görmek isterim.
Pour voir votre tête.
Ortalığı karıştıranları parmaklık arkasında görmek isterim. - Claquesous Çetesi.
Tout est faux, sauf qu'autrefois, on avait une auberge.
Ne yaptığını görmek isterim.
J'aimerais voir ce que tu as fait.
Bizi gördüğünde suratının halini görmek isterim.
J'ai hâte de voir sa tête quand il nous verra.
- Onu hemen görmek isterim.
- J'aimerais la voir.
Günlükleri tahrif eden, sahte ayak izleri yapan ve sırra kadem basan birisi. Bunu görmek isterim.
Quelqu'un qui maquille des journaux, qui laisse de fausses empreintes, et qui s'évanouit dans les airs, je serais curieux de voir ça.
Setsuko'yu çok görmek isterim.
J'aimerais bien la voir.
Bu adamın sabıka kaydını görmek isterim.
Je désirerais voir son casier judiciaire.
Tatlım, seni de orada görmek isterim. Fakat Annie için endişeleniyorum.
Chérie, j'aimerais que tu le voies aussi, mais je m'inquiète pour Annie.
- Craig'in yüzünü görmek isterim.
- J'aimerais voir la tête de Craig.
Onlara bir içki alırım, çocuklarının resimlerini görmek isterim.
J'offrirai la tournée, je demanderai à voir leur famille.
- Görmek isterim. - Neden?
J'aimerais y jeter un coup d'œil.
Evet. Onu yakından görmek isterim.
J'aimerais la voir de près.
Onu görmek isterim.
J'aimerais "la" connaître.
- Öyle mi? Beni nasıl durduracağını görmek isterim.
- Essaie de m'en empêcher.
Konuştuğum kişilerin gözlerini görmek isterim.
J'aime voir les yeux de ceux à qui je m'adresse.
Eski zaman dağlarını görmek isterim. Hatırladığım kadarıyla, gitmek daha kolaydı.
Dans le bon vieux temps, les montagnes étaient bien plus faciles à gravir.
- Bugünkü yaptığımı görmek ister misin? - Evet, çok isterim.
Tu veux voir ce que je peins?
Bunun birazını, en azından başlangıçını görmek için buralarda olmak isterim.
J'aimerais voir ça, ne serait-ce que le début.
Çevredeki sığır çiftliklerini görmek istermisin? Evet isterim.
Tu aimerais visiter un ranch, ou deux?
Seni görmek istediğimde, bunu hemen isterim.
Si je demande ä vous voir, c'est sur-le-champ!