Güller перевод на французский
574 параллельный перевод
Bu ahmak kim olduğumuzu bir anlasın, yüzünde güller açar.
"Si tu parles de notre association secrète, je mettrai du lis sous ton menton!"
Lâkin düğünde yüzünde güller açacaktır.
Mais elle se réjouira au mariage. "
Çok hoş güller, Poole.
Jolies roses, Poole.
# Bana papatyalar, güller ve... #... orkideler verir, pahalılığına aldırmadan.
Il m'offre des marguerites et des roses Et des orchidées quel qu'en soit le prix
Güller ve romantizm operadaki tenor gibidir...
Les roses et l'amour, tout comme le ténor à l'opéra -
- Fark etmek zordur. Sarı güller.
C'est dur de les distinguer.
Bu sandigim telefonsa, güller yerine bana zambak yollayabilir.
J'aurais dû commander une couronne!
Güller kırmızı, şeker tatlı.
" Rouges sont les roses, douces, les sucreries.
Eğer öğrenirsen Güller Savaşı çok kolay.
La Guerre des roses est très simple si tu apprends la chanson.
Ve Raynald, güller ve unutma beni *.
Et Raynald, des roses et du myosotis.
Yolladığın güller güzel.
Jolies, tes roses...
Güller için teşekkür ederim. Çok güzeldi.
Merci pour les magnifiques roses.
Güller için teşekkür ederim. Çok güzelsin.
Merci pour les roses.
Haşmetmaap için kırmızı güller.
Des roses pour madame.
Neden? Güller benim hobim.
C'est mon passe-temps, les roses.
Savaş başlayınca da hoşça kalın güller.
Et si on est en guerre... - c'est "adieu les roses."
Güller hep olacak.
Il y aura toujours des roses.
Bu harikulade güller için çok teşekkür ederim.
Merci infiniment pour ces roses magnifiques.
Güller de tıpkı çocuklar gibidir.
Ces roses sont comme les enfants.
Buraya, kız istemeye gelen biri gibi elinde güller ve bir kutu şekerle gelmemen bir mucize. Elbette, bakkaldan alınan şekerlerden söz ediyorum.
On dirait un soupirant ayant oublié ses roses et ses chocolats, bon marché, bien sûr.
Güller kırmızıydı, John Truett'di adı Es'i bir aşk sardı, biliyorduk bu aşkı
Esther aime John Truitt. Nous l'avons su tout de suite.
Annesine güzel güller alırdı
Achetait des roses pour sa mère
- Oh, ne güzel güller.
Quelles ravissantes roses.
"Ne güzel güller" dediniz ve onları dudaklarınıza yaklaştırdınız.
"Quelles ravissantes roses" avez-vous dit... et vous les avez portées à vos lèvres.
Tüm o alkışlar, tezahüratlar, güller...
Tous ces applaudissements...
Güller artık yanaklarında yok
Les roses ont délaissé tes joues
Güller boyanıyor kırmızıya Ve ağlayıp dururuz
Oh, peignons ces roses en rouge
Güller boyanıyor kırmızıya, kırmızıya, kırmızıya, kırmızıya
Seigneur, quelle douleur! Pleurons ces jeunes fleurs
Evet, boyanıyor güller kırmızıya.
Mais peignons les rosiers en rouge Oui, peignons les roses en rouge
Hata yapmamalı, onlar diktiler beyazı ama olmalıydı güller kırmızı.
Ces jardiniers l'ont mérité
Ve Mitch de güller ile dönmedi! Çünkü nerede olduğunu biliyorum!
Et Mitch n'est pas venu avec des roses.
O tek başına duran sevimli bir evdi Seaneen ve güller vardı.
Quelle jolie petite maison, Sean... et les roses!
- Ve şu güller. Ne kadar da güzel.
Qu'elles sont belles!
- Evet. Güller gibi.
Ouais... pour les roses!
Yine mi güller.
Toujours les roses!
Güller açar...
Les roses poussent...
- Oh, güller açarmış.
- Oh, les roses poussent.
Ne güzel güller!
Oh, les jolies roses!
Sadece koyun, tütün ve güller. Başkentte evleniriz. Başpiskopos birleşmemizi kutsar.
Des moutons, du tabac et des roses je vous épouse dans la capitale, l'archimandrite Alexis bénira notre union.
Tütün, koyun ve güller.
Tabac, les moutons et les roses.
Güller değil - onlar senin için ayrıIdı.
pour ce qui me concerne plus de roses, elles vous étaient réservés
Çitin orada güller var.
Il y a des rosiers en bordure.
Benimle kibarca konuşuyor bana çiçekler getiriyor, her zaman sarı güller. Atlarından, eski sevgililerinden, düellolarından bahsediyor askerlerinden ve av seferlerinden bahsediyor, sürekli konuşuyor... Aşk denen şey çok iğrenç.
il me donne des fleurs, toujours des roses jaunes... il parle de ses chevaux, de ses femmes, de ses duels... il parle, parle, parle... l'amour est une chose ignoble.
Sarı güller, deniyor.
ça s'appelle "roses jaunes"
Beş düzine gül istiyorum... koyu kırmızı güller.
Les roses plus rouges.
Mavi güller mi?
Des roses bleues?
Şanslı güller.
Qu'elles ont de la chance!
Güller boyanıyor kırmızıya. Gülleri boyuyoruz kırmızıya.
Peignons les roses en rouge
Güller boyanıyor kırmızıya Gülleri boyuyoruz kırmızıya
Peignons les roses en rouge
- Güller boyanıyor kırmızıya
Je peux vous aider?
- güller.
- Des roses...